Universal Robots Türkiye&MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, otomotiv ve yan sanayinde cobot’ların daha fazla yer almasının, esnek otomasyon konseptiyle hızlı değişimlere kolayca cevap verilmesi, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, kalitenin artırılması, verimlilik ve küresel rekabetin önünün açılmasına katkı sağlayacağına dikkat çekti.

TÜM SÜREÇLERDE YER ALABİLİYORLAR

Otomotiv sektörü 30 milyar doları aşkın ihracat geliri ile 15 yıldır Türkiye’nin en yüksek ihraç kalemleri arasında yer alıyor. Globalde ise 4,5 trilyon dolarlık büyüklüğüyle dünya ekonomisinin neredeyse yüzde 5'ini oluşturuyor. Otomotiv sanayisinde üretim modellerimizi değiştirerek ülkemiz ve dünya için böylesine büyük bir pastadan daha fazla pay elde edebilir, coğrafyamızı otomotiv sanayisinin merkezine dönüştürebiliriz. Ülkemizde otomotiv ve yan sanayi başta olmak üzere tüm sektörlerde gıda, plastik, makina, metal, araştırma-geliştirme, medikal, havacılık gibi birçok alanda robot ve cobot üretime destek oluyor. Endüstriyel robotlar bugün yüzde 39 oran ile en fazla otomotiv sektöründe kullanılsa da sektörün 10 bin çalışan başına düşen robot sayı 210 olarak karşımıza çıkıyor. Otomotiv ve yan sanayisi sektöründe cobot’ların daha fazla yer alması, esnek otomasyon konseptiyle hızlı değişimlere kolayca cevap verilmek, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, kalitenin artırılması, verimlilik ve küresel rekabetin önünün açılmasına da katkı sağlayacaktır. Cobot’lar, tak çalıştır ve üretime başla konseptiyle otomotiv üreticilerinin ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyor ve yatırımın hızlı dönüşünü sağlıyor. 

Üretimde esnekliğin ve Endüstri 4.0’ın da anahtarı olan cobot’lar, bugün otomotiv ve yan sanayisinde farklı cobot kolları ve uç elemanları kalite kontrol, cıvatalama, montaj, polisaj, yapıştırma, kaynak teknolojileri, malzeme taşıma ve makina beslemeye kadar tüm süreçlerde sorunsuzca yer alabiliyor. Ayrıca üretim proseslerine özel yazılımlar, kamera, sensör ve 3D teknolojileriyle de üretimin uçtan uca teknolojinin elinde verimli ve sürdürülebilir bir şekilde devam etmesini sağlıyor. Risk analizine bağlı olarak hiçbir güvenlik bariyerine ihtiyaç duymadan insanlar ile yan yana, esnek bir üretimin kapılarını da açan cobot’lar, az alanda tüm eksenlerinin 360 derece dönüş kabiliyetiyle herhangibir konumda monte edilerek, yüksek hassasiyetle çalışabilmeleri, hafif ve kompakt yapıları, düşük işletme maliyetleri, kolay programlama, hızlı kurulum ve esnek konumlandırma ile yüksek kalite standartları, verimlilik ve karlı üretim avantajlarıyla, fabrika ve tesisleri geleceğin üretim modellerine taşıyor.  

DÜŞÜK İŞLETME MALİYETLERİYLE AVANTAJ SAĞLIYOR

Otomotiv sektörünün hayatımızdaki yerini düşünürsek, sektörde yapılacak robotik yatırımın üreticiye ve doğrudan insanlara olan katkısını görüyoruz. Otomotivin yanı sıra otomotiv yan sanayisini de bu yatırımlardan ayrı tutmamak gerekiyor. Yaklaşık 15 yıl önce Danimarka’da kurulan ve bugün 50’den fazla ülkede 50 bin cobot’uyla birçok sektöre hizmet veren Universal Robots’un insanlarla iş birliğine yani etkileşime dayalı cobot’ları, binlerce farklı parçanın milyonlarca adetlik üretime dayalı bir sektörde insanlardan daha fazla faydaları oluyor. MIT Üniversitesi araştırmacıları 2016’da yaptıkları araştırmayla insan-cobot iş birliğinin, tek başına çalışan bir insan ya da bir robottan yüzde 85 daha üretken olduğu tespit etti. Cobot’lar, üretkenlik avantajının yanı sıra çalışanlara da daha yaratıcı ve nitelikli işlere yönelme fırsatı sunuyor.

