Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “Tarımda drone kullanımının başladığı ve giderek yaygınlaştığı günümüzde bir sonraki aşama tarımdaki dijital dönüşümü ilerletmek ve cobot’ları tarıma entegre etmek olmalı.” dedi.

İnsanların temel ihtiyaçlarının büyük bir kısmının karşılandığı tarım sektörü, sadece üretilen gıdayla değil yarattığı ekonomik büyüklükle de ülkeler için önemli bir yere sahip. Ülkemizin tarım alet ve makinaları ihracatı yıllar itibariyle ciddi bir artış eğilimi göstermiş; 2000 yılında 14 milyon dolar olan tarım alet ve makinaları ihracatı, 2010 yılında 135 milyon dolar, 2018 yılında ise 793 milyon dolar değerine ulaştı. 2019 yılında ihracat bir önceki yıla göre yüzde 18,6 artışla 940 milyon dolar seviyesine geldi. Artan küresel iklim değişimi, verimsizlik gibi sebeplerin de tarımda makinalara olan bağımlılığı her geçen gün daha da artıracağı, bunun da makina ihracatının artmasına sebep olacağı şimdiden öngörülebilir. 

Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Robot teknolojilerini sektöre entegre edebilirsek, artan üretim ve verimlilikle dünya ihracat pazarından payımızı daha da artırabiliriz. Tarımda drone kullanımının başladığı ve giderek yaygınlaştığı günümüzde bir sonraki aşama tarımdaki dijital dönüşümü ilerletmek ve cobot’ları tarıma entegre etmek olmalı. Robotik kollar tarımda ürün işleme, paketleme ve dağıtım uygulamalarında verimlilik sunuyor; önümüzdeki süreçte ise ürünün ekilmesi, toplanması, ilaçlanması gibi uygulamalarda da kullanılmasının önünün açık olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

“SEKTÖRÜN GENEL İHRACATTAKİ SIRALAMASINI DA YÜKSELTEBİLİRİZ”

“Otomotivden gıdaya, teknolojiden mobilyaya kadar birçok sektörde üretimin tüm proseslerinde yer alan cobot’ları tarım makinaları sektörüne entegre ederek, dünya pazarında rekabet gücümüzü artırabilir, kg başına 4,5 dolar olan birim değeri kat be kat yukarılara taşıyabiliriz” diyen Gök, “Kesim, boyama, polisaj ve montaj gibi tarım makina sektörünün tüm süreçlerinde kesintisiz ve yüksek kalitede görev alabilen cobotlarla 22 sektörün yer aldığı genel makina ihracatında 5. sırayı da daha yukarılara taşıyabiliriz” diye konuştu. 

“VERİM, TEKNOLOJİ VE GÜNCEL OLMAK ÖNEMLİ”

Gök, “Geleneksel robotlara kıyasla kolayca programlanabilen ve 1 saat gibi kısa sürelerde kurulabilen cobot’lar, insandan bağımsız üretimin önünü de açarak salgın ve doğal afet gibi dönemlerde üretimin sürekliliğini garanti eder” Ayrıca Endüstri 4.0 ya da otomasyonlu üretime de entegre olabilen cobot’lar, tarım makina sanayisinde ve üretiminde üreticilerin kurtarıcısı oluyor. Lazer kesim, kaynak ve polisaj, montaj gibi süreçlerde verimlilik, süreklilik, kalite ve fire oranlarının azlatılması, maliyet avantajı kazandıran cobot’lar, hammadde tasarrufu sağlayarak hızlı yatırım dönüşüne de katkı sağlıyor. Düşük enerji tüketimi, aynı birim saatte üretilen ürün sayısı, vardiya ve verimlilik artışı gibi sağladığı avantajlarla da sanayiciye yeni yatırım alanlarının yaratılmasına katkı sağlıyor. Ayrıca gelişen teknoloji ile tarım makinaları dışında da direk üretimin içinde ekim, toplama ya da ilaçlama gibi işlerin yapılmasında da cobot’lar hayatımıza girmeye başlıyor” dedi. 

