Bereket Enerji’nin Zonguldak’daki Çatalağzı Termik Santrali ziyaretimiz esnasında bir söyleşi gerçekleştirme imkanı bulduğumuz santral Operasyon Müdürü Hasan Yıldırım ile üretim teknolojileri, santral yatırım planları üzerine konuştuk. 3. Proses Otomasyonu Zirvesi ve Sergisi’ne en güncel DCS teknolojilerini görmek üzere ziyaret ettiklerini dile getiren Yıldırım, hem tesisin sahip olduğu teknolojiler hem de katılım gösterdiği etkinlik üzerine bilgiler verdi.

Sizi tanıyabilir miyiz? Sizden sektör tecrübenizi dinleyebilir miyiz?

2003 yılında Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Kısa bir dönem İzmit’te bulunan yüksek gerilim ayırıcı üretim tesisinde üretim ve elektrik tasarım mühendisi olarak çalıştım. 2005 yılında Kamu İktisadi Teşekkülü olan Çatalağzı Termik Santrali’nde göreve başladım. EÜAŞ bünyesinde faaliyetlerini yürüten Çatalağzı Termik Santrali’nde ilk olarak 3 yıl Operasyon Mühendisliği görevini yürüttüm. Bu süre zarfında 3. Yılın son altı ayında operasyon mühendisliği ile birlikte Ölçü kontrol Servisi (I&C) birimi sorumlu mühendisi görevini de yürütmeye başladım. 2008 yılının sonunda operasyonlar tarafındaki görevi başka bir arkadaşıma devrederek, tamamen I&C servis mühendisi oldum. Yaklaşık 6,5 yıl kadar bu göreve devam etmemin ardından 2014 yılında gerçekleşen Çatalağzı Termik Santrali özelleştirmesi neticesinde Bereket Enerji bünyesine ÇATES Elektrik Üretim A.Ş. Üretim Müdürü olarak göreve başladım. Üretim Müdürlüğü pozisyonu ile birlikte, 2017 Mart ayı itibari ile Elektrik-Elektronik Bakım servislerinin de müdürlüğü görevini yürütmekteyim. 

Zirve öncesinde ne tür soru işaretleriniz vardı? Ne tür sorulara yanıt bulabilmek için katıldınız?

Zirve’ye katılmamızın nedeni, birebir proses otomasyon sistemlerinde gerçekleşen yeniliklerden haberdar olmak, markaların firmaların henüz yaygınlaşmamış ürünleri hakkında bilgi edinmek ve ileride birlikte çalışma imkanı doğabilecek firmaların yaklaşımlarını görmek istememiz. Yüz yüze iletişim ile ufuk açabilecek noktaları, bakış açılarını görme, yaklaşımlarını anlama fırsatınız oluyor. Fuar alanındaki firmaların ellerindeki mevcut teknolojiler ile bize neler sağlayacakları ve bizim seçim kriterlerimizde değiştirmemiz gereken, yenilememiz gereken noktalar neler olmalı konusunda fikirler edinmeyi zirve katılım nedenlerimiz olarak özetleyebilirim. Yaptığımız işin en güzel yanı, her gün yeni bir şeyler öğrenmemiz, bireysel olarak ta ekip olarak ta gelişim değişim içerisinde olmamız. Kendinize kattığınız her değer sahaya yeni bir şeyler eklemenize olanak tanıyor. Bu anlamda Termik Santraller teknik kadrolar açısından yüksek seviyede mesleki tatmin sunmakta.

Zirve’de ne tür konular ilginizi çekti?    

Zirve’de özellikle yerli imalat yapan firmalar dikkatimizi çekmekle birlikte, DCS ve SCADA sistemleri üzerinde stant açmış firmalara odaklandık.  

Zirve özelinde öneri ve tavsiyeleriniz nelerdir?

Zirve ile birlikte bir yandan firmaların temsilcileri ile yüz yüze iletişim kurabilmenin yanı sıra yeni kamu regülasyonları ya da yeni teknolojiler ile ilgili bilgiler alabilmek yani aynı zamanda sempozyumların yapılması çok önemli. Bunun haricinde katılmayan firmaların da iştirak etmesiyle, katılımın daha fazla sayıda olması, bütün firmaların stantları ile yer almaları, bizim gibi ziyaretçiler açısından tek bir alanda aradığınız ürüne, sisteme ve ihtiyaçlarınıza dair birçok markayı orada görebilmek çok daha verimli ve iyi olur.     

Zirve’de yatırım planlarınızı şekillendiren bir konu oldu mu?   

Öncelikle proseste kullandığımız enstrümanlarla ilgili daha önce bildiğimiz, kullandığımız yerli olmayan markalara dair yerli imalatların da bulunduğunu gördük. En çok ilgimizi çeken konulardan biri yerli imalat sanayinde yeni gelişmeler oldu. O güne kadar bilgi sahibi olmadığımız ama Türkiye’de de üretimi yapılan bazı enstrümanları, ekipmanları gördük ve ürünler hakkında teknik bilgi edindik. Yerli üretimin desteklenmesi, saha uygulamaları ile ilgili deneyimlerin imalatçılarla ve sektörün diğer oyuncularıyla paylaşılması gerekir diye düşünüyorum.          

Yapmayı düşündüğümüz en büyük değişikliklerden biri, otomasyon sistemimizi endüstriyel teknolojik gelişmelerin getirdiği nihai yenilikleri içeren, ihtiyaçlarımıza uygun DCS modernizasyonu ile sahada tamamen DCS’e geçişi sağlayabilmek. Yapılacak modernizasyonun gerek işletme verimliliği gerek enerji üretim tesisleri performans kriterleri olan emre amadelik, kapasite kullanım açısından büyük avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Mevcut otomasyon sistemimizdeki herhangi bir arıza tespiti için harcanacak zaman ve yöntemler ile modern DCS sistemleri arıza tespit kolaylığı ve zamanı arasında büyük farklar var. Bunun yatırımı için firmalarla görüşmek amacıyla Proses Otomasyonu Zirvesi’ne katıldık. Regülasyonların gereğini yerine getirebilmek ve çevre ile daha barışık hale gelebilmek için çevresel yatırımlarımız var.

Şunu da belirtmek gerekirse tüm proseslere baktığınızda, yapılması gereken en büyük yatırım personelimize olan yatırımlarımız. Çalışanlarımızın bilgi birikimini ve teknik seviyesini her zaman en üst seviyede tutmayı amaçlıyoruz. Gerek bu tür sempozyum zirveler aracılığı ile gerekse eğitimler, kişisel gelişim planları, teknolojik gelişmelere adaptasyon ile insana yatırım yapmaktayız. 

RÖPORTAJIN TAMAMINI ST PROSES OTOMASYONU DERGİSİNİN KASIM SAYISINDA OKUYABİLİRSİNİZ...