ALTINAY Teknoloji Grubu bünyesine 2017 yılında dahil olan OLBRICHT Cam ve Transfer Teknolojileri, robotik sistem entegrasyonu, esnek fabrika ve depolama otomasyonları, cam üretim teknolojilerinin yanı sıra depolama sektörüne özel çözümler sunuyor.

Firma, Çaykur firmasının paketleme fabrikasında çay paketlerinin transferinden kolilenmesine, kolilerin paletlenmesine ve paletlerin taşınmasına kadar komple bir hat sonu otomasyon çözümü sundu.

OLBRICHT Cam ve Transfer Teknolojileri Uzman İş Geliştirme Mühendisi Ercan Demirci, “Sıfırdan anahtar teslim hat sonu projesi gerçekleştirdik. Saatte yaklaşık 38 ton çay paketleyen bir çözüm sunduk. Ayrıca ÜDTS yazılımı ile son kullanıcılara aldıkları ürünün doğruluğunu takip etme imkanı sağlıyoruz. Bu kadar kapsamlı büyük bir hat sonu projesini de Türkiye’de ilk kez gerçekleştirmiş olmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz.” diyor.

OLBRICHT, ne tür çözümler sunuyor? Uzmanlık alanlarınız nelerdir? 

OLBRICHT, 2017 yılında ALTINAY Teknoloji Grubu’nun bünyesine katıldı. ALTINAY Teknoloji Grubu bünyesindeki cam ve transfer teknolojileri projeleri ile ilgilenen iş birimini OLBRICHT adı altına alıp, bu isimle hem cam endüstrisine hem de depolama sektörüne özel çözümler sunuyoruz. Firmamızın, Almanya Düsseldorf’ta bir ofisi ve montaj alanı, İstanbul’da bir ofisi ve fabrikası bulunuyor. Cam üretim teknolojileri konusunda çok fazla çözümümüz mevcut. Türkiye’de ve dünyada birçok firmayla çalışıyoruz. Cam sanayine ilk olarak Şişecam’ın desteğiyle girdik. Bugün geldiğimiz noktada, dünyanın en büyük cam firmalarına çözümler sunar hale geldik.

İş geliştirme konusunda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Firmamızın yüzde 60’ı mühendislerden oluşuyor. Biz aslında terzi gibi çalışıyoruz. Müşterimizin bize getirdiği problemi onlar için çözüyoruz. Bunu yaparken de hem mühendislik altyapımızı hem de şirketteki yöneticilerimizin bize aktardığı deneyimleri kullanıyoruz. İş geliştirme tarafında sizin de öncüsü olduğunuz Robot Yatırımları Zirvesi benzeri organizasyonlara katılıyoruz. Bünyemizde inhouse workshoplar gerçekleştirerek ürettiğimiz, geliştirdiğimiz sistemlerin müşterilerimizin problemlerine çözüm olabileceğini gösteriyoruz. Bizim iş geliştirmemiz sadece müşteri bulmaya yönelik değil, aynı zamanda da çözüm geliştirmeye yönelik oluyor. Çünkü sektörümüzde en fazla sahada gezinen kişiler iş geliştirme veya satış mühendisleri oluyor. Biz karşılaştığımız problemlere kendi Ar-Ge departmanlarımıza anlatarak onların yeni çözümler bulmasına da yardımcı oluyoruz. Dolayısıyla onları yeni ürünler ve yeni çözümler geliştirmeleri için yönlendiriyoruz.

Son dönemde devreye aldığınız bir hat sonu otomasyon çözümünüz var. Bununla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Evet, son dönemde komple, detaylı bir hat sonu projesi gerçekleştirdik. Türkiye’de bulunan dünyanın en yüksek paketleme kapasitesine sahip Çaykur firmasının paketleme fabrikasında bir hat sonu otomasyon çözümü sunduk. Sunduğumuz çözümde çay paketlerinin transferi, ink-jet ile üzerine bilgilerinin yazılması, kolilenmesi, kolilerin üzerine barkod yapıştırılması, kolilerin transfer edilip paletlenmesi, paletlerin konveyörler ve shuttle’lar ile transferi sonrasında streçlenmesinden oluşan çözümler sunduk. Kolileme bölgelerinde bazı paketler için wrap around sistemler bazılarında ise kolinin açılıp içerisine robotla ürünün yerleştirildiği çözümler kullanıldı. Yoğun bir çalışmasının neticesinde sıfırdan hayata geçirdiğimiz bir proje oldu. Sıfırdan, anahtar teslim hat sonu projesi gerçekleştirdik. Saatte yaklaşık 38 ton çay paketleyen bir çözüm sunduk. Bu çözümde kullandığımız birçok ekipmanın yanı sıra Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi (ÜDTS) yazılımı kullandık. T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından zorunlu hale getirilen sistem, son kullanıcılara aldıkları ürünün doğruluğunu takip etme imkanı sağlıyor. Öncesinde Çaykur’un tarladan fabrikaya yaptığı takibi, biz fabrika içerisinde hangi tarlalardan gelen mamulün hangi paketlere yerleştirildiğini ve bu paketlerin hangi kolilere, hangi paletlere gittiğinin takibini yaptık. Bu kadar kapsamlı büyük bir hat sonu projesini de Türkiye’de ilk kez gerçekleştirmiş olmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Söz konusu proje, fabrikada 10 aydır aktif olarak çalışmalarını sürdürüyor.

İhracat çalışmalarınız da neler var? Özellikle hedef pazarlarınız bulunuyor mu?

Biz yurt dışında olabildiğince hacmimizi büyütmeye çalışıyoruz. Çin’den ABD’ye, Avrupa’ya ve Rusya’ya kadar dünyada birçok yerde projeler devreye alıyoruz. Hatta halihazırda ABD’de bir projemizin kurulumu devam ediyor. Diğer projemizde Türkiye’de üretim aşamasında bulunuyor. ABD’de ve Çin’de temsilciliklerimiz var. Bazı firmalarla partnerlik anlaşması yaptık. Çünkü hem satış sonrası bakım ve servis gibi hizmetler hem de iş süreçlerinin yürütülmesi adına mutlaka bir ayağınızın yurt dışında bulunması gerekiyor. Okyanus aşırı ülkelerde şimdilik partnerlerimiz aracılığıyla yola devam ediyoruz. Avrupa projelerimiz için Düsseldorf’daki merkezimizden hizmet sağlayabiliyoruz.

Gelecek dönem hedef ve beklentileriniz nelerdir?

ALTINAY Teknoloji Grubu’nun stratejisini, iş grubunu belli bir hacme kadar getirip ayrı bir şirket olarak devam etmesi olarak belirledik. Şu anda baktığınızda cam ve transfer teknolojileri denmesinin nedeni, ciromuzun yarısı camdan yarısı transfer teknolojilerinden depo sistemlerinden gelmesinden kaynaklanıyor. Bunlar belli bir olgunluğa ulaştığında, belki ileride OLBRICHT Cam Teknolojileri veya ALTINAY Cam Teknolojileri olarak veya başka bir isimle devam edebilir. Bugünkü konjonktürde cam sanayi ve genel endüstride, depolama işlerinin bir çatı altında kalması uygun görüldü. Önümüzdeki süreçte belli hacimlere ulaşıp bunları ayırmayı ve daha fazla çalışan istihdam etmeyi, daha çok ürünü yurt dışına satmayı ve yurt içindeki firmalara daha çok çözüm sunmayı hedefliyoruz.