Selüloz ve kağıt endüstrisinde akış ölçümü uygulamaları pek çok endüstriyle karşılaştırıldığında “zor uygulamalar” sınıfına girer. Kağıt prosesi hatlarında akışkan hattı içerisindeki koşullar  ölçüm olanağını tümüyle ortadan kaldırabilmektedir. Kağıt prosesi akışkanlarının ölçümünde kullanılacak olan bir akışölçerin sağlıklı ölçümü için akışkanın yüksek kesafeti,  parçacık oranı, akışkan içerisinde çözünmemiş katı parçacıkların boru iç yüzeyine yapışma ve kaplama oranları ve yüksek akmazlık (viskozite) gibi sorunlardan etkilenmemesi gerekir.

Sanayide kullanılmakta olan akış ölçer tipleri göz önüne alındığında, pek çok akışölçer tipinin yukarıda kısaca belirttiğimiz zor koşullarda ölçüm yapabilmesi imkansızdır. Söz konusu olan kağıt prosesi akışkanları olunca,  mekanik esaslı akışölçerlerde mekanik hareketi sağlayan bölümler yapışma ve tıkanmalar nedeniyle çok kısa sürede çalışamaz hale gelir.  Ultrasonik akışölçerlerde transdüserler önünde oluşan kaplanmalar nedeniyle de ultrasonik ses sinyalleri dağılarak ses iletimi olanaksız hale getirmekte ve vorteks akışölçerlerde ise akışölçerin “blöf body olarak” anılan girdap yaratıcısında ve hemen arkasındaki ölçüm sensöründe gerçekleşen yapışmalar ölçüme uygun vorteks oluşumuna izin vermeyerek ölçüm yapılabilmesini olanaksız kılabilmektedir. Bu durumdeğişken kesitli akışölçer için de söz konusu. Akış hattı içindeki fiziksel koşullardan, var olan akış ölçüm yöntemleri içerisinde en az etkilenen yöntem “Elektromanyetik akış ölçüm” yöntemidir.  

Elektromanyetik akışölçerler, kağıt prosesi akışkanları ölçümüne bu kadar uygun olsa da elbette sorunlar da mevcuttur. Hemen hemen bütün akışölçerlerde olduğu gibi, akış hattı içi yüksek katı parçacık oranı ve sıvı akış içerisinde hapsolmuş gaz içeriği elektromanyetik akışölçerlerde de önemli bir sorun kaynağıdır. Birçok firma tarafından üretilen elektromanyetik akışölçerlerin çok büyük bir bölümü hacmen %10 oranlarına kadar katı parçacık içeriğini tolere edebilmektedir. Fakat bu oran maalesef çoğu kağıt prosesi uygulamaları için yeterli olmamaktadır. 
Akışölçer teknolojisinin endüstrideki ilk uygulayıcısı olan KROHNE’nin; bu tip zor prosesler için üretmekte olduğu, Kısaca OPTIFLUX 4300 olarak adlandırılan, IFC 300 serisi sinyal konvertörler ile bütünleştirilmiş OPTIFLUX 4000 serisi akış tüpleri genel olarak %70 gibi çok yüksek katı parçacık oranlarına kadar sorunsuz ölçüm yapabilmektedir.
Kağıt prosesi akışkanlarında kullanılan tüm elektromanyetik akışölçerler için çok önemli olan bu sorun KROHNE OPTIFLUX 4300 serisi, öncelikle IFC300 model elektronik ünitenin, katı parçacık içeriği, akışkan gaz içeriği yada ani pH ve iletkenlik değişikliklerinden kaynaklanan gürültülere karşı geliştirilen özel gürültü baskılama özelliği ile çok büyük oranda giderilmekte ve yaklaşık %70 oranında, çok yüksek katı parçacık oranlarında dahi sorunsuz ölçüm yapılabilmesine olanak sağlamaktadır.  

OPTIFLUX 4300 serisi ise eletromanyetik akışölçerde, elektronik olarak gerçekleştirilen gürültü baskılama işlemine ek olarak kullanılacak olan düşük gürültü elektrodlarında, metalik elektrod yüzeyleri üzerinde oluşacak birikme, kaplanma yada aşınma gibi ölçüm  voltajı üzerindeki doğrudan etkilerin önlenmesi için alüminyumoksit izolasyon tabakası ile izole edilerek, yüksek katı parçacık içeriğinin yada homojen olmayan akışkan kompozisyonunun elektrod yüzeyini işlevsiz kılması olasılığı tümüyle ortadan kaldırabilmektedir. 

KROHNE OPTIFLUX 4300 serisi elektromanyetik akışölçerler ile; zor uygulamalar sınıfında kendini gösteren kağıt prosesi akışkanlarının ölçümünde sözü edilen teknik üstünlükleri sayesinde uygulamada büyük fark yaratmıştır. Ölçüm doğruluğu, ölçüm kararlılığı, uzun işletme ömrü ile sistem verimliliğini artıran özellikleriyle kağıt endüstrisi uygulamalarında son kullanıcılara teknik ve ekonomik açıdan büyük fayda sağlamaktadır.