Özellikle  endüstriye sundukları ATAK isimli robotlarıyla Türkiye’nin robot markası olma ve Türkiye’den dünyaya ihrac edilen robotik ürünlerin en önde gelen temsilcisi olma amacı taşıyan firmanın faaliyetlerini Hamle Mühendilik Genel Müdürü Murat Akkaya’dan dinledik.


Firmanızı Endüstri 4.0'a dönüşüm sürecinde hangi aşamada? Bu konuda hem yaptığınız hem de yapacağınız yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz? 2018 yılı için dönüşüm planlarınız nelerdir?

Endüstri 4.0 dönüşümünün en önemli ayaklarından birisi olan robotik üretim dönüşümünde geliştirdiğimiz robotlar ile ülkemizin teknolojik dönüşümüne aktif katkı sağlıyoruz. ATAK Robot ürettiği robotlar ile ülkemizin önemli bir açığını kapatırken teknolojik dönüşüm için beşeri sermayeninde öneminin farkında olduğumuzdan mesleki eğitim alanında da insiyatif almakta öncelikle Kocaeli ve İstanbul’da bulunan meslek okulları ve üniversitelerin teknik bölümleri ile aktif olarak çalışmalar yapmakta Endüstriyel Otomasyon ve Robotik eğitimi veren bölümler ile eğitici eğitimleri, saha araştırmaları, firma uygulamalarına eğiticilerin gözlemci olarak katılımları öğrenci toplulukları ve takımlarının desteklenmesi gibi pek çok sosyal sorumluluk projesinde insiyatif almakta ülkemizin dönüşümüne eğitime verdiği destek ile de katkı sağlamaktayız. Firmamızın 2018 yılı AR-Ge planları arasında Endüstriyel Otomasyon ve Robotik eğitimlerinde kullanılmak üzere güncel teknolojiler ile desteklenmiş eğitim robotları ve eğitim setleri geliştirilmeside bulunmaktadır.

Robot teknolojileriniz hakkında bilgi verir misiniz? Robotik fabrikalar, diğer bir deyişle karanlık fabrikalar hakkında bilgi verebilir misiniz? Bunun istihdama ne gibi etkileri olacağını öngörüyorsunuz? Geleceğin meslekleri neler olabilir?

ATAK Robot olarak Türkiyenin robotik üretime geçişinde önemli bir katkı sağladığımızı belirtmiştik, robotik fabrikalar henüz başlandıç aşamasını yaşadığımız teknolojik dönüşümünün en önemli ayaklarından birisi ve bu dönüşümden kaçınmak mümkün olmadığı gibi her değişim gibi doğru okuyan topluluklar için tarihi fırsat olarak görünürken değişime direnmeye kalkanlar gibi yanlış okuyanlar için felaket olarak ta değerlendirilebilir. Bu durumu sık verilen bir örnekle somutlaştıracak olursak dev bir dalga sörf yapan bir kişi için dev bir eğlence iken bu dalgaya direnmeye kalkan kişi için felaket olacaktır bu değişim pek çok yönü ile bu örneğe benzemektedir.

Robotik üretimin getireceği sonuç tabiki insani ihtiyaçların ortadan kalkması ile beraber “Karanlık Fabrika” olarak ta adlandırılan insansız fabrika konseptinin yaygınlaşması olacaktır. Burada gözardı edilmemesi gereken bir durum var mevcut robotlar karanlık fabrikaların yada Endüstri 4.0 dönüşümünün son aşaması değil geçiş aşamasıdır. Çünkü mevcut robotlar insanlar için tasarlanmış üretim hatlarında insan davranışlarını taklit esasına gore geliştirilmiş otomatik üretim makinalarıdır ancak robotik üretimin ana hedefi insan taklidini de aşarak üretim hatlarının robotlara gore dizayn edilmesi ile muhtemelen “Fabrika” kavramının tarihe gömüleceği bir süreçtir bu açıdan “Karanlık Fabrika” larında teknolojik devrim içerisinde bir ara merhale olduğunu belirtebiliriz. Hatta tarihin hızlandığı bu zaman diliminde üretim süreçleri başdöndürücü bir hızda değişecek muhtemelen Robot teriminin dahi tarihe gömüleceği üretim modellerinin yeni isimler ile anılacağı “Post Robotik” dönemleride göreceğimizi söyleyebiliriz.

ATAK Robot olarak teknolojik dönüşümde ürettiğimiz robotlar ile Endüstri 4.0 dönüşümünü destekler iken gelecekte kullanılacak teknolojleri geliştirerek te milletimizin medeniyet tarihinde hakettiği konuma tekrar dönmesi için katkı sağlıyoruz.