MEVCUT KONUMUMUZU DAHA DA GÜÇLENDİRECEK

Otomotiv sektöründe esnek üretim konseptiyle kolay ve hızla kurulan, kolay programlanan, düşük işletme maliyetleriyle sektörün Endüstri 4.0 ihtiyaçlarını karşılayan ve fark yaratan özellikleriyle maliyetleri azaltan cobot’lar, insanlar için riskli olabilecek alanlarda görev alarak, çalışan sağlığına da katkı sağlıyor. Pandemiyle birlikte üretim esnekliğinin, sürdürülebilirliğin, karlılığın ve verimliliğin son derece önemli olduğu günümüzde cobot’lar, pazarda küresel rekabet avantajı getiriyor. Cobot’ların otomotiv sektörüne entegrasyonuyla elde edilen avantajlar, sadece son üründe değil, üretim aşamalarının her birinin gelişimine de büyük katma değer katıyor. Vardiyalarda esnek üretime imkan tanıyan, artan ya da azalan talepleri yeni bir yatırıma ihtiyaç duymadan karşılayabilen cobot’lar, Türkiye otomotiv sanayisini otomasyonla daha da ileri taşıyacaktır. Cobot’larla otomotiv sanayisindeki maliyetleri daha da azaltarak, Avrupa ve Ortadoğu’nun köprüsü niteliğindeki konumumuzu daha da güçlendirecektir. 

GELENEKSEL ROBOTLARDAKİ EK MALİYETLERİ ORTADAN KALDIRIYOR

Cobot’lar, geleneksel endüstriyel robotlardaki ek maliyet olmadan robotik otomasyonunun tüm avantajlarını sektöre sağlıyor. Otomotiv sektöründe ortalama yarım gün gibi hızlı bir sürede kurulan cobot’lar, üretimde en az kesintiyle hızlı yatırım geri dönüş imkanı tanıyor. Akıllı telefon kullanabilen birisi tarafından kolayca programlanabilen cobot’lar, IoT teknolojileri ve yapay zekaya entegre özellikleriyle sektördeki küçük, orta ya da büyük ölçekli işletmelerin de otomasyona geçişini hızlandırıyor. Cobot’lar, geleneksel endüstriyel robotlardaki; alışılagelmiş periyodik bakım, güvenlik çiti, güvenlik ekipmanları, yüksek enerji tüketimi, yeniden programlama maliyetlerini ortadan kaldırarak, robotik otomasyonunun tüm avantajlarını sektöre yansıtıyor. Düşük enerji tüketimi, tüm eksenlerde 360 derece hareket kabiliyetine sahip, periyodik bakım gerektirmeyen ve 220V prizle çalışabilen cobot’lar; otomotiv sektöründe boyama, kalite kontrol, cıvatalama, zımparalama-polisaj, taşıma, alma-bırakma, kaynak, malzeme uzaklaştırma-çapak alma, makina, CNC besleme, etiketleme, montaj, yapıştırma dağıtma, süreçlerinde büyük bir hassasiyetle çalışabiliyor. Cobot’lar, otomotiv ve yan sanayisinin yüksek kalite ve hassasiyetin kritik olduğu tehlikeli ortamlara da kolaylıkla adapte olabiliyor. 

NİSSAN ÇALIŞAN MEMNUNİYETİNİ ARTIRDI 

Dünyaca ünlü otomobil markası Nissan, Yokohama tesisinde yaşlanan iş gücü ve verimsiz üretim süreçlerinin önüne geçmek ve geçici çalışanlara harcanan maliyetten tasarruf için UR10 cobot’unu kullandı. İki adet UR10 cobot’un devreye alınmasıyla çalışanları farklı birimlerde katma değerli işlere yönlendiren firma aynı anda “çevrim zamanı” aşımlarını ortadan kaldırdı ve çalışanların kaldırması gereken ağır yükleri azalttı. Böylece çalışan memnuniyeti ve iş verimliliği artırıldı. 

