BETA Kimya’nın devreye almaya hazırlandığı LEED sertifikalı, doğa dostu yeşil bina teknolojili üretim kampüsü, toplam 50 bin metrekare üzerine kurulu, 35 bin metrekarelik kapalı alana sahip dev bir entegre üretim tesisi olarak sadece ülkemizin değil, yakın coğrafyanın en modern kimya tesislerinden biri olacak. BETA Kimya A.Ş. Genel Müdürü Cihat Sayacı, BETA Kimya GEBKİM Kampüsü ile Türkiye’de ilk defa yerli ve milli olarak üretimine başladığımız Poliüreten Reaktif Hotmelt yapıştırıcıların üretimi dahil olmak üzere ülkemiz için stratejik öneme sahip olan otomotiv, savunma ve havacılık gibi alanlara yönelik yeni nesil ürünlere de adım atacağız” dedi.  Cihat Sayacı sorularımız şöyle yanıtladı. 

Cihat Bey, şirketinizin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündeminizi anlatmanızı rica ediyoruz. 

BETA Kimya A.Ş. olarak 87 yılından beri Türk kimya sektörüne yön veren şirketler arasında yer alıyoruz. Toplam 10 kategoride yaklaşık 200 ürün ile sektör profesyonellerinden son kullanıcılara kadar oldukça geniş bir tüketici profiline hitap ediyoruz. Yapı kimyasalları, Yapıştırıcılar, Teknik Aerosoller, Dezenfektanlar ve son olarak Bantlar olmak üzere 5 ana ürün grubunda üretim gerçekleştiriyoruz. 

Apel ve Mitreapel jenerik markalarımızla toplam 10 farklı kategoride, 200’e yakın ürünümüzle inşaattan mobilyaya, otomotivden tekstile, kağıttan ambalaja ve hatta savunma sanayinden denizciliğe kadar pek çok sektöre hitap ediyoruz.

2021 Mayıs ayı itibariyle 4 farlı üretim tesisimiz ile 250 kişiyi istihdam ediyoruz. Uzun yıllardır “Yapıştırıcılar” kategorisinde Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren ilk 5 firması içindeyiz. Aynı zamanda Türkiye’nin Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan ilk 500 şirketinden biriyiz.

2021 yılının Haziran ayı itibariyle de yapı market ve e-ticaret sitelerinde yerini alan 40’a yakın pratik ambalajlı ürünümüzle, son kullanıcılarla buluşmak için önemli bir adım attık. “Hayatın her alanında BETA Kimya yanınızda” mottosuyla, çok amaçlı bantlardan derz dolgusuna kadar evde, iş yerinde hatta aracınızda bile rahatça kullanabileceğiniz pratik ürünler geliştirdik.

İhracattaki jenerik markamız Mitreapel ise geçtiğimiz yıl Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Tanınmış Marka” olarak tescillendi. Bu sayede, Türkiye’de yapıştırıcılar alanında tanınmış marka olarak tescil hakkı kazanan ilk Türk firması olmayı başardık.

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? 

BETA Kimya olarak uzun yıllardır Mitreapel markamızla hızlı yapıştırıcılar üretiyoruz. Özellikle ülkemizde halk arasında Japon yapıştırıcısı olarak tanınan bu ürünlerin çıkış noktası Uzak Doğu ve Çin.
 
Ne mutlu ki; yaklaşık 5 yıldır, Çin gibi bir kimya devine Mitreapel Hızlı Yapıştırıcılarımızı ihraç ediyoruz. Özellikle çok amaçlı çift komponentli bu ürünümüz dünyada bir çok ülkede markamızla istenir ve kabul edilir bir duruma geldi. Biz bu açılımı, tereciye tere satmak olarak nitelendiriyoruz. Türk kimya sektörü ve ülke ihracatımız açısından böylesine jenerik ürünleri ihraç edebilmemiz son derece değerli bir kazanım.

