Kolaboratif robot teknolojisinin mucidi Universal Robots, “Dönüşüm için bugün başlayın” mottosuyla devam eden KOBİ kampanyası ile küçük ve orta ölçekteki firmaların otomasyon atılımını gerçekleştirebilmesi için KOBİ’lere tam destek veriyor. “Cobot ile sınıflarda teoriden pratiğe geçin!” mottosuyla başlatılan, şu an Eskişehir’deki bir pilot okulda devam eden eğitim kampanyasıyla da, UR Cobot Eğitim Kiti üzerinden ders işleyen okulların sayısının daha da artmasını hedefliyor. Böylece sektörlerin dijital dönüşüm sürecinde talep ettiği özelliklere sahip nitelikli insan kaynağını yetiştirmeyi amaçlıyor.

Kandan Bey, Universal Robots olarak 2020 yılında 50 bininci cobot satışı ile sektörde bir dönüm noktasına ulaştınız. Cobot pazarını ve firmanızın sektördeki konumunu değerlendirebilir misiniz?

Danimarka menşeli Universal Robots, bulunduğu coğrafyanın etkilerini ürünlerinde ve iş yapış felsefesinde barındırıyor. 2005 yılında üç girişimci tarafından kurulan Universal Robots, insanla iş birliği içerisinde çalışan cobot kültürünü hayatımıza yerleştirdi. 2008 yılında da ticari anlamda ilk ürününün satışını gerçekleştirdi. O günden bugüne dek hızlı bir ilerlemeyle sahada çalışan 50 bininci cobot’unun satışını yaptı. Cobot’lar herhangi bir endüstride ve uygulama olarak geniş bir spektrumda hayatımıza daha da fazla dokunmaya devam edecek. 

İnsanla beraber çalışabilen robotlar adını, iş birliği ve robot  kelimelerinin birleştirilmesiyle ortaya çıkan kolaboratif kelimesinden alıyor. İnsanla robotun güvenle yan yana çalışabilmesini sağlayan bir yaklaşımımız ve üretim konseptimiz var. Günümüz üretim dünyasının ihtiyacı olan esnek üretim, kolay programlama ve güvenli kullanım kolaboratif robot kültürünün temelini oluşturuyor. Firmamız kolaboratif otomasyona geçiş için gerekli altyapıyı hem ürün hem de çevre ekosistemi anlamında sunuyor. Sektörde yüzde 50 pazar payına sahip bir firma olarak cobot pazarına yön verdiğimizi söyleyebilirim. Dünyanın önde gelen araştırma şirketi ABI Research, 2019 yılında 711 milyon dolar olan kolaboratif robot kolu pazarının 2030 yılına kadar büyük bir artışla 11,8 milyar dolara ulaşacağını tahmin etti. Şirket, cobot kullanımı ile ilgili yazılımlar ve uç elemanları gibi aksesuarlar da hesaba katıldığında, 2019 yılında 1 milyar doları aşan toplam cobot pazarının 2030 yılına kadar yüzde 28,6'lık büyümeyle 24 milyar doları aşacağını öngördü. Tüm bu veriler ışığında cobot’lar; hızlı kurulumu, kolay programlaması, esnek ve güvenli kullanımıyla toplam robot pazarındaki payını hızla artırmaya devam edecek. 

“Dönüşüm için bugün başlayın” mottosuyla hayata geçirdiğiniz kampanya ile KOBİ’leri cobot teknolojisiyle tanıştırmayı hedefliyorsunuz. Neden böyle bir kampanya başlatma ihtiyacı duydunuz? Kampanyanızın ayrıntılarını paylaşabilir misiniz?

Dünyadaki her 10 bin çalışan başına düşen robot sayısı yaklaşık 100 civarında. Bu rakam Türkiye’de ise 33-35 civarında seyrediyor. Yani Türkiye’de dünyaya oranla 1/3 oranında daha az robot kullanıyoruz. Ülkemizde üretimin yüzde 98’i KOBİ’ler tarafından yapılıyor. Bu da bize gösteriyor ki endüstriyel dönüşüm için KOBİ’lerden başlamamız gerekiyor. Ülkemizde toplam gelişme, kalkınma ile kaliteli ve esnek üretim otomasyonla ancak otomasyonla olabilir. Pandemi bize bir kez daha gösterdi ki; beklemeyen durumlara adaptasyon otomasyonlu üretimle daha mümkün. Elimizde üretim alanında kullanabileceğimiz kolaboratif robot gibi önemli bir araç var. İşlerin kolay, esnek, verimli, sürdürülebilir bir biçimde olmasını sağlayan cobot teknolojisine sahibiz. Kampanyamızla bu teknoloji ile ilgili  KOBİ’lerimizde bir farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Cobot’lar, üretimde ciddi katma değer sağladığı için “Dönüşüm için bugün başlayın” mottosuyla düzenlediğimiz bir kampanya ile daha geniş kitlelere ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda düzenlediğimiz seminerler, yaptığımız etkinlikler ve demolar ile pazardaki şirketleri çok farklı alanlarda olsa dahi bilgilendirerek yeni üretim konseptini, cobot’ların avantajlarını anlatıyor ve geleceği şimdiden yakalamaları için destek oluyoruz.

