Endüstriyel otomasyon dünyasında, otonom mobil robotlar (AMR) her geçen gün daha fazla konuşuluyor. Ancak pazardaki büyüme yalnızca teknolojiye değil, aynı zamanda stratejiye de bağlı. Ottobo Genel Müdürü Burhan Turgut Ulutürk, otonom mobil robot pazarı hakkında şu değerlendirmelerde bulunuyor:

İtalyan Zarafetiyle Otonom Güç: Oppent’in Mobil Robotları ve Pazar Vizyonu
İtalyan Zarafetiyle Otonom Güç: Oppent’in Mobil Robotları ve Pazar Vizyonu
İçeriği Görüntüle

KRİTİK OYUNCULAR SESSİZCE BÜYÜYOR

"Otonom mobil robot pazarı dediğimiz aslında içerisinde birçok disiplini ya da maliyet kalemlerini içeren bir pazar. İçerisine girdiğiniz bu pazarda büyük oyuncu olmak sizi her zaman bir adım önde başlatır ancak buradaki büyük oyuncu olmak sadece büyük sermayeniz olması anlamına gelmiyor. Bu pazarda doğru hamleler ve mümkün olduğunca az hata yapmanız gerekiyor. Aksi halde geri dönüşü olmayan bir yola girersiniz. Küçük ve orta ölçekli firmaların burada işi daha zor elbette. Ancak pazardaki boşlukları çok iyi değerlendiren küçük ve orta ölçekli firmalarla da karşılaşıyoruz. Yukarıda belirttiğim sermaye işin sadece bir parçası olduğu için bu tip firmalar doğru teknoloji, ekip ve iş birlikçilerle çalışarak çok daha iyi işler yapabiliyorlar. Çözüme daha kolay odaklanabildikleri için üretim anlamında çok güzel işler çıkıyor. Arkasından da büyüme geliyor. Onlarsız bu pazarın olması da mümkün değil, çok kritik oyuncular ve çok büyük değer katan firmalar var. Ottobo bunu direkt deneyimlemiş bir şirket aslında."

ÇOKLU SENSÖR, AKILLI NAVİGASYON, DAHA DİNAMİK SİSTEMLER

AMR teknolojisindeki son yeniliklere ve trendlere de değinen Ulutürk, şöyle devam ediyor: "AMR bir otonom arabadan neredeyse farksız ve kendi birçok teknolojiyi barındırıyor. Robot sayıları artıyor ve sayılardaki bu artış robotların kontrolü, birlikte hareket etmesi, iletişimi ve diğer sistemler ki bunlar da yine farklı robotlar olabilir, robotların koordinasyonu gibi konularda sorunlar yaratıyor. Artık robotların bir bütün halinde hem kendi içinde hem de diğer sistemlerle hareket etmesi yani birbirleriyle haberleşmeleri
konusunda gelişmeler çok fazla. Yeni trend olarak aslında AMR’lar bildiğimiz bir noktadan diğer noktaya giden robotlar olmaktan çıkıyorlar. Taşıma fonksiyonlarının haricinde daha iyi gözlem yapabiliyorlar yani bulunduğu çevreden sürekli veri toplayabiliyor. Bu diğer robotlar olabilir, insanlar olabilir ya da bulunduğu ortamdaki diğer işler olabilir. Robotların yaptıkları işlem yükü artıyor. Bulundukları noktada ürün tanımlama, kol ile alma ve bırakma gibi özellikler AMR’lara entegre edilmeye başlandı. Tabi bu gelişmelerin
bir kısmı zamanla süreçlere dahil olacak ya da kullanılmayacak. Navigasyon konusundan daha zorlu ya da dinamik ortamlarda daha verimli hale geliyorlar. Halen lidar mı yoksa kamera mı sorusu sorulsa da şu anda çoklu sensör ve farklı öğrenme modelleri ile robotlar daha hızlı ve akıllı hale geliyorlar."

Sonuç olarak AMR pazarı, artık yalnızca teknolojik üstünlük değil, doğru ekip, hızlı adaptasyon, modüler tasarım ve çevik üretim gibi kriterlerle şekilleniyor. Ottobo gibi şirketler bu dönüşümü yalnızca dışarıdan gözlemlemiyor, doğrudan deneyimleyerek katkı sunuyor.