PSA “GELECEĞİN TESİSİ” PROJESİNE UR10 İLE GEÇİŞ YAPTI 

Citroen, DS, Peugeot, Vauxhall ve Opel gibi markaları bünyesinde barındıran, Avrupa’nın en büyük ikinci otomobil üreticisi PSA Group’un Fransa’daki Sochaux fabrikası, ‘Geleceğin Tesisi’ projesi için Universal Robots’u çözüm ortağı olarak seçti. PSA, projesinin bir parçası olarak, üretimi modernize etmeyi, üretim hattını kompakt hale getirmeyi ve araçların maliyetini düşürmeyi amaçlıyordu. İş birliğine dayalı ‘cobot’ ile endüstriyel robotiği yeniden keşfeden dünyanın lider firması Universal Robots, UR10 ile PSA’nın maliyetlerinde tasarruf ve üretim kalitesinde iyileşme sağladı. UR10 cobot’unun kullanılmasıyla birlikte otomobillerin maliyeti düşerken, geometrik boyutlandırma ve toleransı (GD&T) yüzde 10'a kadar yükseldi. Bu da 200 binden fazla otomobilin üretiminde sıfır hatayla yüksek verimlilik sağlayarak, klasik üretim konseptini değiştirdi ve sektörde fark yarattı.

CONTİNENTAL, MANUEL İŞLERİ YÜZDE 50 AZALTTI 

Otomotiv yan sanayisinin önde gelen uluslararası markalarından Continental, üretimde robot teknolojisini açık ara en iyi kullanan ve Endüstri 4.0’a ilk yönelen İspanya fabrikası, 2016’da PCB kartlarının üretimini ve kullanımını otomatikleştirmek için UR10 cobot’u kullanmaya karar verdi. Daha önce kalıp değişim sürelerini manuel olarak gerçekleştiren şirket, UR10 cobotu ile manuel gerçekleştirdiği işleri yüzde 50 azaltarak, işlerin süresini 40 dakikadan 20 dakikaya düşürdü.  

BMW İŞ GÜVENLİĞİNİ VE KALİTEYİ ARTIRIYOR

Spartanburg, Güney Karolina’daki BMW fabrikası, tekrarlayan ve çalışanları fiziksel olarak zorlayan işleri iyileştirmek amacıyla birkaç uygulamada UR cobot’larını kullanmaya başladı. UR10 robotlarının üstlendiği işler arasında; kapı paneline yapıştırma uygulanmasında sabit basınç uygulanması ve daha önce çalışanların yaralanmasına yol açan şasiye sert kauçuk tapalar yerleştirme işlemi de bulunuyor. BMW cobot’larla birlikte, iş güvenliğinin yanı sıra kaliteyi de artırdı.  

TRİBAR MANUFACTURİNG, YÜZDE 100 KALİTE ARTIŞI SAĞLADI

Yeni teknolojiyle hızla büyüyen A sınıfı otomotiv tedarikçisi Tribar Manufacturing, dekoratif markalama gerçekleştiriyor. Cobot’lar, şirkette kamera ile kalite kontrol yaparak araç bagajlarının kaportalarına astar uygulaması yapıyor ve araç markalama esnasında oluşan boşlukları dolduruyor. Şirket, cobot’larla, manuel iş gücü tarafından kullanılan fazla kimyasallardan tasarruf, yüzde 100 kalite artışı, yüzde 50’nin altına düşen döngü süresi ve iş güvenliğini artırdı.

ZORLU İŞLER COBOT’LARA TESLİM 

Otomobil koltuğu üretimine ve geliştirilmesine odaklanan GÖPEL, müşterilerinin özel ihtiyaçlarını karşılamak için UR10e ile bir sistem geliştirdi. GÖPEL electronic’in manuel olarak gerçekleştirdiği yorucu ve ergonomik açıdan zorlu testleri UR10e üstlendi. Serinin en uzun erişime sahip cobot’u UR10e, geniş bir alandaki işlerde yüksek verimlilik sağladı.