Dünya çapında inşaat sektörünün önde gelen kalıp ve iskele sistemleri üreticilerinden PERI, yenilikçi mühendislik çözümleriyle Türkiye’de de dikkat çekici projelere imza atıyor. PERI Türkiye Genel Müdürü Aziz Ayhan Akpınar ile Türkiye’deki yapılanmalarını, yüksek katlı binalardan altyapı projelerine kadar sundukları çözümleri, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlarını konuştuk. PERI’nin sektörde sadece ürün sağlayan değil, aynı zamanda proje ortağı olarak konumlandığını gösteren bu kapsamlı söyleşi, inşaat profesyonelleri için önemli içgörüler sunuyor.
FOTO: PERI Türkiye Genel Müdürü Aziz Ayhan Akpınar
PERI olarak kalıp ve iskele sistemlerinde dünya genelinde önemli bir konumdasınız. Türkiye pazarındaki yapılanmanız ve faaliyet alanlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
PERI, 1969 yılında Almanya'da kurulduğundan bu yana global ölçekte inşaat sektörüne yön veren bir teknoloji ve mühendislik şirketi olarak faaliyet göstermektedir. Türkiye’deki yapılanmamız ise bu küresel gücün yerel bir yansımasıdır. PERI Türkiye olarak İstanbul merkezli bir organizasyon yapısına sahibiz ve Gaziantep, Ankara, Antalya, Bursa, İzmir ve Samsun’da yer alan altı bölge müdürlüğümüzle tüm ülkeye yayılmış durumdayız.
Faaliyet alanlarımız arasında kalıp ve iskele sistemlerinin kiralama ve satışı ile proje bazlı mühendislik çözümleri yer almaktadır. Ayrıca altyapı, endüstriyel tesis ve yüksek katlı bina projelerinde, projeye özel çözümler sunarak iş ortaklarımızın şantiye verimliliğini ve güvenliğini maksimize etmeyi hedefliyoruz.
Kalıp ve iskele sistemlerinin şantiyelerdeki verimlilik ve güvenlik açısından önemi nedir? PERI çözümleri bu anlamda nasıl bir fark yaratıyor?
Kalıp ve iskele sistemleri, betonarme yapıların hem taşıyıcılığını hem de inşa sürecinin hız ve güvenliğini doğrudan etkileyen unsurlardır. Uygun sistemlerin seçilmemesi; zaman, maliyet ve güvenlik açısından ciddi riskler doğurabilir.
PERI olarak, projeye özel mühendislik çözümlerimizle hem işçilikten hem de zamandan tasarruf sağlıyoruz. Örneğin, hızlı kurulum ve söküm imkânı sunan sistemlerimizle döngü sürelerini minimize ediyor; ergonomik tasarımlar ve entegre güvenlik aksesuarlarıyla şantiyede çalışanların emniyetini önceliklendiriyoruz. Tüm ürünlerimiz uluslararası standartlara uygunluğu belgelenmiş sistemlerdir ve bu yönüyle sektörde fark yaratıyoruz.
Dijitalleşme ve endüstri 4.0 süreçleri inşaat sektörünü dönüştürürken, PERI’nin sunduğu teknolojik çözümlerden örnekler verebilir misiniz?
Elbette. Günümüz inşaat projelerinde dijitalleşme artık sadece bir trend değil, verimlilik, kalite ve güvenliğin temel bileşenlerinden biri haline geldi. PERI olarak biz de bu dönüşümde sadece uyum sağlayan bir firma değil, sektöre yön veren bir teknoloji ortağı olarak konumlanıyoruz.
Geçtiğimiz aylarda katıldığımız Bauma 2025 fuarında dijital çözümlerimize olan yoğun ilgi de bunu net şekilde ortaya koydu. Özellikle kalıp sistemlerine entegre ettiğimiz sensör teknolojileriyle, sahadaki beton döküm süreçlerinin gerçek zamanlı takibi mümkün hale geliyor. Malzeme takibi ve varlık yönetimi gibi operasyonel süreçleri dijitalleştiren sistemlerimiz ise şantiyelerde organizasyonu ciddi şekilde kolaylaştırıyor.
Ayrıca, hem planlama hem de uygulama süreçlerinde kullanıcı dostu arayüzler sunan yazılım çözümlerimiz sayesinde müşterilerimiz projelerini daha hızlı, hatasız ve ekonomik biçimde yönetebiliyor. Bunların en güncel örneklerini Bauma Fuarı’nda sergiledik ve oldukça olumlu geri bildirimler aldık.
