Rockwell Automation, akıllı üretim teknolojileri ile üreticilere sunmuş olduğu operasyonlarını iyileştirme,  yetenekli iş gücü eksikliği ve yeni değerler yaratabilme gibi zorluklara çözüm bulmaları konusunda sınırsız fırsatlar sağlanıyor.

Bulunduğumuz çağda, üretimi kökten bir şekilde dönüştürebilmek için dünya genelinde birçok inisiyatifi harekete geçirmek gerekliydi. Ve bu inisiyatifler,  farklı isimler kullanabilmekte; mesela batıya baktığımızda Akıllı Üretim Liderlik Koalisyonu ve Endüstri 4.0, doğuda ise Made in China 2025 ve Üretim İnovasyonu 3.0 – ancak hepsi de ortak bir amaca hizmet etmekte: Akıllı üretim. 

Akıllı üretime doğru bir itilme trendinin mevcut olması, aslında iyi bir nedene dayanmakta. Herhangi bir üretim şirketinin genelinde,  daha iyi bir bağlantısallık ve ürün zekası üzerine işlem uygulaması yapabilme imkanı sağlanmakta. Bu teknolojiler,  üreticilere mevcut operasyonlarını iyileştirme, yeni değer yaratabilme ve de yetenekli işgücü eksikliği gibi oluşabilecek olan tüm zorluklara karşı tepki verebilme konusunda neredeyse sınırsız,  fırsatlar sunabilmekte.

Bu sayede bağlantısallık ve bilgi paylaşımını üretim tesislerinin duvarları dışına da genişleterek tedarik zinciri etkinliklerini çok daha iyi takip ile koordine edebilmek için kullanmaktalar. Bunun dışında yine modern bulut teknolojileri ile iş modellerini değiştirmek ya da yeni gelir kaynakları yaratabilmek için kullanabilmekteler.

Basit bir örnek vermek gerekirse: MPI Group tarafından yapılmış olan güncel bir araştırmaya göre üreticilerin sadece yüzde 11’i Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojilerini üretim süreçlerine uygulamış durumda. Bunun dışında da işin daha da kötüsü mevcut üreticilerin neredeyse yarısı,  IoT stratejisinin temellerini tanımlamak ve uygulamak konusunda hala zorlanmakta olduklarını ifade etmekteler.

ALTYAPIYI OLUŞTURMAK

Akıllı üretim yaklaşımının önemli bir kısmı da  IoT’nin, bağlı ve de ‘akıllı’ aygıtların yayılmasının gücünü kullanmak, verimi, kaliteyi, verimi, güvenliği . Aynı zamanda  iş güvenliğini daha iyi anlamak gerekmekte. Tabii bunun dışında da  bulut bilişim, mobilite ile veri analitiğinin stratejik kullanımı da akıllı üretim için en önemli unsurları arasında yer almakta.

Bu hedeflere ulaşabilmek için ise entegre bir mimari ile akıllı üretim teknolojilerini kullanmak için bir strateji uygulamak gerekmekte ki, bu özellikle üreticilerin Bilişim Teknolojilerini (IT) ile Operasyon Teknolojilerini (OT) tek bir sistem üzerinde, birleşik bir ağ altyapısı kullanarak birleştirmeleri.  İnsanlar, nesneler ve süreçler arasında kesintisiz bağlantı ile bilgi paylaşımına olanak sağlayacak olan IoT teknolojilerini kullanmanın getireceği fırsatları belirlemeleri gerekmektedir.
1. ÜRETKENLİĞİ VE KALİTEYİ ARTIRMAK

Üretici taraf, müşteri isteği ya da düzenlemeler gereği, her ürün özelliğini gerçek zamanlı şekilde sanal olarak görüntüleyebilmek için gömülü makine ya da ekipman zekası kullanmaktalar.  Bu uygulamayı kullanarak, üretim süreçlerinin daha iyi kontrol edilebilmesi, şeffaflığı verimi artırmak için de yeni fırsatlar yaratmakta. Mesela, üretim işletmesi katındaki operatörler artık gizli yetersizlikleri ortaya çıkartmak ve değişiklikleri daha hızlı uygulayabilmek amacı ile üretim verisini gerçek zamanlı şekilde analiz edebilmekte. 

2. KARAR ALMADA SÜREÇLERİN İYİLEŞTİRİLMESİ

İyi karar alma süreci, Connected Enterprise’da  iş veri sermayesiyle başlar. Ancak pek çok üretici hala yeni nesil üretime yükseltilmesi gereken eski sistemler kullanmakta. Bu safhada ise bambaşka OT veri kaynaklarını mevcut IT sistemleriyle uzlaştırmak ve akıllı üretim teknolojilerinden doğru veriyi çıkartmak, veriyi eyleme geçilebilir bilgiye dönüştürmek gerekmekte.

3. GÜVENLİ VE GÜVENİLİR OPERASYONLAR İÇİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ GEREKENLER

Uyumlu ve güvenilir bir operasyon yürütmek için,  her üreticinin endişelerine çözüm sunabilmek adına akıllı üretim yeni fırsatlar sağlıyor. Bunların en belirgin olanı, bağlanmakta zorlanan, yaşam ömrü tükenmiş üreticileri desteklemeyen izole ve köhne olan otomasyon sistemlerini değiştirmek. Bu yapılabildiğinde, süreç ve ekipmanları yeniden tasarım için öncelik sıralamasına koyabilmekte.

4. ALTYAPININ GÜVENLİĞİ

Çok ulaşılabilirlik ve çok bağlantı noktası, üretim ortamlarında hem iç hem de dış tehditlere karşı daha fazla risk oluşturmakta. Güvenli ve sağlam bir ağ mimarisi, güvenlik konusunda bir sektör tercihi haline gelmiş olabilecek olan değiştirilmemiş ve standart  Ethernet üzerine inşa edilmelidir. Bunun dışında, teknisyenlerin yazılım kurulumlarını, yamaları ile de ileriki yıllarda gerekecek güncelleştirmeleri güvenli bir şekilde yönetebilmesini sağlamalı ve makine operasyonlarından kendi cihazını getir’e (BYOD)  güçlü güvenlik politika ile prosedürleri kullanmalı.