Covid-19, hizmet robotlarının kullanımını artırdı ve daha da artıracağı ifade ediliyor. Dezenfeksiyon işlemini yapan robotlar, fabrika ve depolardaki lojistik çözümler ve eve teslimat robotları özellikle ilgi görmektedir. Lojistik robotlarında artış yüzde 110’a varırken medikal robotlarda ise yüzde 28 oldu.

Hizmet robotlarının tüm dünya satışlarının değeri 2019’da 5,7 milyar doları bulurken, yıllık artış hızı ise yüzde 20 oldu. 2020 yılı için 6,5 milyar dolar, 2023 için ise 12,1 milyar dolarlık satış bekleniyor. 2023’te yıllık bileşik büyüme oranının yüzde 23’e ulaşacağı öngörülüyor.

Satışların ünite bazında sayısı ise 2019 yılında 23,2 milyon üniteye ulaşırken, bu sayının 2020’de 26,7 milyona, 2023’te ise 55,3 milyon üniteye çıkması bekleniyor. 2023’te yıllık bileşik büyüme oranının da yüzde 27 olacağı tahmin ediliyor.

YENİ GİRİŞİMLERİN SAYISI GİDEREK ARTIYOR

Tüm dünyada 889 hizmet robotu tedarikçisi bulunuyor, bunların 183’ünün start-up olduğu belirtiliyor.

Profesyonel hizmet robotu tedarikçilerinin sayısı 728, bunların ise 155’inin start-up olduğu ifade ediliyor.

Kişisel/ev hizmet robotu tedarikçilerinin sayısı 237 iken, bunların da 39’unu start-up’lar oluşturuyor.

ROBOTİK SEKTÖRÜNÜN 2021 TRENDLERİ NELER OLACAK?

Endüstriyel robotların yıllık kurulumları, 2010-2019 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde üç kattan fazla artarak dünya çapındaki fabrikalarda 381 bin üniteye ulaşırken, IFR, sektörde 2021 yılında öne çıkacak trendleri derledi.

1) Yeni görevler öğreniyorlar

Yapay zeka, görme ve diğer algılama sistemleriyle birlikte, robotların zor görevlerin üstesinden gelmesini sağlıyor. Bu görevlerden biri, geçmişte ancak bir insan eli için uygun olan 3D bin picking gibi yeni görsel kontrollü uygulamalar. Yeni nesil robotların kurulumu ve programlanması daha kolay olmakla birlikte, aynı zamanda da bağlanabilirlik açısından uygundur. İletişim protokollerindeki gelişmeler, robotları sorunsuz bir şekilde otomasyon ve Endüstri 4.0 stratejilerine entegre ediyor.

2) Akıllı fabrikalarda çalışıyorlar

Otomotiv endüstrisi, 100 yıldan fazla süredir geleneksel otomobil üretimine hakim olan montaj hatlarında, endüstriyel robotları kullanan akıllı fabrika çözümlerine öncülük etti.  Gelecek, robot ve AGV hatta otonom mobil robotların (AMR'ler) daha fazla ağ bağlantılı etkileşimine tanıklık edecek. En güncel navigasyon teknolojisi ile donatılmış olan söz konusu mobil robotlar, geleneksel üretim hatlarına göre çok daha esnektir. Otomobillerin gövdeleri sürücüsüz taşıma sistemleri ile taşınıyor. Modeller tamamen değiştirildiğinde ise, tüm üretim hattını sökmek yerine yalnızca robotları ve AMR'leri yeniden programlamak yeterli oluyor. Robot tedarikçileri, ivme kazanan insan-robot iş birliği ve iş istasyonlarının entegrasyonu ile güvenlik bariyerleri/fensleri olmadan insanlarla el ele çalışan kolaboratif robotları/cobotları raporluyor.

3) Yeni pazarlara giriyorlar

Bağlanabilirlik atılımları, gıda/içecek, tekstil, ahşap ürünleri ve plastik gibi henüz otomasyona geçişi tamamlamayan sektörlerde robotların daha fazla benimsenmesine katkıda bulunuyor. Devam eden dijital dönüşüm, tamamen yeni iş modellerine yol açacak. Çünkü üreticiler, her zamankinden daha kolay çeşitlilik gösterebiliyor ve bu tür durumlara daha kolay uyum sağlayabiliyor. Geleneksel üretim hatlarının artık olmadığı akıllı fabrikalarda, aynı ekipmanla farklı ürünler birleştirilebiliyor.

4) Karbon ayak izini azaltıyorlar

Yeni robot teknolojisine yapılan yatırımlar, karbon ayak izinin azaltılması konusunda da destek oluyor.
Enerji tasarruflu olan yeni nesil robotlar, üretimdeki enerji tüketimini doğrudan azaltmaya imkan veriyor. Daha yüksek hassasiyet sayesinde, daha az red ile ürün üretirler, bu da kaynak girdisinin çıktıya oranı üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Ek olarak, robotlar, fotovoltaik veya hidrojen yakıt hücreleri gibi yenilenebilir enerji ekipmanlarının uygun maliyetli üretimine yardımcı oluyor.

5) Tedarik zincirlerinin devamlılığını sağlamaya yardımcı oluyorlar

Pandemi, küreselleşmiş tedarik zincirlerinin zayıflığını, lojistik devamlılığın önemini gözler önüne serdi. Üreticiler, arzı tamamen farklı bir bakış açısıyla yeniden düşünme fırsatına sahip oldular. Verimlilik otomasyon yoluyla dengelendiğinde, üreticiler, birçok AB ülkesi, Kuzey Amerika, Japonya veya G. Kore gibi yüksek ücretli ülkelerde bulunamayabilecek olan esnekliği artırdı. Robotik otomasyon; üretkenlik, esneklik ve emniyet sunuyor.


Kaynaklar:

-    “Günümüzde ve Gelecekte Robotlar”, STM Teknolojik Düşünce Merkezi, Nisan 2021.
-    “Top 5 Robot Trends 2021”, International Federation of Robotics, 17.02.2021.