Meyve suyu ve içecek alanında Türkiye’nin en köklü firmalarından biri olan Dimes, ülkenin yıllık 20 milyon tonluk meyve üretiminin 1 milyon tonluk kısmının katma değerli ürünlere dönüşmesini sağlıyor. Üretim faaliyetlerini ve fabrikalarda kullandıkları yeni teknolojileri konuştuğumuz Dimes Group CEO’su Ozan Diren, robotik sistemlerin İzmir’deki fabrikada 2015 yılında, Tokat’taki fabrikada ise, 2017 Ocak ayında kurularak sistemlere dâhil edildiğini ve devreye alındığını söylüyor. Diren, yatırım sonrası elde ettikleri avantajları ise şu sözlerle anlatıyor: “Bu yatırımla öngördüğümüz tüm amaçlarımıza ulaşmış durumdayız. Ayrıca, depo hacminin yaklaşık 4 kat daha verimli kullanılması, depolama ve boşaltma zamanının kısaltılması, hatasız ürün sevkiyatı, ürünlerin zarar görmemesi, stok durumunun ve depo hareketlerinin uzaktan izlenebilmesi, düşük işletme maliyeti, muhasebe sistemine entegre edilebilmesi, iş güvenliği ve depreme karşı mukavemet gibi avantajlar elde edilmiştir.”  Dimes Grup CEO’su Ozan Diren ile Endüstri 4.0 ve üretimdeki robot ihtiyacını konuştuk. 

Hizmet verdiğiniz sektörü analiz edebilir misiniz?
Türk makine sektörü, son 20 yıl içerisinde çok büyük bir büyüme ivmesi yakalamıştır. İhracatın yanı sıra, ülkemizin gelişim gösteren sanayisi, organize sanayi bölgeleri gibi kümeleşme yapılanmaları, makine sektörünün mevcut avantajları ile bir araya gelerek, bu büyümenin sürdürülebilirliğine katkı yapmaktadır.

Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu ve içecek sektörünün önde gelen markalarından Dimes’in yer aldığı meyve suyu endüstrisi, ülkemizin yıllık 20 milyon tonluk meyve üretiminin 1 milyon tonluk kısmının katma değerli ürünlere dönüşmesini sağlıyor. Kuruluşundan bu yana Türk tarımını katma değerli ürünlerle geliştirmeyi misyon edinen Dimes, öncü Ar-Ge çalışmaları, yerli hammadde kullanımı konusundaki hassasiyeti ve yenilikçi ürün karakteriyle, ülkemiz meyve suyu pazarının ve endüstrisinin büyümesine önderlik eden kuruluşlar arasında başı çekiyor.

Ülkemiz meyve suyu pazarı, son 10 yıllık dönemde çok önemli bir büyüme gerçekleştirdi, ancak yine de kişi başı tüketim rakamları Avrupa ve Dünya ortalamalarının gerisinde kalıyor. Bu durum, pazarın büyüme potansiyelinin en güçlü göstergelerinden birini oluşturuyor. Türkiye, sahip olduğu ürün çeşitliliği ve diğer güçlü yönleriyle, uluslararası pazarda da büyümesini sürdüren bir oyuncu kimliği taşıyor. Bu büyüme dinamiklerinde, ülkemizde ve dünyada önemi giderek artan sağlıklı yaşam bilinci paralelinde, yüzde 100 ve sıkma kategorisi ürünlerin önemli rol oynaması bekleniyor, ki bunlar aynı zamanda ülke ekonomisi ve tarıma dayalı sanayi için katma değerli ürünlerdir. Ülkemiz meyve suyu pazarına öncülük eden Dimes, Türkiye’de bu kategorileri var eden ve büyümelerini sürekli destekleyen bir markadır. 

Dimes için, kalite, sağlık ve ülke tarımına katma değer sunmak her şeyin önünde gelir. Kurucumuz Vasfi Diren’in “soframıza koymayacağımız meyveyi işlemeyiz, çocuğumuza içirmeyeceğimiz meyve suyunu üretmeyiz” ilkesi, bugünlerimize de ışık tutmaktadır. Kurucumuzun insan ve doğa için değer üretme tutkusuyla başlayan, her zaman daha iyi yapma azmiyle şekillenen seçimler ve tercihlerle devam eden yolculuğumuzda, bütün ekosistemi kendimiz yönetiyoruz. Milyonlarca meyve fidanıyla meyve üreticilerini destekliyoruz. DİMES'lik meyveleri kendimiz topluyoruz, kendimiz sıkıyoruz. Bu şekilde dikey entegrasyon sistemine sahip dünyada nadir şirketlerden biriyiz.

Grup şirketlerimizden DİMAK ile geliştirdiğimiz mekatronik projesi de, bu dikey entegrasyonun süreç inovasyonlarına pozitif yansımasının bir örneğidir. Teknolojinin, küresel rekabet gücü açısından en az ürün kadar önem taşıdığına inanıyoruz.