Türkiye’de makina üreten şirketlerin komple tesisi kurma yeteneklerinin olmadığını kaydeden AES Group Yöneticileri, tesisi oluşturacak tüm ürünlerin seri imalat halinde üretme hedefiyle çalışmalarına son hız devam ettiklerini kaydetti. Fabrika ziyareti kapsamında ziyaret ettiğimiz markada CNC Montaj Fabrika Müdürü Zafer Zencirkıran  ve Ar-Ge Yöneticisi Murathan Toktaş  ile detaylı bir röportaj gerçekleştirdik. 

Okuyucularımız için AES'in yapılanmasını anlatmanızı rica ediyoruz. 

AES Group olarak firmamız 1989 yılında elektronik devre kartları üretimi ile ticari hayatına başladı, 1995 yılında otomasyon alanında üretimini çeşitlendiren firmamız 2002 yılından itibaren makine üretimine başladı. Mevcut durumda otomasyon alanında üretimimiz devam ediyor fakat ana üretimimiz şu anda %80 oranında makine alanında devam ediyor. Firmamız ahşap, plastik, alüminyum ve benzeri malzemeler işleyebilen CNC İşleme Merkezleri ile CNC Delik Makineleri, Panel Ebatlama Makineleri ve otomatik depolama sistemleri konusunda üretimini sürdürüyor. Firmamız Bursa’da 3 fabrika ve 1 showroom ile, Amerika ve Belçika’da bulunan makine satış ve servisi için showroomları ile faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa pazarı başta olmak üzere, Orta Doğu’dan Uzak Doğu’ya, Amerika’dan Afrika kıtasına kadar geniş bir coğrafyada satışlarımız devam ediyor. 

AES ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? Ne tür başarılar kazandı?

AES olarak CNC İşleme Merkezleri üretimine başladığımızdan beri ithal makineye olan bağımlılığı azaltıp iç pazarda kısa sürede lider konuma yükseldik ve bu pozisyonumuzu koruyoruz. Ahşap işleme CNC Makineleri üretiminde yerli üretici olarak ilk 5 eksen CNC İşleme Merkezini, robot sistemleri ile ilk otomatik yükleme ve boşaltma sistemlerinin üretimini gerçekleştirdik. Ayrıca mermer işleme ile ilgili olarak özel kamera tanıma sistemi ve yazılımı ile ilk 5 Eksen CNC işleme merkezi de yine firmamız tarafından gerçekleştirildi. Firma olarak ana hedeflerimizden birisi ahşap panel işleme üretimi için tam bir fabrika üretim hattı kurabilmek, bu konuda faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. 


Hammadde girişinden ürünün sevkine kadar olan üretim süreçlerini aşama aşama anlatır mısınız?

Zafer Zencirkıran : Süreç Ar-Ge bölümü ile başlıyor. Bu bölümde hem standart ürettiğimiz makinalar hem müşteri isteklerine göre tasarlanan özel makinalar üretiyoruz. Makinalarla ilgili tasarım süreci yapıldıktan sonra oluşturulan ürün dosyaları ve siparişler diğer fabrikadaki arkadaşlara yönlendiriliyor. Hammadde alımı ile süreç başlıyor, ardından talaşlı imalat ve kaynaklı birleştirme işlemleri gerçekleştiriliyor. Ana gövde oluşturulduktan sonra montaj fabrikasında ürünler toplanıyor. Yurtiçi ve yurtdışı standart malzemeler ve talaşlı imalat malzemeleri boyalı biçimde montaj fabrikasına geliyor. Montaj fabrikasında mevcut makina hatlarında, montaj operatörleri tarafından birleştiriliyor. Müşteri sevkine kadar olan süreç bu şekilde gerçekleştiriliyor, makina tamamlandıktan sonra kalite kontrol ve test ekibi devreye giriyor. Daha önceki tecrübelere dayanarak oluşturulmuş parametrelerde kontroller yapılıyor. Süreç sonunda makina onayı alındığında paketleme yapılarak müşteri ile buluşturuluyor. Sonrasında teknik servis bölümümüz devreye giriyor ve kurulum, devreye alınma işlemi gerçekleştiriliyor. Müşteride hizmet verdiği süre içinde de teknik servisteki arkadaşlar gerekli teknik desteği sağlıyor. Bu destek, yıllık bakım anlaşması şeklinde de olabiliyor, arızaya bağlı müdahale de olabiliyor. Süreç böyle ilerliyor. 

