Sanayileşen tüm ülkelerde ekonomik performansın yüksek olduğunun en önemli göstergesi ihracattır. Bu alanda öncü ülkelere baktığımızda karşımıza bizi Endüstri 4.0 kavramı ile tanıştıran Almanya çıkar. Almanya’nın sahip olduğu 1,44 trilyon ABD dolar ihracat hacminin büyüklüğünü ortaya koyar. 2017 yılında yapılan küresel karşılaştırma neticesinde de Amerika’nın 1,54 trilyon dolar, Çin’in ise 2,26 trilyon dolar ihracat hacmine sahip olduğu gösterildi. Almanya ise bu sıralamada 3’üncü olarak yer aldı. Fakat ekonomiler uzun vadede güç kaybetmemesi için endüstriyel üretim yeterli değildir. Aynı zamanda üretimin etkinliği yeni konseptlere göre optimize edilmesi gerekir. Bu noktada otomasyon ve yapay zeka alanında gerçekleştirilen ilerlemeler göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü insanlarla makinalar arasında iyi yapılandırılmış iletişim, yüksek ekonomik standartlar ve verimlilik elde etmeye yardımcı olur. Fabrikada uyum konusunda gelecek vaat eden yeni bir modelin temelleri, geleceğin üretim süreçlerinin akıllı, entegre ve interaktif tasarımı üzerine inşa ediliyor.

Endüstri dünyasında insanlarla robotların ancak ihtiyaç durumunda birlikte çalışabileceği inanışı var. Ya da birbirlerine karşı… İlaveten makinaların insan işçilerin yerini alacağı korkusu da insanı olumsuz yönde etkiliyor. Diğer taraftan insan işçilerin, otomatik makina çözümlerin ve robotların bir arada çalışmaya başlaması artıyor. Birlikte hareket ettiği durumlar artık daha fazla şirkette görülüyor. Resmin tamamına baktığımızda ise detaylar bu kadarla sınırlı değil.  Bir sonraki adımda dijitalleşme öne çıkıyor. Üretim alanındaki şirketlere geleceğin fabrikasını hayata taşıyabilmeleri için ileri teknolojiye ait seçenekler sunuyor. Yapay zeka akıllı ağ kullanarak üretim verilerini stratejik bilgilere dönüştürüyor. Bu fırsat ayrıca yüksek hızda ve hassasiyette çalışan robot teknolojileriyle birleşerek sorunsuz bir entegrasyon sağlıyor. Bu süreç makine ile insan arasında güvenli ve basit etkileşimle destekleniyor. 

AKILLI, ENTEGRE VE İNTERAKTİF ÜRETİMİN YENİ ÇAĞI

Endüstriyel tesislerin pazardaki konumu güçlendirebilmeleri için maliyetlerini azaltmaları, esnek ve verimli üretime yönelik yenilikçi çözümler uygulanmalıdır. Şirketlerin bu hedefe ulaşabilmeleri için Omron ile Techman yeni bir kolaboratif robot geliştirerek insanla makine arasında uyumu destekledi. Ayrıca geleceğin fabrikasında devrim yaratacak bir potansiyel için emsal oluşturdu.  Robotlar, bugüne kadar insanların gerçekleştirdiği ve basit otomasyon işlemleri için yenilikçi bir çözüm sundu. Robot, otonom bir mobil robota entegre edilerek sorunsuz bir performans sağlanmasına yardımcı oldu. 3D kameralar sayesinde de karmaşık görevler otomasyon sürecine dahil edilmesini sağladı. 

Geleceğin çözümleri arasında yer alan parça alımını örnek olarak gösterebiliriz. Robot, farklı parçaları hızlı ve hassas bir şekilde sıralayarak doğru noktalara yerleştiriyor. 3D kameralar sayesinde öğeler bulunuyor ve koordinatlarını robota gönderiyor. 