15 VE 17 SABİT GÜVENLİK FONKSİYONU BULUNUYOR

Cobot’lar; tarım makina sanayi gibi çalışanları ergonomik açıdan zorlayan ağır yüklerden kurtarıyor. Çalışanları kaynak, lazer kesim, polisaj ve boyama gibi iş sağlığı ve güvenliğini riske eden işlerden de kurtaran cobot’lar, iş yerine aidiyet duygularını da geliştiriyor. 15 ve 17 sabit güvenlik  fonksiyonu da bulunan cobot’lar, risk analizlerine bağlı olarak yeni bir güvenlik yatırımına ihtiyaç duymuyor. Tüm eksenlerde 360 derece hareket edebiliyor ve son derece geniş bir çalışma alanı yaratıyor. Cobot’lar akıllı telefon kullanan birisi tarafından kolayca programlanabiliyor ve cobot bakım uzamanı ya da cobot programcısı gibi kalifiye işlerin de önünü açıyor. 

KULLANIMI KOLAY VE ESNEK ÜRETİM İMKANI SUNUYOR

“En dar alanda dahi milimetrik hassasiyet gösteren cobot teknolojisi, tarım makina sanayisine yeni teknolojilerin entegre edilmesini de kolaylaştırıyor” diyen Gök, Universal Robots cobot’larının; 220 Watt’lık prizi ve Türkçe paneliyle robotik teknolojilerini de herkes için ulaşılabilir ve anlaşılabilir hale getirdiğini, tak çalıştır üretime başla konseptiyle de farklı istasyonlara taşınarakda farklı işlerde kullanılabildiğini açıklıyor.

KESİNTİSİZ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİMİN TEMELİ OLUYOR 

Tesis içinde otonom ya da manuel araçlarla kolayca taşınabilen, oldukça kısa sürede yeni bir görev için programlanabilen cobot’lar, artan taleplere yeni bir yatırıma gerek kalmadan cevap veriyor. Yeni ve kişiselleştirilmiş ürünler özelinde de hızla çözüm olarak, yeni pazarların kapılarını da açıyor. Tüm bunları yaparken de yoğun mesainin insanlar üstünde yaratacağı olumsuz etkilerin hiçbirini göstermiyor. Cobot’lar insanlara özgü dalgınlık, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı gibi tüm sorunları ortadan kaldırarak üretimde yaşanan verim ve üretim kayıplarını da engelliyor. Tutucu elleri değiştirilerek, ürünün hammadde haliyle fabrikaya girişinden son kullanıcı için paketlemeye kadar tüm süreçlerinde yer alabilen cobot’lar, üreticilere kesintisiz iş gücü, rekabet ve üretime esneklik kazandırıyor.

ÇEVRECİ YAPISIYLA DA SEKTÖRÜN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ ARTIRIYOR

Gök, sözlerinin devamında, “Bakım gerektirmeyen ve dolaylı yoldan atık oluşturmayan cobot’lar karbon salınımına da yol açmıyor. Üretimde ve sonrasında hammaddeyi son derece tasarruflu kullanan cobot’lar, tarım sanayi sektörünün sürdürülebilirliğini de artırıyor. Universal Robots da sektörün ihtiyaçlarına özel geliştirdiği yazılım ve uygulamalarla her zaman üreticinin yanında oluyor. Cobot’ların, e-Series’de; 3, 5, 10 ve 16 kg, CB serisinde 3, 5, 10 kg olmak üzere iki seride farklı taşıma kapasitesi sunan seçenekleri bulunuyor ve özelliklerine göre farklı uygulamalarda kullanılma imkanı tanıyor.” ifadelerin kullandı.

BİRİM ALANDA VERİMİ ARTIRIYOR

Gök, sözlerinin sonunda, en dar alanda çalışabilen, yere, tavana, duvara monte edilebilen cobot’ların, en küçük üretim tesisinde bile birim alanda verimi artırdığını kaydederek, “Tarım makina sanayisinde montaj, boyamaya, vidalama, cilalama, paketleme, paletleme, kaynak tüm ağır işlerin yanı sıra hassas tüm süreçlerde yer alabilen üretim süreçlerine de uyum sağlayabiliyor” dedi.