Hangi bölümler birbiri ile koordineli çalışıyor? 

Murathan Toktaş : Süreç Ar-Ge’de başlıyor. Aslında her departman birbiriyle iletişim içinde. Seri imalat makinalarında süreç hammadde siparişi ile başlıyor.  Talaşlı imalat, sonrasında montaj, ardından testleri yapılarak paketleniyor ve gönderiliyor.  Bazen de müşterilerimiz halihazırda ürettiğimiz makinalara ek opsiyonlar isteyebiliyorlar. Ar-Ge bölümü olarak burada devreye giriyoruz, önce bu talebin makinaya uygun olup olmadığını inceleyip müşteriye olumlu-olumsuz cevap veriyoruz. Yüzde 99 müşteri taleplerine olumlu cevap veriyoruz. Ar-Ge tasarımı yapıp makinanın malzeme listesini, reçetelerini, teknik resim gibi tüm dokümanlarını hazırlayıp dosya halinde satın almaya ve gövde montaj hattına teslim ediyor. Satın alma hammadde siparişlerini verir, makinada kullanılacak motor, redüktör, spindle gibi standart ekipmanlar da hazır halde depodan getirilir, gerekli bölümler depodan malzemeleri çekerler. 


ERP sistemi ile mi süreç yönetiliyor? 

Murathan Toktaş:  Evet. ERP yazılımımızı da yeniledik. Seri üretim makineleri ile ilgili sipariş verileceği zaman Ar-Ge ile irtibata geçilmiyor. Tüm teknik resimler, malzeme listelerimiz ve reçetelerimiz her şeyiyle hazır, her departman kendisi ile alakalı belgelere ulaşabiliyor.  Direkt ERP sistemi üzerinden siparişini veriyor. Ar-Ge’de diğer makinaların ERP ye yüklenmesi ile ilgili 2 arkadaşımız çalışıyor. Standart bir yapı içinde ERP’ye yükleme yapmak gerekiyor. ERP yüklemesi yapılan makinalar hariç tüm makinaların sistemleri ERP'ye uygun biçimde kuruluyor. Ar-Ge içerisinde, 2018 yılında üretilen tüm seri imalat makinalarına ERP kurulması hedefi var. Böylece seri imalat makinalarında özel bir talep olmadığı taktirde Ar-Ge’den bağımsız sipariş verilerek imalat yapılacak.   

Üretimde ve makinalarınızda hangi otomasyon (ve varsa robot) teknolojilerinden ve sistemlerinden faydalanıyorsunuz? Bu süreçlere ne tür katkılar sağlıyorlar? 

Murathan Toktaş:  AES faaliyetlerine ilk olarak otomasyon hizmeti vermeye başlamış bir firma. Kendi bünyesinde Türkiye’nin en iyi ve en donanımlı otomasyon ekiplerinden birisi var. Kendi ürettiği makinalara hizmet verdiği gibi AES dışında da hem otomotiv sektöründe hem makina sektöründe birçok firmaya otomasyon hizmeti veriyor. Özellikle otomotiv, tekstil ve makine imalatı konusunda sektörün önemli firmalarına otomasyon ve üretim hatları konusunda destek sağlıyoruz. 

Ürünleriniz üretim boyunca hangi kalite kontrol ve test aşamalarından geçiyor?

