Ditaş Genel Müdürü Osman Sever, endüstriyel robotlarla birlikte üretim verimliliği, kalite, iş sağlığı ve güvenliği ve makina bakımına kadar birçok alanda önemli avantajlar sağladıklarına dikkat çekerek, “Her bir ürün için harcanan süre ve enerji sarfiyatını hesaplamak daha kolay olduğu için üretimde doğrudan maliyet analizi yapabildik.” diyor.

Niğde'de konumlanan fabrikalarında 2017’den beri robotlarla üretim yaptıklarını dile getiren Sever, müşterilerinin beklentilerini daha iyi karşılayabilmek ve tedarik sanayindeki öncü konumlarını daha da geliştirmek adına robot otomasyon sistemlerine yatırıma devam edeceklerini söylüyor.

Öncelikle okuyucularımız için kısaca Ditaş Doğan Yedek Parça İmalat ve Teknik A.Ş.’nin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündemini anlatmanızı rica ediyoruz. 

Ditaş olarak, 40 yılı aşkın geçmişi ve tecrübesi ile direksiyon ve süspansiyon sistem parçaları üretiminde, yurt içi ve yurt dışı araç üreticisi firmalara (OEM) ve dünyanın 40’tan fazla ülkesindeki bağımsız yedek parça pazarındaki müşterilere hizmet veriyoruz. Kaliteli ve geniş ürün yelpazemiz, entegre tesislerimiz, Ar-Ge Merkezi’miz, ileri mühendislik birikim yetkinliklerimiz ve tecrübemizle sektörde yıllardır önde gelen konumumuzu koruyoruz. Niğde'de 20 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere, toplam 155 bin metrekarelik bir alanda üretim yapıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre tasarım kabiliyetimiz, saha şartlarında simüle eden prototip test tesislerimiz, modern ve yeni makina parkımız, esnek üretim proseslerimiz, kalıp tasarım ve imalat yetkinliklerimiz ile verdiğimiz hizmetlerde fark yaratmaya devam ediyoruz.  

Yakın döneme bakacak olursak, Ditaş olarak otomotiv eko sistemindeki gelişmeleri yakından izliyoruz. Bununla beraber dijital dönüşüm konusunda da çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde zorlu çalışma koşullarına rağmen teknolojik yatırımlarımıza devam ettik. Bu yatırımlarımızın karşılığını yeni robotlu üretim sistemlerimizle aldık. Teknik ekibimizin özverili çalışmalarıyla üç hafta gibi kısa bir sürede robotlu üretim sistemimizi devreye soktuk. 

Çalışanlarımız ile paydaşlarımıza olan hassasiyetimiz ve sürdürülebilirlik yaklaşımımızla içinde bulunduğumuz pandemi sürecini çok hassas ve dikkatli yönetiyoruz. Bu hassas ve dikkatli süreç yönetimimizle TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi’ne layık görüldük. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) bu belgeyle Covid-19 hijyen, enfeksiyon önleme ve kontrol belgelendirme programı şartlarının şirketimizde bulunduğunu tescilledi.

Robot yatırımı yapma ihtiyacı nasıl doğdu? Ne zaman robotlu üretime geçtiniz?

Müşterilerimizin beklentilerini daha iyi karşılayabilmek ve tedarik sanayindeki öncü konumumuzu daha da geliştirmek adına robot ve otomasyon sistemleri yatırımı yapıyoruz. Bununla beraber kalite, teslimat ve maliyet rekabetçiliğimizi daha da kuvvetlendirmek bu yatırımı yapmamızın bir diğer nedeni. Üretim hatlarında endüstriyel robotlar kullanmak, hedeflenen verimliliğe ulaşmak için en ideal yatırımlardan biri. Biz de bu süreci doğru kullanmak ve istenilen üretim kapasitesine ulaşmak için bu tür yatırımlar yapıyoruz. Üretim hatlarımıza otomasyon robotları dahil ederek hedeflediğimiz kalite seviyelerine sürdürülebilir şekilde ulaşmak, iş güvenliğini en üst düzeye ulaştırmak ve de hedeflediğimiz verimliliği elde etmek istiyoruz. 2017 yılında başladığımız robot yatırımlarımıza her yıl yeni robotlar ekleyerek devam ediyoruz. 

Fabrikanızdaki robot uygulamaları hakkında bilgi verir misiniz? Üretimin hangi hattında robot kullanıyorsunuz? 

Özellikle CNC besleme robotlarımızda zaman kayıplarını azaltarak üretimde verimliliği sağlayıp, kaliteden ödün vermeden, operatöre bağlı kalmadan, 7 gün 24 saat kesintisiz üretim gerçekleştiriyoruz. Firmamız için en önemli parametrenin kalite standartları ve müşteri memnuniyeti olduğunu düşünürsek, robot uygulamalarımız sayesinde üretimde her parçanın kontrolünü hatasız bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz ve müşteri memnuniyetini üst seviyede tutabiliyoruz. Üretim hattımızda dövme, talaşlı imalat ve montaj alanlarında robotlarımızı kullanıyoruz.

Üretimin sonuçları ve avantajları neler oldu? Robot yatırımı size ne gibi bir katkı sağladı?

Öncelikle üretimde kayıp zamanları ve fire oranlarını azaltarak verimliliği arttırdık. Endüstriyel robotlar yaptıkları işi insandan farklı olarak yorulmadan, dikkat ve zaman kaybı yaşamadan, standart hızda ve kalitede yaparak üretimdeki verimlilik artışına doğrudan katkı sağladı. Bunun yanında, ürünlerin kontrolünün insan inisiyatifi dışında ölçüm sistemleri ve benzeri kontrol sistemleri ile yapılmasıyla kalite artışı sağlanarak daha yüksek müşteri memnuniyetine ulaşıldı. Her bir ürün için harcanan süre ve enerji sarfiyatını hesaplamak daha kolay olduğu için üretimde doğrudan maliyet analizi yapabildik. Rekabet gücümüzü arttırdık. Genel anlamda bakacak olursak, robotik ve otomasyon yatırımlarımız üretim verimliliği, kalite, iş sağlığı ve güvenliği ve makina bakımına kadar birçok alanda önemli avantajlar sağladı.

Gelecek dönemde hangi alanlarda robot yatırımı yapmayı planlıyorsunuz?

Önümüzdeki yıllarda da üretimin her aşamasında robot ve otomasyon yatırımlarını sürdürmek arzusundayız. 

Sizi tanıyabilir miyiz? Akademik kariyerinizden ve profesyonel iş geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

İTÜ Makina Fakültesi mezunuyum. 1992 yılında MBA derecesi aldım. 1987’den beri otomotiv sektöründe çeşitli görevler üstlendim. Profesyonel kariyerime Oyak Renault’ta başladım ve Ram Dış Ticaret’te devam ettim. Ardından Ford Otosan’da İhracat & İş Geliştirme Müdürlüğü ve Satış Müdürlüğü, Karsan A.Ş.'de Satış ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı, Tırsan A.Ş.’de Genel Müdür olarak görev yaptım. 2009-2014 yılları arasında Mısır'da yerleşik GBAuto şirketinde sırasıyla ticari araçlardan sorumlu COO, İş Geliştirme ve Strateji C Level ve son olarak GBAuto Grubu Dep. COO'su görevlerinde bulundum. 2015 – 2019 döneminde de OSD Genel Sekreterliği görevini yürüttüm. Ekim 2019’dan bu yana Ditaş A.Ş.’de Genel Müdür olarak görev yapmaktayım.