Temelleri atıldığı 1966 yılından bu yana yeni teknolojilere ve Ar-Ge’ye önem vererek kendisini sürekli geliştiren Bursa Çimento, bu vizyonunu bugün de sürdürmeye devam ediyor. Markanın bu yılki ajandasında yeni bir yatırım başlığı var. Dünyadaki en iyi teknolojileri harmanlayacakları 120 milyon dolarlık bir iyileştirme yatırımına hazırlandıklarını açıklayan Osman Nemli, üretimin artırılmasının ötesinde dünyada kullanılan en iyi teknolojileri kullanan ve hem çevre duyarlılığını hem de insan odaklı yaklaşımın en üst seviyeye çıkaran örnek bir fabrikayı, Bursa halkına ve Türkiye’ye hediye etmek en önemli amaçlarının olduğunu vurguluyor

Bursa Çimento’nun mevcut fabrikası, üretim kapasitesi ve ürün gamı hakkında bilgi verir misiniz?
Fabrikamızın temeli, 1966 yılında atılıyor ve ilk üretim 1969 yılında başlıyor. O günden bu yana değişik yenileştirmeler ve ilavelerle bugünkü durumuna gelmiş. Şu anda yıllık 1 milyon 450 bin ton klinker ve 2 milyon 850 bin ton çimento kapasitesine sahibiz. Bursa Çimento olarak her tür çimentoyu üretme kapasitesine ve bilgisine sahip olmakla beraber piyasanın ihtiyacına göre ürün planlamamızı yapıyoruz. Piyasada oluşan talep,  ürün çeşitliliğimizi belirliyor. Şu anda dökme ve torbalı olarak toplam altı değişik çimento tipinde üretim yapıyoruz. Dönem dönem proje bazlı özel üretimlerimiz de olabiliyor. Müşterimizin ihtiyacına göre slingbag ve bigbagamabalajlı olarak da ürünlerimizi pazara sunabiliyoruz. 

Hedefimiz elbette kaliteli ürün yapmak ve bu konuda hiç taviz vermiyoruz. Ancak kalite dediğimizde ürünün hep aynı özelliklerde çıkması, karakteristik özelliklerindeki dalgalanmaların minimum olması, özellikle çimentonun en büyük son kullanıcısı olan beton üreticileri için çok önemli.  Bir binanın sağlamlığındaki en önemli faktörlerden olan beton üretildikten sonra 1-2 saat içinde tüketilmek zorunda. Bu süre içinde betonun kalite göstergesi olabilecek çok az parametre var. Dolayısıyla üretim zincirinin geriye doğru çok sağlam ve kararlı kurulması gerekiyor. İşte bu noktada biz de farkımızı ortaya koyuyoruz. Ürettiğimiz çimentodaki kararlılık sayesinde müşterilerimiz çok daha güvenle, ekonomik uygulama reçeteleri geliştirebiliyorlar.

Fabrikanızın proses hattı, öğütme, pakteleme sistemleri ve diğer ekipmanlarını öğrenebilir miyiz?
Fabrikamız, her daim döneminin önemli üreticilerinin ekipmanları ile üretim hattını güçlendirmiştir. Bu çerçevede iki adet döner fırınımız, iki adet kırıcı ve üç adet hammadde değirmeni ile desteklenmektedir. Son ürün dört adet çimento değirmeni ile üretilmekte ve değişik kapasitelerde 8 siloda depolanmaktadır. Buradan da paketleme makinaları yardımı ile torbalı, slingbag veya dökme körüklerimizden silobuslar veya bigbag ile müşteriye satışa sunulmaktadır. Üretim hattında en çok fark yarattığımıza inandığımız yerler ise otomatik numune alma-analiz sistemlerimiz ile expert otomasyon kontrol sistemlerimizdir. Otomatik numune alma sistemleri sayesinde mamul ve yarı mamul 12 noktadan numuneler tam otomatik sistemlerle alınmakta ve analizleri el değmeden yapılmakta. Bu sistem sayesinde üretim hatlarından çok daha sık numune alınarak, besleme kantar düzeltmeleri otomatik olarak yapılmakta. Expert otomasyon sistemleri ile de insanın yapabileceğinden çok daha fazla parametreyi analiz eden sistemler, proses düzenliliğini çok daha düzenli ve karalı hale getirmekteler. Bu iki sistem bir nevi bizim endüstri 4.0 geçişimizin de önemli bir parçasını oluşturmakta. İlave olarak, baca gazından elektrik üreten tesisimizle de ülke ekonomisine ciddi bir katkıda bulunuyoruz.

Fabrikanızda kapasite artırımı ve enerji verimliliği gibi hususlara yönelik ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Yeni yatırımlarınız oldu mu ya da olacak mı?
Şehirle iç içe yaşamanın bize yüklediği sorumlulukların farkında olarak önceliğimizi teknolojik yenilemeye veriyoruz. Bu çerçevede, dünyadaki en iyi teknolojileri harmanlayacağımız 120 milyon dolarlık bir iyileştirme yatırımına hazırlanıyoruz. Bursa Çimento olarak, üretimin arttırılmasının ötesinde dünyada kullanılan en iyi teknolojileri kullanan ve hem çevre duyarlılığını hem de insan odaklı yaklaşımın en üst seviyeye çıkaran örnek bir fabrikayı Bursa halkına ve Türkiye’ye hediye etmek en önemli amacımız. Bu yatırım esnasında, bugün fabrikamızda kullandığımız tüm üretim sistemleri tamamen yenilenirken dijitalleşme çerçevesinde başta mobil  ve uzaktan kontrol/izleme, otomatik veri toplama olmak üzere önemli yenilikler sisteme eklenecek. Bu yatırımın bitme süresini bugünden sonra 2-3 yıl arasında olacağını öngörüyoruz.

Haberin tamamı ST Proses Otomasyonu Dergisi'nin Ağustos 2018 sayısında