Zafer Zencirkıran: Gövde İmalat bölümünde makine hassasiyetleri lazer ölçüm cihazı ile kontrol ediliyor, bu fabrikada kendi içerisinde final kalite kontrol bölümümüz var. Sonrasında makinanın montajı gerçekleştirildikten sonra yazılım ekibimiz gerekli yazılım yüklemelerini gerçekleştiriyor. Özel müşteri isteklerine göre yazılım desteği de sağlayabiliyoruz. Ardından test ekibi devreye giriyor. Test ekibi içeride iki şekilde kontrol sağlıyor. 1. si ana ekrandaki parametre üzerinden kontrol, 2.si ise müşteri yerinde işleme testleri şeklinde oluyor. Ahşaplar müşteri koşullarında desen testi dediğimiz, zorluk derecesine göre özel desenler belirlediğimiz işleme testlerini gerçekleştiriyoruz. Eğer makina, bizim belirlediğimiz kriterleri gerçekleştiriyorsa testten ok alarak süreci tamamlıyor. Testteki onay gerçekleşmediği zaman mekanik ya da yazılımsal müdahale yapılıyor, takip ve test aşaması geçilene kadar. İşleme testini geçtikten sonra makina çıkıyor. 

Yüksek katma değerli makinalar üretmek adına neler yapılmalı ve siz bünyenizde neler yapıyorsunuz? 

Mert Can Özbayın: Makina kalitesi olarak bakıldığında bir uçurum yok. Kullanılan kompanentlerin birçoğu uzmanlaşmış markalardan alınıyor. Sürücü, ray ya da spindle gibi birçok ürün belli dünyaca ünlü markalar tarafından geliştirilerek makina üreticilerine veriliyor. Avrupalı rakiplere göre avantajımız; işçilik ve bazı hammadde ürünleri daha uygun fiyatlarda olduğundan fiyat olarak yüzde 20-25 gibi bir fark yaratabiliyoruz.  Avrupalılar bazı modellerin üretimini Çin, Hindistan gibi Uzakdoğu ülkelerine kaydırdıkları için ciddi kalite kaybı yaşayabiliyorlar. Avrupa kalitesini daha uygun fiyatlara verdiğimizden ciddi avantaj sağlıyoruz. AES’in ana hedefi tam bir fabrika otomasyonu sağlamak. Ahşap plaka dediğimiz MDF, sunta gibi ürünlerin işlenmesinde mutfak, banyo dolapları gibi ürünlerin seri üretimini yapan fabrikaların girişten çıkışa kadar tüm süreçlerini kurgulayabileceğimiz bir fabrika otomasyonu, projemizin devamını oluşturuyor.  

Mevcut makina modellerine ek olarak robot sistemleri ile birlikte otomatik yükleme boşaltma sistemleri, otomatik depolama sistemleri, Endüstri 4.0’ın da bir hazırlığı olacak şekilde, tüm hattın minimum insan gücü ile dizaynı olacak şekilde projelerimizi geliştiriyoruz. ERP ile haberleştirmek için TÜBİTAK ile birlikte geliştirdiğimiz yazılım projelerimiz de var. Türkiye’de üretilen makinaların algısı Avrupa’da gün geçtikçe  iyileşiyor. Daha uygun fiyatlara üst kalite makinaları üreterek rekabeti sürdürüyoruz.

Murathan Toktaş:  Türkiye’de makina üreten bir şirkete gidip “bana komple tesisi kur” dediğinizde bunu yapabilecek bir şirket yok. AES, tesisi oluşturacak tüm ürünleri seri imalat halinde üretme hedefinde. 

Şirketinizin Endüstri 4.0 vizyonu nedir? Özellikle IT dünyasının OT ile çok daha fazla iç içe olacağı bir gelecek için kendinize nasıl bir rol biçiyorsunuz? Şirket içinde bu yeni vizyona uyum için ne tür çalışmalar/yatırımlar yapıyorsunuz?

Murathan Toktaş:  AES hem kendi üretim içi faaliyetlerinde Endüstri 4.0’ı kullanmayı hedeflediği gibi müşterilerine Endüstri 4.0 hatlı fabrika kurma hedefi var. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde bu faaliyetleri tamamlamayı hedefliyoruz. Eksik makina modellerinin 1-1.5 yıl içinde seri üretimine geçilmesi hedefleniyor. Sonrasında otomatik depolama, otomatik besleme ve hatlar arası haberleşmeleri kurarak anahtar teslim çözüm sunacağız. 