İş gündeminizi ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 

BETA Kimya olarak, küresel ticareti bir hayli zorlayan Covid-19 salgınının tüm olumsuz etkilerine rağmen 2020 yılında da büyümeye devam ettik. Pandemi sürecinin başından itibaren ise toplamda yüzde 25 büyüme sağladık. Yeni sektörlere yeni ürünlerle etkinliğimizi daha da arttırdık. 
 
Yeni ürünlerimiz ve yatırımlarımızla birlikte 2021 yılında yüzde 50’ye yakın büyüme hedefliyoruz. Şu an 250 kişiyi istihdam ederken, yakın zamanda faaliyete girecek yeni entegre üretim tesisimiz BETA Kimya GEBKİM Kampüsü ile personel sayımızı da arttıracak ve ülkemiz nitelikli personel istihdamına da olumlu katkı yapacağız. 

Yeni fabrika yatırımımız ile birlikte Orta Doğu ve Doğu Avrupa’nın en büyük yapıştırıcı ve tutkal tesisini Türkiye’de faaliyete almış olacağız. Burada yaklaşık 350 milyon TL’lik bir yatırımımız söz konusu. Önümüzdeki dönemde odak noktamız, nicelikten ziyade nitelik olacaktır. Daha net bir şekilde ifade edecek olursak, şu ana kadar eriştiğimiz ülke ve bölgelerdeki pazar payımızı daha da yükseltmeyi ve ürün çeşitliliğimizi artırarak müşteri portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz.

Bugüne kadar ağırlıklı olarak sektör profesyonellerine yönelik ürünlerimiz ile öne çıkarken, artık son kullanıcılara yönelik “Do it yourself - Kendin yap” ürünlerimizle birlikte e—ticaret ve e-ihracata da ağırlık vereceğiz. Yeni entegre üretim tesisimizde 5 stratejik sektöre daha hitap eden, çok daha geniş bir habitat oluşturacak yeni nesil bir ürün gamına da adıma atacağız.

Büyüme stratejimizin temelinde sürdürülebilir kalite, çözüm odaklı yaklaşım ve güçlü iletişim var olacaktır. Özellikle şirketimizin ve ülkemizin kalitesini tüm dünyaya yaymaya, fiyat ile değil hizmet kalitemiz ile büyümeye devam edeceğiz.

Yeni üretim hattı, Ar-Ge, tesis yada teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız?

2020 yılında, 315 milyon TL yatırımla temelini attığımız ve yakın zamanda faaliyete başlayacak BETA Kimya GEBKİM Kampüsü, şirketimizin geleceği açısından son derece önemli bir yatırım. Küresel hedeflerimiz ve büyüme planlarımızın geleceği için anahtar vazifesi görecek bu yatırım, BETA Kimya için bir dönüm noktası niteliği taşıyor. 

Yıllık 150 bin ton üretim kapasitesine sahip olacak yeni entegre üretim tesisimiz ile 500 kişiye iş imkanı sağlayacak ve yüksek katma değerli 5 yeni ürün kategorisine adım atacağız. LEED sertifikalı, doğa dostu yeşil  bina teknolojili üretim kampüsümüz, toplam 50 bin m2 üzerine kurulu, 35 bin m2’lik kapalı alana sahip dev bir entegre üretim tesisi olarak sadece ülkemizin değil, yakın coğrafyanın en modern kimya tesislerinden biri olacak. 

Sanayide dijital dönüşüme tamamen uyumlu, yüksek teknoloji ile donatılmış ve modern üretim altyapısına sahip BETA Kimya GEBKİM Kampüsü, Endüstri 5.0’a hazır bir üretim üssü olacak. BETA Kimya GEBKİM Kampüsü ile Türkiye’de ilk defa yerli ve milli olarak üretimine başladığımız Poliüreten Reaktif Hotmelt yapıştırıcıların üretimi dahil olmak üzere ülkemiz için stratejik öneme sahip olan otomotiv, savunma ve havacılık gibi alanlara yönelik yeni nesil ürünlere de adım atacağız. 

