4. Proses Zirvesi’nin ilk gün son panelinde ‘Endüstriyel Kestirimci Bakım ve Yapay Zeka’ başlıklı son oturum yoğun bir katılıma sahne oldu.

Panele, Prüftechnik Genel Müdürü Ozan Çakıtlı, Maray Makine Genel Müdür Yardımcısı Servet Şavran, Trex DCAS Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Ahmet Ak, Pilz Teknik Grup Direktörü Baran Demirkan, PTC Gelişmekte Olan Ülkeler Teknik Bölge Müdürü Mete Ömerali panelist olarak katıldı.

AR-GE FAALİYETLERİNİN ÖNEMİ

Prüftechnik Genel Müdürü Ozan Çakıtlı, “Son dönemde Endüstri 4.0, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi terimleri konuşuyoruz. Bunun için öncelikle altyapının oluşturulması gerekiyor. Yapay zekayı çalıştırmanız için öncelikle veri toplamanız lazım. Şuan dünya bütün veriyi tek platforma taşıyabilme sürecinde. Biz birbirinden bağımsız şekilde ev tipi ya da online tipi cihaz toplayan bir firmayız. İki şirketin birleşmesi ile analiz yaparak yapay zekayı birleştiren tek bir şirket ortaya çıkıyor. Arızaları öngörebiliyoruz ancak bunları insan yapıyor. Altyapımızda yapay zeka var. Buna yönelik çalışmalar geliştiriyoruz.“ dedi.

Cirolarının yaklaşık yüzde 10’unu Ar-Ge’ye ayırdıklarını belirten Çakıtlı, “Firmaların Ar-Ge’lerini güçlendirmesi gerekiyor. Yapay zeka teknolojilerinde veri olmadan Ar-Ge’yi geliştiremezsiniz. Türkiye’deki firmaların kuluçka merkezleri olması önemli.” şeklinde konuştu.

“ÇALIŞMALARA DESTEK VERİYORUZ”

Maray Makine Genel Müdür Yardımcısı Servet Şavran, “Dakikada bir verilerin toplanıp analiz edilmesi gerekiyor. Online izleme sistemleri ile ekipmanları izleyebilir ve analiz edebiliriz. Bazı arızalar çok hızlı ilerler. Bu da duruşlara, maliyet kayıplarına neden olur. Sahanın, üretimin 7/24 izlenmesi gerekiyor. Bazı ekipmanlar, kritik ekipmanlar. Bu nedenle bazı ekipmanlar arızalandığında önceden haberimiz olmamız gerekiyor.” dedi.

Şavran, “Üretici/son kullanıcı firmaların üretim kayıpları önemli. Üretimin kesintiye uğramaması lazım. Bizler gibi partner firmalarla demo çalışmaları yapmalılar. Deneyimlerek, test ederek bunu görüp Endüstri 4.0 kapsamında online sistemlerin kurulumlarını yapabiliriz.” şeklinde konuştu.

“EN ÖNEMLİ BİLEŞEN, VERİ TOPLAMA”

Mert Yazılım/TrexDcas Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Ahmet Ak, “Üretimden topladığımız verileri, manipülasyonsuz olarak oluşturduğumuz veri blokları haline getirerek kestirimci bakım uygulamamızın hizmetine sunuyoruz. Yalnızca yapay zeka değil, makina öğrenmesi ile kritik değerlerin analizini yaparak, üretim verimliliğinin arttırılmasının yanı sıra harici kayıpların kök nedenini göstererek yok edilmesini sağlıyoruz. Yazılımda yüzde 100, donanımda ise yüzde 80 yerlilik oranımız ile kendi bünyemizde ürettiğimiz sistemler, bağımsız olarak sektörel uygulanabilirlik sağlayarak Türk sanayisinin gelecek planlarına da maliyetsiz olarak yatırım sağlamış oluyor. Kestirimci bakım için yatırım yapmayı düşünen firmalarımızın, bu konuda en önemli bileşenin veri toplama kısmı olduğunu ancak bu fazın tamamlanmasından sonra kestirimci bakımdan tam olarak randıman alabileceklerini unutmamaları gerekiyor.” dedi. 

“ALMANYA’YA PROGRAM SATIYORUZ”

Pilz Teknik Grup Direktörü Baran Demirkan, “Makinanın statik ve dinamik yapısına kadar inceleyip optimize ediyoruz. Terzi gibi dikiyoruz. Firmaya özel tasarım yapıyoruz. Beyaz eşya sektöründe dört tane kestirim yaptık. KPI iyileştirme olarak bakıyoruz. Müşteriden fikirler alıyoruz. Gıda sektöründe kalite bazlı başladık sonradan farklı şeyler ortaya çıktı. Otomotiv, gıda, proses sektörüne çalışmalar yapıyoruz. Sadece yapay zeka kullanmıyoruz. Birkaç unsur var. Hazır algoritmalar üzerine gitmek yerine kendi kodlarımızı yazmak üzerine odaklanıyoruz. Türkiye’ye değer katabilmek amaçlı çalışmalar yapıyoruz.” dedi.

Endüstri 4.0 teriminin doğduğu ülkeye program sattıklarını ifade eden Demirkan, “Entegrasyonu sağlayacak iyi ekiplerin olması gerekiyor. Yazılım da bilmeleri yorum yapmaları lazım. ERP’dan en aşağıdaki cihaza kadar dokunması gerekiyor. Son kullanıcıların bu konuları bilen kişileri ekiplerine entegre etmeleri gerekiyor. Ekiplere entegre olacak ara eleman, teknisyen, mühendis gibi yazılım, donanım bilen çalışanlara ihtiyaç var. Dikey entegrasyonu yapacak ara elemana ihtiyaç var.”
Demirkan, “Temel amaç para kazanmak değil, fayda sağlamak olmalı” diyerek sözlerini tamamladı.

“PREDİKTİF VE PRESKRİPTİF OLMAK…”

“Çok farklı ülkelerde çok farklı uygulamalar deneyimleme imkanı buldum” diyerek sözlerine başlayan PTC Gelişmekte Olan Ülkeler Teknik Bölge Müdürü Mete Ömerali konuşmasında şu noktaların altını çizdi: “Endüstri 4.0’ın en büyük etkisi pahalı ürün sayısının artması. Artık ürünün değeri kayboluyor. Firmalar ürünü satmak yerine, kiralama modelini tercih ediyorlar. IKEA’dan Caterpillar’a birçok firma ürün vermek yerine bu modeli kullanıyorlar. Anomali ülkeden ülkeye, üründen ürüne değişebiliyor. Firmaların öncelikle veriyi yeni sensörler kullanmadan mevcuttan veriyi almak ve anomali tespiti yapmak gerekiyor. Bir ürünün doğru çalışmadığında sensörler kullanıyorsunuz. Veriyi alıyorlar ve anlamlandırıyorlar. Algoritmaları karar verecek hale getirmek gerekiyor ki yazılım sizin için anlık kararlar alabilsin. Makina durduğunda nedenini bilmek yetmiyor. Prediktiflik öne çıkıyor, yani ne olacak diye bakmak lazım. Prediktif, preskriptif algoritmalarını nerede kullanacağınıza karar verebiliyorsanız, üretici firma olarak öndesiniz demektir. Üretim hattının bakımını yapacağız ama öncelikle baştan uyarması, planlıyorsun ama üretemeyeceksin demesi, artırılmış gerçeklik gibi yardımcı elemanlarla makinanın sökülmesini göstermesi gerekiyor.” dedi.