Size göre KOBİ’lerin robot teknolojisine geçmesinin önündeki engeller nelerdir? Bu engeller nasıl aşılabilir?

Öncelikle KOBİ’lerin, robot teknolojisine geçmeleri gerektiğinin farkına varmış olmaları gerekiyor. Değişen dünyada bu durumun farkına varmak, en büyük bariyeri ortadan kaldırıyor. Cobot teknolojisine, otomasyona geçiş, artık kolaylık değil zorunluluğa doğru gidiyor. Bu çerçevede Türkiye’deki engellerden ilkinin yatırımın geri dönüşü olduğunu söyleyebiliriz. Konvansiyonel robot sistemleriyle kıyasladığımızda cobot’un kolay, esnek ve güvenli kullanımı, hızlı kurulumu gibi faktörler her şirket için avantaj sağlayan en önemli parametreler arasında yer alıyor. Buna cobot teknolojisindeki düşük enerji tüketimi, toplam sahip olma maliyetinin daha düşük olması, esnek olarak farklı yerlere taşınabilmesi, robotun daha az alan kaplaması ve ihtiyaç duyulduğunda risk analizlerine bağlı olarak herhangi bir güvenlik ekipmanına ihtiyaç olmayacak şekilde insanla beraber çalışabilme imkanı gibi avantajlarını da eklersek daha hızlı yatırım geri dönüşü sağladığını görebiliriz. 

İkinci engel olarak teknolojiyi yürütebilecek personel yani yetenek açığını sayabiliriz. Bu sorunu aşmak için internet sayfamızda Türkçe dahil 16 dilde sunulan, herkesin 7/24 ücretsiz ulaşabileceği interaktif eğitimler ile cobot kullanmayı öğretiyoruz. Ve şunu iddia ediyoruz; herhangi bir robot tecrübesi bulunmayan bir kişinin bile basit bir programı yapması ve robotu kurması 60 dakikadan fazla değil. Ayrıca Universal Robots’ta çok zengin bir akademi altyapısı sunuyoruz ve böylece otomasyonu herkes için erişebilir ve kolay hale getirme mottomuzun altını dolduruyoruz. 

Sağladığımız bir diğer avantaj ise UR+ ekosistemidir. Universal Robots için tutucu, kamera, kaydırıcı sistemler, kaynak sistemleri gibi birçok farklı otomasyon yardımcı ekipmanı geliştiren, “Tak-çalıştır, üretime başla!” konseptine uygun çözümler sunan partnerlerimiz var. Böylece robotu durdurmaksızın bir uygulamadan diğerine geçirebiliyorsunuz. Fabrika içinde farklı istasyonlara taşıyarak robottan maksimum faydayı elde ediyor, daha çok iş çıkartarak yatırımın geri dönüş süresini kısaltabiliyorsunuz.

SÜRDÜRÜLEBİLİR EVLERDE YENİ DÖNEM ROBOTİK MİKRO EVREN SÜRDÜRÜLEBİLİR EVLERDE YENİ DÖNEM ROBOTİK MİKRO EVREN

Universal Robots ekosisteminde sunulan bütün uygulama kitleri ve ekipmanlar şirketimiz tarafından sertifikalı olup, internet sayfamızdan incelenebiliyor ve son kullanıcılar tarafından seçilebiliyor. Son kullanıcıların işlemlerini kolay, hızlı, etkin ve güvenilir bir şekilde yapmaları sağlanıyor. Dolayısıyla sistemimiz üçüncü taraf şirketlere de açık. Böylece bir geliştirme yapmak isteyen şirket, kendi fikriyle bize başvurabiliyor. Üçüncü parti şirketler, geliştireceği ürün cobot’a takıldığında “Tak-çalıştır, üretime başla!” konseptine göre nereye, nasıl avantaj sağlayacağını paylaştıktan sonra ürününün sertifikasını alıyor ve ürün internet sayfamızdan tüm dünyaya ulaşıyor. Bu ürünler ile ilgili tedarikçi firmalar tarafında satışı gerçekleştiriyor. Bu anlamda UR otomasyonu sadece ürün tedariği bazında değil ekosistemlerle son kullanıcı ve sistem entegratörleri için 360 derece destek sunuyor.
 
Universal Robots, cobot üretmenin dışında gerek eğitim gerekse Ar-Ge çalışmalarıyla birçok noktada ekosistemler oluşturarak bütüncül bir yaklaşımla hem sektöre hem gelişime hem de insan hayatına önemli katkılar sağlıyor. 