PERI olarak tüm bu teknolojilerle, sadece bugünün ihtiyaçlarına değil, inşaat sektörünün geleceğine de cevap veriyoruz.
Türkiye’de özellikle yüksek katlı yapılar ve altyapı projelerinde PERI sistemlerinin kullanıldığı dikkat çekici uygulama örneklerini paylaşır mısınız?
Elbette, Türkiye’de bugüne kadar birçok büyük ve prestijli projede PERI sistemleri tercih edildi. Özellikle yüksek katlı yapılarda ve altyapı projelerinde hem güvenlik hem de zaman avantajı sağlayan çözümlerimizle öne çıktık.
İstanbul Finans Merkezi gibi büyük ölçekli karma projelerde, yüksek ofis ve banka bloklarının kalıp sistemlerinde hidrolik tırmanır sistemimizle yer aldık. Bu sistem, yüksek yapıların inşasında güvenlik, hız ve zamandan tasarruf sağlamaktadır. Aynı sistem ile hayata geçirilen projelere birkaç örnek daha vermek gerekirse; Yavuz Sultan Selim Köprüsü Ana Ayakları, Ataşehir Metropol Tower, Skyland, Iş Bankası Kuleleri, Azerbaycan Socar Tower birkaç örnek olarak verilebilir.
Yine, Folkart Vega’da Türkiye’de ilk defa uygulanan ALPHADECK ile yüksek verimlilikte ve zamandan büyük tasarruf sağlayan bir sistem kurulumu gerçekleştirildi. Burada alınan sonuçlar, sistemin ülkemizdeki uygulama potansiyelini çok net ortaya koydu.
LC Waikiki’nin Giyimkent yerleşkesi gibi onlarca projede yine RCS Rüzgar Panel sistemi kullanıldı. Bu sistemle hem şantiyede güvenlik en üst seviyeye çıkarıldı hem de kaba inşaat süresinde yaklaşık %10’luk bir zaman avantajı sağlandı.
Bunun dışında, Cevahir AVM, Zorlu Center, Özdilek AVM, Marmara Forum AVM projeleri, Metrocity, Nişantaşı City’s gibi alışveriş merkezi projelerinde perde, kolon ve döşeme uygulamalarında PD 8, TRIO ve VARIO sistemlerimizle, projeyi zamanında ve yüksek kalitede tamamlamak mümkün oldu.
Sadece üstyapı değil, altyapı tarafında da PERI sistemleri tercih edilmektedir. Örneğin Baltalimanı Biyolojik Arıtma Tesisi gibi projesinde Türkiyede ilk defa uygulanan büyük hacimli ve geometrik olarak karmaşık yapılar içeren yumurta şeklindeki çürütme tankları ve yan tesisler için VARIO GT 24 Perde Kalıbı ve SCS Eğimli Tırmanır Sistemleri başarıyla kullanılmıştır. Bu sayede hem teknik zorluklar aşıldı hem de şantiyelerde sürdürülebilir, hızlı ve güvenli bir imalat süreci sağlandı.
Tüm bu örnekler, PERI’nin sadece ürün sağlayan değil; aynı zamanda mühendislik gücüyle çözüm ortağı olan bir yapı sunduğunu net biçimde gösteriyor.
Sürdürülebilir inşaat ve çevre dostu çözümler artık sektörün öncelikli gündem maddelerinden. PERI olarak ürün geliştirme ve uygulama süreçlerinizde bu konuda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz?
PERI olarak sürdürülebilirliği tüm süreçlerimize entegre ediyoruz. Ürünlerimizin uzun ömürlü, geri dönüştürülebilir ve minimum malzeme israfı sağlayacak şekilde tasarlanmasına büyük önem veriyoruz. Ayrıca:
- Modüler sistemlerimiz, defalarca kullanıma uygun olduğu için hem ekonomik hem de çevre dostudur.
- Kiralanabilir sistem yapımız, müşterilerimize kendi ihtiyaçları kadar malzeme kullanma fırsatı sunarak gereksiz kaynak tüketimini önler.
- Enerji verimliliği yüksek üretim tesislerimiz ve lojistik süreçlerdeki optimizasyonlarla karbon ayak izimizi sürekli azaltıyoruz.
Ayrıca dijital planlama araçlarımız sayesinde şantiyelerde malzeme fazlası ya da yanlış kullanım gibi israf kaynaklarının önüne geçerek daha sürdürülebilir projelere katkıda bulunuyoruz.