Bu hedefler doğrultusunda Ar-Ge merkezimizi de yeni tesisimizle birlikte büyüteceğiz. Yüksek katma değerli üretim vizyonumuzla BETA Kimya’yı geleceğe taşıyacak ve Türk kimya sektörü ile ülke sanayimize değer katacağız.

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız?

Halihazırda faaliyet gösteren 4 üretim tesisimizin tamamında uyguladığımız standart proseslerimiz bulunuyor. Tüm girdilerimizi uluslararası standartlar ölçüsünde son teknolojiye sahip laboratuvar ekipmanları ile kalite kontrol süreçlerinden geçiriyoruz. Planlama, üretim, lojistik ve satış sonrası hizmetler ile en etkin tedarik zinciri yönetimi süreçlerini uyguluyoruz.

Ar-Ge ve Ür-Ge gerektiren çalışmalarımızın süreçleri de, bu proseslerin paralelinde devam eder ve bu döngüye entegre olur. Örneğin, yeni bir ürün geliştirmeye karar verdiğimizde; Pazar analizleri ve ihtiyaçları belirlendikten sonra doğru ürüne karar veririz. En doğru ürünü üretebilmek için proje ekiplerimizle birlikte teknik ve ticari fizibilite çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. 

Daha sonrasında ürün formülasyon çalışmalarına başlanır, alternatif formüller ve tüm bu formül denemelerinin çıktıları ayrı ayrı değerlendirilir, kurullarda görüşülür. En uygun formülü, en uygun maliyetle üretebilmek için gerekli hammadde yatırımları yapılır. Daha önceden belirlenen ürünün üretim proseslerine göre pilot üretimlere başlanır. 

Pilot üretimlerin kalite kontrolleri, güvence testleri, uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirilir. Ürünlerin saha denemeleri ve performansları gözlemlenir. Oluşan geri bildirimlere göre düzenlemeler ve\veya iyileştirmeler gerekiyor ise bunlar laboratuvar ortamında tekrar değerlendirilir. Tam kalite onayından geçtikten sonra da ürün ticarileştirilerek, standart üretim prosesine dahil edilir.

Sıfır duruş / sıfır hata ile kaliteli üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Daha çok hangi (Proses) otomasyon donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz? 

Sıfır duruş ve sıfır hata için, otomasyona yönelik ve insan hatasını en aza indirecek çalışmalar yapıyoruz. Makineleşme ve otomasyon sürekli olarak yaptığımız iyileştirmeler arasında ön plana çıkıyor. Üretimlerimizde yalın üretim tekniklerini kullanmaya ve teşvik etmeye çalışıyoruz.

Zaman zaman ekipler içerisinde proje yarışmaları düzenleyerek, verimliliği arttırıcı ve teşvik edici ödül sistemleri getiriyoruz. 6 Sigma kurallarına olabildiğince bağlı kalarak, çalıştığımız ortamı ve proseslerimizi sürekli iyileştirme anlayışıyla düzenliyor ve bu süreç yönetiminin ana kontrollerini sağlıyoruz. 

Tüm üretim, aktarım ve dolum hatlarının entegre sistemlerle otomatik olarak işleyişini sağladığımız için, makine kontrolü sayesinde insan kaynaklı hataları minimuma indirmeyi başarıyoruz.

Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz? 

Yeni fabrikamızda, Endüstri 4.0’dan daha fazla faydalanarak, tam otomasyona geçirdiğimiz üretim proseslerimizi, yapay zeka ve iş zekası ile daha da iyileştirme planlarımız bulunuyor. Her müşterinin satın alma alışkanlıklarını ayrı ayrı analiz edip, fonksiyonel bir yapı oluşturan bir sistem kurmayı planlıyoruz. 

Buna göre yapay zeka, biz daha sipariş aşamasındayken, müşteriye hangi ürünü, hangi sıklıkla, hangi zamanda ve hangi miktarda gönderileceğini bize bildirerek, üretim planlama, hammadde stok kontrolü ve sevkiyat planlama gibi unsurlarda bize yardımcı olarak verimliliği en üst seviyeye taşımamıza olanak sağlayacak.