Bu yazılım yapay zeka algoritmalarıyla destekleniyor. Örneğin özel siparişlerde ürünlerin optimize şekilde alınabilmesi için gerekli olan gelişmiş hesaplamaları yapıyor. Ürünlerin sonraki aşamalarda taşınması gibi işlemlerin yapılması da mobil robotun sorumluluğuna veriliyor. Bu açıdan farklı üretim süreçleri verimli bir şekilde bir araya getiriliyor. Esnek ve güvenilir üretim için gerekli olan malzeme işlemenin temeli oluşmuş oluyor. Bu yaklaşım ise bizlere “Fabrikada Uyum” konseptinde gelecekte nelerin mümkün olacağıyla ilgili öngörü sağlıyor. 

ARIZALARI VE BOZULMALARI SİSTEMATİK OLARAK ÖNLEME

Endüstriyel üretim organizasyonundaki değişikliklere bakıldığında operasyonel mükemmeliyet yatırım güvenliğinde önemli bir temel oluşturuyor. Değişen tüketici davranışları ise üreticilerin daha fazla çeşitte daha küçük miktarlar esnek üretim gerçekleştirmesine neden oluyor. Ayrıca zaman tasarrufu yapmaya da zorluyor. Bu sebeple geleceğin fabrikaları esnek olmalı, üretimi daha hızlı dönüştürmeli, daha küçük miktarlarda üretim yapmalıdır. Sonucunda hedef çevik ve ağa bağlı bir üretim hattıyla kişiselleştirebilen ürünler sunmalıdır. Tüm bu gereksinimleri karşılayan otomasyon modelinde ise tüm cihazlar, makineler, çözümler entegre bir şekilde çalışmalıdır. 

Üretim ve paketleme hatlarında en önemli aşama kalite kontrolüdür. Bu sebeple kusurlu ürünlerin fabrikadan çıkmadan ya da üretilmeden önce tespit eden üreticiler büyük ölçüde zaman ve maliyet tasarrufu sağlar. Yüksek maliyetli ürünün geri çağrılması hem üretim kayıplarının önüne geçen hem maliyet tasarrufu sağlar hem de marka itibarının zarar görmesinin önüne geçer. Okunmayan bir barkod ya da yanlış son kullanma tarihi sorunsuz ürünlerin atılmasına neden olacaktır. 

Üretim hatlarında otomasyon oranının artması, kalite kontrol aşamasındaki otomatik süreçlere olan ihtiyacı da artırdı. Makinelerin kestirimci bakımı optimize etmek üzere veri toplayabilmesi bu sürece fayda sağlıyor. Neticesinde çok fazla veri toplanabilmesi ve işlenebilmesi makine o kadar akıllı hale geliyor. Üretim hattının ömrü de bu sayede uzuyor. Duruş süresi azalıyor, verimliliği artırmaya yardımcı oluyor. 

GÖRÜNTÜ İŞLEME, HATA ALGILAMA SÜREÇLERİNE DESTEK SAĞLIYOR

Üretim hatlarında kalite kontrolünün daha fazla önem kazanması, akıllı görüntü işleme teknolojilerinin gelişmesini sağladı. Üreticilerin gözünde de daha önemli hale geldi. Bu teknolojiler yeni bir çözüm şeklinde uygulanabiliyor. Ya da kısmen mevcut bir sisteme iyileştirme olarak eklenebiliyor. Görüntü işleme sistemleri son derece kompakt bir hale geldi. Üretimi gerçek zamanlı olarak izliyor. Her hataya da hızlı bir şekilde müdahale ediyor. Bir görüntü işeme sisteminin ilettiği veriler sahada işleniyor. Uygun önlemleri alabilmek içinse bulut üzerinden merkezi olarak kullanılabilir hale getiriliyor. Ayrıntılı analizler bu şekilde hazırlanıyor.  

