OMRON, iki cobotuyla dişli üreticisi Fischer Gears firmasının öğelere yönelik makina besleme sürecinin yaklaşık yüzde 60-70'ini otomatik hale getirdi.
YATIRIMLA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAŞANDI
Danimarka'nın Randers şehrinde hizmet veren bir aile şirketi olan firma, 1920'den beri sanayi ve denizcilik sektörleri için dişli ve şanzıman üretmekte olup, bu alanda önde gelen tedarikçiler arasında bulunuyor.
Şirketin modern makinalarında en yeni teknolojiler ve işlemler kullanılıyor.
Firma yakın zamanda iki OMRON TM cobotuna yatırım yaptı ve bunları, metal parçaların dört CNC (bilgisayarlı sayısal denetim) makinasıyla desteklenme işlemini otomatikleştirmek için kullandı. Bu işlem, daha önce manuel olarak gerçekleştiriliyordu.
Şirket, geleneksel endüstriyel robotları zaten kullanıyor olsa da cobot yatırımıyla köklü değişiklikler yaşandı.
Fabrika Müdürü Lars Bo Nielsen, "Bu, yeni bir robot yatırımından çok daha fazlası. Kolaboratif robotlar, bize yepyeni bir yaklaşım sunuyor. Çünkü geleneksel robotların aksine, OMRON TM robotlarının çevresini korumaya almak gerekmiyor. Bu projenin başarıya ulaşması durumunda, üretim hattında büyük olasılıkla çok daha fazla cobot kullanmaya başlayacağız." dedi.
ÜRETİM VERİMLİLİĞİ ARTIYOR
Firma, tek parçadan yüzlercesine uzanan seri boyutlarıyla üretim yapıyor. Markanın cobotlarına yapılan yatırım sayesinde şirket, daha büyük siparişlerle gelecekte çok daha rekabetçi olabilecek.
Kolaboratif robotlar, dört CNC makinasından oluşan bir üretim biriminin parçası olacak ve gerektiğinde makinalar arasında taşınacak.
Lars Bo Nielsen, "Robotlar, normal çalışma saatlerinden sonra bile makinaların içine ve dışına besleme yapabiliyor. Bu da üretim hattından en iyi şekilde yararlanmamıza ve verimliliği artırmamıza imkan tanıyarak bize daha büyük serilerde rekabet avantajı da sağlıyor." şeklinde konuştu.
Markanın kolaboratif robotları, büyük serilerde üretim maliyetlerini düşürmenin yanı sıra şirket çalışanlarının daha fazla katma değer sunan üretim görevlerine odaklanmalarına da yardımcı oluyor.
Fabrika yöneticisi, "Robotlar, daha iyi bir çalışma ortamına yapılan yatırımlardır. Çalışanlarımızın hemen hepsi iyi eğitim almış yetenekli kişiler ve artık manuel öğe beslemeden çok daha heyecan verici görevlere vakit ayırabiliyorlar." dedi.
YENİ COBOTLARIN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ
OMRON'un cobot tedarikçisi olarak seçilmesindeki iki etken, markanın kolaboratif robotlarının yüksek kaldırma kapasitesi ve Landmark konumlandırma sistemi oldu. Diğer önemli kriterler arasında, cobotların nesne işleme ve barkod ve QR kodlarının çözülmesine yönelik entegre akıllı görsel denetim sistemi yer aldı.
OMRON'un görsel denetim sistemi, Fischer Gears'ın yeni cobotlarının paletlere bakmasına ve işlenmiş ve işlenmeyen öğeler arasındaki farkı paletten CNC makinasına hareketleri sırasında kavramasına olanak sağlıyor.
Bo Nielsen, “Bu bizim için büyük bir avantaj, çünkü robot bir öğeyi aldığı palete teslim edebilir. Yer kullanımı açısından daha kolay ve çok daha akıllıca." dedi.
Bir diğer önemli kriter de güvenlik. Her cobot bir OMRON güvenlik tarayıcısı ile donatıldı, böylece bir kişi cobota çok yaklaşırsa sistem otomatik olarak duruyor.
OTOMATİK ÜRETİM, REKABETÇİ AVANTAJ SUNUYOR
Nordelektro, cobot projesinde robot entegratörü olarak görev yaptı.
Bo Nielsen, iki yeni cobot sayesinde firmalarının öğelere yönelik besleme sürecinin yaklaşık yüzde 60-70'ini otomatik hale getirebildiğini, bu sayede daha büyük üretim serilerinde rekabet gücünü artırmak için hızlı bir ilerleme kaydedebildiklerini ifade etti.
Nielsen, “Robotların uygulanmasının beklendiği gibi gittiği varsayıldığında, cobot teknolojisi üretimin başka bir yerinde de kolaylıkla uygulanabilir. Bu robotlar fabrikamızdaki son kolaboratif robotlar olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
