Pnösan Uluslararası Pazarlama ve İletişim Uzmanı Nida Şahin, Ar-Ge çalışmaları kapsamında müşteri taleplerine uygun olarak geliştirdikleri ürünleri anlattı.
Proses ekipmanlarını genişletirken gündeminizde yer alan Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Müşterilerin talebine göre endüstriyel kullanıma uygun ürünler üretiyoruz. Üretim sürecimiz, hem hızlı hem de yüksek verimle gerçekleşiyor. Üretim sürecimizin, belirlenen hususlara uygun şekilde tamamlanabilmesi içinse ekibimiz üretim departmanlarımızla iletişim halinde çalışmalarını sürdürüyor. Önceliğimiz hammaddelerimizin kalite standartlarımıza uygunluğunun incelenmesidir. Bu süreç içerisinde de numune aldığımız hammaddeler, kalite departmanımız tarafından kalite kontrol sürecine tabi tutulurlar. Daha sonra, kalite/kontrol departmanımızın onayından geçen hammaddeler, üretim aşamalarının sağlıklı ilerlemesi için imalathanemizde işleme alınırlar. Hammaddelerimiz montaj kısmına gelene kadar, ISO 9001 standartlarına uygun olacak şekilde, üretim tesisimizde, kalite/kontrol departmanımız tarafından gözlemlenirler. Üretim tesisimizde, DN15’den DN300’e kadar ürettiğimiz vanalar ile akışkanı hacimsel olarak ölçerek imalatlarımız gerekli ayar ve kalibrasyon testlerine tabi tutulurlar. Tüm bunların sonunda da müşteri deneyimi ile, gözlem yapabilme imkanı sunuyoruz.
Kondenstop, oransal kontrol vanası ve basınç düşürücü vanalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Pnosan Group olarak, 2013 yılından bu yana aktif şekilde üretim yapıyoruz. Nst-Nordsteam yerli üretim markamızla, kondenstop imalatı ile başlatmış olduğumuz yolculuğumuza, en son direkt tesirli buhar basınç düşürücü vanalarımızı dahil ettik. Türkiye ve dünyada endüstriyel alandaki proses otomasyonlarının başında, ölçülebilir basınç akışı yapabildiğimiz basınç düşürücü vanalar ve oransal-kalkışlı kontrol vanaları gelmektedir. Teknolojinin gelişmesi ile hassas ölçümlü kontrol sistemleri ve akış kontrolleri oldukça önemli hale geldi. Ayrıca, Endüstri 4.0 gibi konularında gündemimiz de olması, bizleri ürün gamımız konusunda düşünmeye teşvik etti de diyebiliriz.