KOBİ’lere yönelik kampanyanızın yanı sıra eğitimde cobot dönüşümünü başlattınız. Gençleri, geleceğin üretim modeline hazırlıyorsunuz. Cobot Eğitim Kiti ve eğitim kampanyanız ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’de birçok üniversitede cobot’larımız halihazırda kullanılıyor. Universal Robots olarak eğitim alanında cobot kullanımını daha da yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Üniversitelerin yanı sıra ortaokul, lise ve teknik okul seviyesinde de kullanılmasını önemsiyoruz.
 
Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlediği, cobot’larımızın insan hayatına birçok noktada girdiği düşünülürse yenilikçi teknolojilerin gelecekte gençler tarafından geliştirileceği gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bu nedenle gençlerin cobot teknolojisine alışık olmaları, yeni çağa hızla adapte olabilmeleri ve verimli bir şekilde çalışabilmeleri gerekiyor. Gençlerin daha donanımlı olması; ülkemizin kalkınması, ilerlemesi ve refahı açısından da çok önemli diyoruz ve bu düşünceden yola çıkarak Universal Robots Cobot Eğitim Kiti’nin daha çok okulda yer alması için  eğitim kampanyamızı sürdürüyoruz. 

Örneğin pandeminin ağır geçtiği dönemde öğretmenler, UR platformu üzerinden öğrencilerine ödevler vererek eğitimlerine devam ettiler ve teknolojiyi özümsediler. Hatta bu konuyla ilgili bir webinar da düzenledik. Webinar’ımızda Eskişehir Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Alanı Robotik Atölyesi Şefi Erkan Başak, cobot’ların öğrencilere, eğitim sistemine ve üretimin geleceğine katkılarını anlattı.  Öğrencilerin UR internet sayfamızdaki tamamen ücretsiz  offline simülatörümüzü kullanarak önemli geliştirmeler ve çalışmalar yaptığı bilgisini paylaştı.

Çalışmalarımızı ticari bir kaygıdan ziyade geliştirme ve ilerletme amacıyla yürütüyoruz. Özel imkanlarla eğitim kurumlarımıza Universal Robots Cobot Eğitim Kiti sağlıyoruz. İşin hem teorik hem de pratik aşamasını bir araya getirecek dokümanlar, offline-online ekipmanlarla beraber bütünleşik bir yaklaşım sergiliyoruz. Bugünden cobot teknolojisini kuran, kullanan, düşünen ve geliştiren insan modelini oluşturmak için önemli bir platform yaratmış oluyoruz. Söz konusu ürünü, laboratuvarlarında kullanan Eskişehir Atatürk Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri, kendilerine özgü programlar yazıp geliştirerek, hayallerini gerçekleştiriyor. “Neyi farklı yaparız?” diye düşünüyor, kendilerine ve bulundukları çevreye katma değer yaratıyor. 

Cobot kullanıcılarının deneyimlerini bloğunuzda da paylaşıyorsunuz. Farklı sektörlerden örnek başarı hikayeleri rica edebilir miyiz?

Firmamızın web sayfasında çok zengin içerikler ve ilham verici hikayeler bulunuyor. İsteyen herkes cobot kullanıcılarının başarı hikayelerini internet sayfamız üzerinden ihtiyaç duyduğu alana göre seçip inceleyebiliyor. Tüm dünyadan uygulamalar ve sektörel bazlı sınıflandırılmış şekilde 250’den fazla örnek uygulama keşfedilebiliyor. İnternet sayfamızda otomotivden beyaz eşyaya, Ar-Ge’den havacılığa, gıdadan elektrik-elektroniğe kadar birçok farklı sektörden uygulamalar ilgili bilgiler, son kullanıcıların ağzından aktarılıyor. 

Örnek vermek gerekirse Türkiye’de de bir benzeri örneği olan, Alman otomotiv devinde gerçekleştirilen çalışmada araçların gövdelerinin kalite kontrol süreçlerinde 4 adet kolaboratif robot kullanılıyor. Cobot’lar araçların boşluk kontrollerini, geometrik kontrollerini yapma sürecinde görev alıyor. Alman otomotiv devinde hayata geçirilen bu uygulamaya benzer ama teknolojik anlamda çok daha farklı ve önemli bir yere sahip uygulamalar da bulunuyor. Paketleme-paletleme sistemleri alanında global çapta büyük bir gıda şirketi, Türkiye’de çok sayıda kolaboratif konseptte çalışan şirketler var. Bu başarı hikayeleriyle birlikte birçok ülkede cobot’lar, gelişerek üretime katkı sağlamaya devam ediyor. 

Cobot kullanan endüstriler arasında özellikle medikal alanda ürün geliştirme yapan girişimci firmalar da bulunuyor. Bu firmalar, ihracat noktasında ülkemize ciddi şekilde katma değer yaratan şirketler arasında yer alıyor. 

Ayrıca cobot’lar sayesinde insan kaynağının daha verimli koşullarda çalışmasını sağlayan, çalışanları tekrar eden sıkıcı işlerden kurtaran, üretimde verimliliği ve kaliteyi artıran birçok proje de bulunuyor.