Kuruluşunun bu sene 60’ncı yılını kutlayan SMC, pnömatik alanda global alandaki çalışmalarını sürdürüyor. Satışlarının yüzde 70’ini Japonya dışındaki ülkelere yapan firma, yeni dönemde de endüstri alanındaki etkin varlığına devam edecek. Yıl dönümü ile ilgili konuşan SMC Yönetim Kurulu Başkanı Yoshiyuki Takada, iyi dengelenmiş bir yönetim ve müşterilere karşı olan duyarlılıklarının başarılarında önemli bir kriter olduğunu söylüyor.  

SMC’nin kuruluş dönemini bize anlatır mısınız?

Bundan tam 60 yıl önce SMC kurulduğunda, neredeyse tamamının yarı zamanlı olarak çalıştığı 8 personeli vardı. Kendimize ait bir telefonumuz dahi yoktu. İhtiyacımız olduğunda yandaki küçük matbaa şirketinin telefonunu kullanır, iletişimimizi bu şekilde sağlardık. O zamanlar SMC'nin bir dünya lideri olacağı hiç aklıma gelmezdi. Oldukça yoğun çalışıyorduk ve bunun gibi büyük şeyleri hayal etmek için de hiç vaktimiz yoktu. 

60 yıllık geçmişiniz hakkında bize ne söyleyebilirsiniz?

60 yıl uzun bir süre, fakat sonuç olarak hepimiz günlük hedeflerimizin üstesinden geliyor ve ilerliyoruz. Tüm harcanan emekler ve kazanımlar bir araya getirildiğinde bugün elde ettiğimiz başarıya ulaşıyoruz. Birlikte emek sarf eden tüm çalışanlarımıza, müşterilerimize ve bayilerimize bugünkü başarımıza olan katkılarından dolayı canı gönülden teşekkür ediyorum. 

Başarınız için bir kaynak belirtin desek ne cevap verirsiniz?

SMC'nin başarısındaki en önemli faktör, iyi dengelenmiş bir yönetim ve müşterilerimize karşı olan duyarlılığımız olduğunu söyleyebilirim. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına her zaman önem veriyor ve bu konuda bizlere yardımcı olacak tüm bilgileri dikkatlice topluyoruz. Bu bilgiler ışığında müşterilerimizin taleplerini karşılayacak şekilde ürünler geliştiriyor, sağladığımız ürünlere olan yaklaşımlarına göre her geçen gün fonksiyonlarımızı daha da iyileştirerek inovasyona katkıda bulunuyoruz. 

SMC’nin yol haritası, üretim ve satış anlamında, ilk günden bu yana nasıl ilerledi? Gelecek hakkındaki planlarınız nelerdir?

SMC, üretimin ve Ar-Ge’nin yanısıra kendisini satışa da adamıştır. Üretimimizde sermaye yatırımları yaparken, aynı zamanda personel sayımızı artırarak satış gücümüzü de üst seviyeye taşıdık. 40 yıldan uzun bir süre önce, pnömatik teknolojisini kullanan makinaların geliştirilmesi ve üretilmesi gerektiğine dair bir fikirimiz vardı. Kendi başımıza bu tarz makinaları geliştirmenin oldukça zor olduğunu biliyorduk ve çok yoğun çalıştığımız bir dönemde bu zorlu görevi üstlenerek otomasyona katkı sunan ürünler geliştirmeye başladık. Şu anda, makine tasarlayan yetenekli mühendislere üstün parçalar sağlayan global bir firma haline geldik. Dünya çapında %36’lık pazar payı ile pnömatikte dünya lideri bir şirket olarak, hafifliğe, kompaktlığa, çoklu işlevselliğe, enerji tasarrufuna önem veren, tüketicilerin gerçekten istedikleri ve kolaylıkla kullanabilecekleri komponentleri üreten bir firma olmaya devam edeceğiz. Bu politika gelecekte de değişmeyecektir.

Bize faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Global bir şirketi yöneten bir kişi olarak sizin gibi başarılı olmayı hedefleyen diğer firmalara ne yapmalarını önerirsiniz?

SMC'nin satışlarının %70'ten fazlası şu anda Japonya dışına yapılıyor. Dünya genelinde 83 ülkede satış noktamız var ve bunların her biri bağımsız olarak faaliyet gösteriyor. Kabiliyetlerimizi kapsamlı bir şekilde küresel alanda sergileyebilmek adına Japonya ve diğer ülkeler arasındaki küresel işbirliği güçlü tutuyoruz. Diğer tüm firmalara da tavsiyem bu olur. 

SMC’nin 60. yılı hakkında neler söyleybilirsiniz? Sizin için önümüzdeki süreç nasıl devam edecek?

Eğer SMC bir insan olsaydı, Kanreki’ye göre (Çin zodyak takviminin tam döngüsü) tam 60 yaşında olacaktı. Bunun Japon kültüründe anlamı, yaşadığımız her 60 yıl bir döngüdür ve bu döngü tamamlandıktan sonra insan yeniden doğar. Bizim için önümüzdeki 60 yıl ikinci bir büyüme dönemi olacaktır. Kısacası SMC yeniden doğdu diyebiliriz. Bu ikinci dönemimizde daha çok müşterinin beklentisini karşılayabilmek adına, kuruluşumuzdan beri var olan "SMC Anlayışı"na dönecek ve gelecekte yapmamız gereken işleri, tutkuyla beraber hep birlikte yapacağız.