Robotik üretim hakkında en büyük yanılgılardan biriside Robotların işsizliğe sebep olacağı vehimidir, nasıl ki at arabalarının tarihe karışması nalbantların aç kalması ile sonuçlanmadı ise*** robotlar da işsizliğe sebep olmayacak istihdamın kalitesinin artması ile sonuçlanacak bir sürece sebep olacaktır, burada vurgulamamız gereken bir durumda bugüne kadar sıkça konu edildiği gibi “geleceğin meslekleri” kavramının da anlamını yitirmesidir, genç arkadaşları geleceğin mesleklerini merak edip araştırmaktan sa geleceğin yeteneklerini düşünmelerini ve aslında çok açık olan bu yetenekleri kazanmak için vakit geçirmeksizin çalışmalarını tavsiye ediyoruz. Gelecek farklı alanlarda uzmanlıklara sahip universal özellikte çalışanlar için önemli fırsatlar sunacaktır, kodlama bilgisi, iletişim yeteneği, sürekli öğrenmeye açık bir kişilik, ekip çalışmasına uyum, yabancı dil yanında dili bilinen ülke hakkında derinlemesine bilgi ve bunlar gibi yetenekler tüm meslek sahipleri için fırsatlara erişimi sağlayacak kişiliksel özellikler olacaktır.

Robot teknolojileri alanına yönelik Ar-Ge, inovasyon ve tasarım sonucunda ortaya koyduğunuz ürünün, muadillerinden farkı nedir? 

ATAK Robot kullanıcılarına kusursuz bir garanti deneyimi, uygun maliyetli periyodik bakım hizmeti, kaliteli entegrasyon çözümleri ve pek çok uygulamada işletmeye özel tasarımlar ile Robotik üretim ve Endstri 4.0 yatırımlarında en iyi verimliliği yakalamarı için destek sağlıyor.

Bu alandaki nitelikli iş gücü sorunu üretim süreçlerinizi etkiliyor mu? Bilhassa mekatronik ve yazılım mühendisi bulma noktasında yaşanan sorunlar firmanızın proje seçimini ne yönde etkiliyor?

Ülkemizin Robotik üretime geçmesinin önündeki en büyük engel bu alanda yetişmiş kalifiye personel ihtiyacının giderilememiş olmasıdır, bu durum uygulama odaklı çalışan firmalarda kalifiye personel bulamama sorununa yol açmasının yanında bizim gibi robot teknolojileri geliştiren firmalarda ise ürünlerini pazara yayma esnasında zorlanma ve genellikle müşteri eğitimlerini yüklenerek pazarı genişletmeye çalışılması neticesinde fiyata yansıtılamayan bir maliyete katlanılmaktadır. Son zamanlarda sıkça gündeme gelen ve pekçok etkinlikle farkındalık oluşturulmaya çalışılarak gençlerin kodlama ve robotik alanlarında eğitime ve kişisel çalışmalara yönlendirilmesi önümüzdeki dönem için nispeten ümitvar olmamızı sağlıyor. Üretim süreçlerinin tarihsel olarak değiştiği bu dönemi doğru değerlendirebilirsek ve gençlerimizi bu dönüşümü gereklerine uygun olarak yetiştirebilirsek ülkemizi Dünyanın nde gelen teknoloji merkezlerinden birisi haline getirebiliriz.

Son olarak Türkiye, size göre dünyada Endüstri 4.0'ın neresinde? Kimlerle rekabet edebilir, hangi ülkeleri model alabiliriz?

Türkiye Endüstri 4.0 dönüşümünün başlangıcında bulunmaktadır, bu dönüşümün en önemli özelliği teknolojinin üretim hatlarına uygulanması olduğuna gore rekabet ettiğimiz ülkeler ile farkımızı ortaya koyacak en önemli parameter de teknoloji üretme kapasitemiz olacaktır, mevcut durumu gözönüne alırsak klasik sınıflandırma ile ülkemizi Avrupa ve Amerika ülkelerinden sonraya konumlandırmamız gerekir ancak ülkemizde son yıllarda artarak görülen teknoloji üretme çalışmaları gösteriyorki bu teknolojik dönüşümü taşıyacak beşeri sermaye ülkemizde mevcuttur ve bu beşeri kapasiteyi harekete geçirebilirsek teknolojik dönüşümde Avrupa ve Amerika ülkeleri ile rekabet edebilir hale gelebilir hatta Avrupa ve Amerika ülkelerinde gerçekleşecek dönüşümde en önemli ayaklardan birisinin mevcut teknolojilerin bertarafı  olduğunu düşündüğümüzde  bizim bu adımı direk geçme imkanımız olduğundan teknolojik devrim için batı dünyasından dahi daha önemli bir fırsatın elimize geçtiğini söyleyebiliriz.

Eklemek istedikleriniz…

Teknolojik devrim üretim hatlarına dair teknolojileri kendi bünyelerinde geliştirerek üreten ülkeler için müthiş bir fursat sunarken ülke dışından aldıkları teknolojik ürünler ile Endüstri 4.0 uygulamaya kalkan ülkeler için mevcut mali kapasiteyi bu teknolojilerin satınalınmasında kullanmaları gerekeceğinden bu durum sürdürülebilir olmayacaktır, özet olarak eğer kendi teknolojinizi geliştiremiyorsanız ve üretemiyorsanız adına ne derseniz deyin yaklaşmakta olan dijital dönüşüm sizi ezip geçecektir. Ülkemizin bir an evvel bu dijital dönüşümü gerçekleştirecek teknolojileri geliştirmeye ve geliştirilen teknolojileri uygulayan firmaların sayısının artmasına ihtiyacı vardır, ATAK Robot bu ihtiyacı erkenden hissetmiş bir ekibin eseridir, Bizim gibi pek çok örneğin ortaya çıkacağına ve ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesini mutlaka gerçekleştireceğine can-ı gönülden inanıyoruz.