Denetim sisteminin akıllı kararlar alması için kamera gibi bir sensörün verilerini görüntü işleme amacıyla yakalaması gerekiyor. Bu kameraların görevleri arasında; kusurları tespit etmek, eksik bilgilere yönelik kontroller sağlamak, etiketlerdeki yazdırma hatalarını bulmak gibi işlemler yer alıyor. Ürünün çeşitli özelliklerini izleyecek şekilde ayarlamalar yapılabiliyor. Sonraki adımda ise veriler sürecin gerçek ve hedef sonuçlarla karşılaştırılması için yüksek bilgi işlem gücü sayesinde analizler yapılıyor. Sorun tespit edildiğinde ise sistem programlanan kurallara göre müdahale ediyor. Bazen hataları otomatik olarak düzeltebiliyor. Lakin bu durumda bile süreçlerin doğruluğundan emin olmak, ek işlemlerin uygulanması için operatöre her an bilgi veriyor. 

Bu sistem ağa bağlı olduğu için üretim hattındaki makinalar arasında daha iyi bağlantı sağlıyor. Ayrıca daha hassas kalite kontrolü sağlıyor, daha yüksek verimlilik elde ediliyor. Hata algılandığında ise sistem genellikle bu hatayı otomatik olarak düzeltiyor. Bu sayede de üretim etkilenmiyor. En yeni nesil akıllı otomasyon çözümleri hızlı çalışıyor. Yüksek bilgi işlem gücü sunuyor. Ayrıca kolay kullanım imkanı veriyor. Şeffaf kontrol de sağlıyor. 

İŞLETME BAŞARISI İÇİN GEREKEN ALTYAPI: ESNEKLİK

Müşteri ve işletme gereksinimlerinin sürekli değişmesi üretim süreçlerinin gelecekte daha esnek olması gerekliliğini beraberinde getiriyor. Organizasyonda ve üretim kaynaklarının düzenlenmesinde esneklik, verimli üretim için önemli başarı faktörlerinden biridir. Kullanılan robotların mobilite özellikleri ve pratik kullanımda somut gereksinimlerine göre uyarlanabilirlik özellikleri de esneklik kapsamında ele alınır. Bu durumu, etkili bir kalite kontrolü ve süreç yönetimi sisteminin başka bir avantajı olarak görebiliriz.

Görüntü işleme, hareket, kontrol, fonksiyonel emniyet ve robotik özelliklerini tek bir yönetim sisteminde bir araya getiren üretim hatları, kısa üretim çalışmalarına ve değişen pazar gereksinimlerine daha kolay uyarlanabiliyor. Hat düzeni hızlı bir şekilde yeniden tasarlanabiliyor ve kalite kontrolü için tanıma düzeni yazılımda kolayca güncellenebiliyor. Böylece, farklı ürün çeşitleri veya farklı ürünler kusursuz bir şekilde üretilip paketlenebiliyor. Buna ek olarak, bu tür bir sistemin düzenlemelere kolayca uyarlanabilmesi, gelecek teknolojilerle uyumluluk avantajlarını da beraberinde getiriyor. Sonuç olarak, üreticilerin üretim hatlarını değiştirme konusunda endişelenmelerine gerek kalmıyor. Gerektiğinde mevcut çözüm için bir ürün yazılımı güncellemesi başlatmaları yeterli oluyor.

SONUÇ: FABRİKADA UYUM GELECEĞİN ÜRETİMİNİN YAPI TAŞLARINI OLUŞTURUYOR

İnsanlarla makinelerin birlikte çalışması, üretim tesislerinde verimli bir süreç düzenlemesi ve görev dağıtımına yönelik bir trendden çok daha fazlasıdır. Geleceğin yüksek performanslı fabrikalarının somut avantajları, insan ve makine tabanlı özelliklerin sistematik uyumunun yapay zeka ve robotların yardımıyla üretimde nasıl devrim yarattığını şimdiden gösteriyor ve geleceğin üretim yöntemleri için yeni bir çığır açıyor.