Yerli ve milli üretimin konuşulduğu günümüzde en büyük ilgiyi yerli teknoloji üretimi çekiyor. Endüstri 4.0 kavramının getirilerinden biri olan robotlu üretimin yaygınlaşmasıyla birlikte Türk firmaları da hız kesmeden yerli robot ve redüktör üretimi konusunda çalışmalar yürütüyor. Biz de redüktör üretimi konusunda alanının öncülerinde olan Robomaks’a yeni geliştirdikleri Cycloid Redüktörü’nü sorduk. “En büyük önceliğimiz Türkiye’nin yurtdışına bağımlılığını azaltmak, kaliteli ve uygun fiyatlı üretim yapmak” diyen Robomaks Üretim Müdürü Oğuzhan Çetin, geliştirdikleri tamamen yerli üretim Cycloid Redüktör’ü anlattı ve hitap ettikleri sektörler ile uygulama sonuçları hakkında sorularımızı cevapladı.

-    Cycloid Redüktörü hakkında bilgi verebilir misiniz?


 “Cycloid redüktörler hakkında gördüğümüz kadarıyla genel bir bilgi eksikliği var. Hâlbuki bu çok önemli bir mekanizmadır. Türkiye Avrupa'nın işçiliğini yapıyor, teknoloji üretemiyor, yeni ürünler için Ar-Ge yapmıyor derler. İşte bu parça hem teknoloji, hem mühendislik, hem de yüksek hassasiyetli imalat gerektiriyor. Eksikliğini çektiğimiz Endüstri 4.0 uygulamalarının da temel bileşeni durumunda. Cycloid redüktörü yapabilen kendi robotunu, radarını, uydusunu, tank namlu sistemini de yapar. Çünkü mekanik olarak en hassas hareket bu parçada bulunmaktadır. Bizim imalatımızda daha küçük boyutlara getirebilmek için tasarım baştan yapıldı ve daha kompakt boyutlara getirildi. Yapılan mukavemet, ömür ve ısınma gibi dinamik ve fiziksel testlerden başarı ile geçen redüktörümüz imalatı devam eden 6 eksen yerli robot kolumuzda kullanıma hazırdır.”

-    Peki, Cycloid Redüktörü’nün teknik özellikleri neler?

Standart redüktörlerde, iki diş tek noktadan temas ettiğinden bütün yük tek nokta üzerinden iletilmektedir. Cycloid Redüktör’de ise yük bütün disk üzerine dağıldığından, 5 kat daha fazla ani yüklenmelere karşı dayanıklı hale geliyor. Bunun dışında redüktör, yapısı itibariyle hareketli makaralar üzerinde yuvarlanan disklerden oluştuğundan, sürtünme oranı standart redüktörlere göre daha az. Bu da verimliliğini arttırıyor. Büyük çevrim oranlarına, oldukça kompakt gövdede ulaşılır. Nominal çıkış momenti ise 7.5Nm – 68200Nm arasındadır. Tek kademede maksimum 119 çevrim oranı bulunan redüktörümüzde, 7569 ve üzeri çevrim oranına ulaşmak mümkün.

- Geliştirdiğini Cycloid Redüktör ile ağırlıklı olarak hangi sektörlere hitap ediyorsunuz? Özellikle odaklandığınız bir sektör var mı?


Robomaks olarak esnek yapımız ve genç mühendislik kadromuz sayesinde özel üretim hatlar üzerine yoğunlaştık. Genelde aplikasyonu zor ve önceden yapılmamış projelere getirdiğimiz çözümler sayesinde sektörünün en büyük firmalarının güvenini kazanmayı başardık. Şu an ilk robotumuz HDS Ayakkabı’ ya satılmış olup silikonlama robotu olarak faaliyete geçecektir. Endüstriyel yapısı sayesinde işbirlikçi robotlardan hız, ömür ve sağlamlık gibi üstünlükleriyle ön plana çıkan robotumuz tüm üretim alanlarında kullanılabilecek özelliktedir. Kendi bünyemizde üretip robotumuzda kullanmış olduğumuz Cycloid Redüktör’ün robotlarda kullanılmasının yanı sıra savunma sektörü, uydu, radar ve teleskop sektörlerinde kullanım alanı bulunmaktadır.

-      Peki, son dönemde uygulama yaptığınız bir fabrikayı anlatabilir misiniz? Verimlilik açısından avantajları neler oldu?


Firmamızın 4 senelik çalışma süresi boyunca sektörünün en büyük firmalarına robotik hatların kurulumunu başarıyla tamamladık. Bunların arasında Gamak Motor, Eriş Un, Sinbo ve İston A.Ş. gibi birçok firma bulunmaktadır. Gamak Motor’ da bizzat fizibilite ve tasarım çalışmalarında bulunduğumuz 2 robot ve 7 makinadan oluşan “Mil Besleme Hattı” projemiz 2017 yılında KALDER tarafından “Mil Hattında Verimliliğin Artırılması ” KAIZEN ödülü kazanarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Tüm robotik hatlarımızın ROI süreleri 2-3 yıl arasında olmakta ve üretim miktarlarında en az yüzde 40 verim artışı sağlanmaktadır. Eriş Un’da dünyada tek örnek olan koli içine dizilim yapabilen “Un Paletleme Hattı” projemiz 3800 paket/saat hızı ile klasmanında en hızlı çalışan proje olmuştur.

-      Son olarak, yeni dönem iş gündeminiz hakkında bilgi verir misiniz?


Robotik otomasyon sektöründe kazandığımız tecrübeler ile Türk kullanıcı yapısını dikkate aldık ve kolay programlama yapısına sahip GUI ve UX tasarımı ile Türkçe menü destekli, uzun süreli kullanıcı memnuniyeti sağlayan HAGEO OM7 endüstriyel robot kolunu ürettik. Tüm öz kaynaklarımız ve sermayemizi yerli robot kol üzerine kanalize etmekteyiz.  En büyük önceliğimiz ise Türkiye’nin yurtdışına bağımlılığını azaltmak, kaliteli ve uygun fiyatlı üretim yapmaktır. Bunun için robotun en önemli temel bileşenlerinden olan şase, redüktör grupları, elektronik ve yazılımı mühendislik kadromuz tarafından tamamen yerli olarak imal edilmektedir. Sadece kullanılan motorları ithal olarak aldığımız için şu an sektörde yerlilik oranı en yüksek olan robotu üretmekteyiz. HAGEO’yu diğerlerinden ayıran en büyük özellik tamamının yerli üretim olması ve bu sayede yatırımcıya büyük fiyat avantajı sağlaması. İlk modelimiz olan HAGEO OM7, sektörde en çok kullanılan 6 eksenli ve 7 kg kaldırma kapasiteli olarak imal edilmekte. 2019 yılı içerisinde de farklı kapasitelere sahip 3 ayrı model piyasaya sürmeyi hedefliyoruz.