Otomasyon yatırımları işletmenize genel olarak ne tür verimlilikler sağlıyor? Üretiminizi otomatik hale getiren son dönem gerçekleştirdiğiniz bir projeyi aktarabilir misiniz? 

Mert Can Özbayın: Vega model makinamızda Yaskawa ile birlikte geliştirdiğimiz bir otomatik yükleme boşaltma çözümümüz var. Parçaların bir operatör yardımı olmaksızın, otomatik yüklenmesini ve boşaltılmasını sağladık. Robot pozisyonu otomatik olarak alarak makinadaki yerine her defasında doğru biçimde koyuyor, böylece yanlış üretimi ortadan kaldırıyoruz. 
Asıl amaç ise kısmi olarak devam eden bu projeleri birleştirip komple hat şekline getirmek.

Yakın dönem gündeminizi öğrenebilir miyiz? Planlandığınız, Endüstri 4.0 uyumlu üretim yapan fabrika ne zaman hayata geçecek? 

Murathan Toktaş: Fizibilite çalışmaları yüzde 70 aşamasına geldi. Önümüzdeki 2-3 ay içinde bu çalışmalar tamamlanır. Bursa Akçalar Sanayi Bölgesinde arsa yatırımı yapıldı ve projeler çizildi. Hammadde girişi, talaşlı imalat, kaynak, boya montaj şeklinde çalışmalar yapılıyor. Hattı, o yapıya uygun hale getirmeye çalışıyoruz. Altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra bütçe kararı çıkacak. İçeride üretimin entegre biçimde devam edebilmesi için Ar-Ge sürecinden ürünün çıkışına kadar olan, yeni ERP yatırımımız var. Bu yatırımda iş istasyonlarının barkod okuyucu sistemler ile birlikte birbiriyle entegre biçimde çalışabilmesi amaçlanıyor. Arayüzün bir kısmını bayilere açarak, girmiş olduğu siparişlerin üretimde hangi aşamada olduğunu, genel aşamalarını gösterebileceğimiz bir sistem var. ERP projesinin ilk adımı atıldı, detaylandırılması işlemleri var. Montaj fabrikası içinde 1. montaj, 2. montaj şeklinde adlandırılan iş istasyonlarımız var.  Gövde imalat fabrikamızda da kaynak, boyahane ve talaşlı imalat gibi operasyonlar var. Teknik dosyaların paylaşımı, bu dosyaların iş emri olarak alınması, tamamlanması ve birebir maliyetlerini çıkarılmasıyla ilgili proje devam ediyor. Bu proje, bir sonraki fabrikaya geçişte makina hatlarının birbiri ile haberleşmesi şeklinde geliştirilecek. 

Robotlu üretim çözümleri sunuyor musunuz? Yeni fabrikanızda robotlu üretim gerçekleştirecek misiniz?  

Murathan Toktaş:  Makinalarımızın gövdelerinin tasarımını birbirine benzetme gibi Ar-Ge çalışmalarımız var, çünkü her gövde birbirinden farklı olduğunda her gövdeyi farklı istasyonda toplamak zorunda kalıyorsunuz. Genel olarak makina ölçülerimiz bellidir. Böylece mevcut alanda daha fazla üretim yapma imkanına sahip oluyoruz. 
Hangi gövdeyi hangi robotla yapacağımız, hangi aparat ve fikstürle gövdeleri kaynatacağımızın büyük kısmının fizibilitesini tamamladık. Boya tarafı ile bazı kriterlerimiz var, o nedenle o kısımda çalışmalar devam ediyor.  Yeni fabrikamız için altyapıyı tamamlıyoruz. Bunu partnerimiz Yaskawa ile yaptığımız çalışmalarla belirledik. Sorularımıza kendilerinden hızlıca cevap alabiliyoruz.