Tekstil makinası üreticilerinin öncü isimlerinden Elteksmak’in tüm devreye alım hizmetlerini gerçekleştiren Polo Otomasyon, standart üretime daha faydalı ve daha fazla getiri sağlayan bir şirket  olma ilkesiyle hareket ediyor. Polo Otomasyon Genel Müdürü Oral Sertbulut, Schneider Electric EcoStruxure Machine Expert  Anıl Bozkurt ve Schneider Electric EcoStruxure Machine Expert  Uskan Uskaner ile Elteksmak için Polo Otomasyon ve Schneider Electric tarafından geliştirilen çözümleri konuşmak üzere bir araya geldik. 

Öncelikle Polo Otomasyon'un yapılanmasını öğrenmek istiyoruz. Hedefinizde hangi sektörler var?  

Oral Sertbulut: Denizli’de ikamet ediyorum. Pamukkale Üniversitesi’nden mezunum. Üniversiteden sonra otomasyon şirketiyle başlayıp Elteksmak'ın da işin içine girmesiyle büyüyerek bu noktalara kadar geldik. Asıl hedef sektörlerimizin başında makina imalatı geliyor. Hem Elteksmak'ın makinalarını devreye alıp çalıştırıyor hem mermer vb. değişik sektörlerdeki makina imalatçılarının da işlerini yapıyoruz. Böyle olunca, tüm ekiple beraber makina imalatçılarına hizmet veren bir şirket oluyor. Bunların içerisinde en büyük yeri Elteksmak kaplıyor. Çünkü Elteksmak’in tüm devreye alım servislerini de Polo Otomasyon yapıyor. 

Polo Otomasyon’un bünyesinde 17 kişilik bir kadrosu var. Bunlardan 4 tanesi yazılım mühendisi, devreye alım ve yazılımları bu arkadaşlar yapıyor. Komple panolar geldikten sonra projelendiriliyor, ardından, daha önce seçilmiş ürünlerle projeler yapılıyor. Bizde, programsal kısımların hepsi standart hale geldiği için panolara programlar yüklenip, makinaların yanına o şekilde gidiyor. Mühendisler sadece son noktada programlarını devreye alırken değiştirebiliyor ya da müşterinin özel istekleri varsa onları uyguluyorlar. Tekstil sektöründe pek de rastlanmayacak şekilde genellikle, makinalarını ve panolarını standartlaştırmış bir şekilde çalışıyoruz. O yüzden çok fazla işçilik ve zaman kaybımız olmuyor. İşe başlarken koyduğumuz hedeflere uygun olarak standart üretime daha faydalı ve daha fazla getirisi olan bir şirket kurduk.  

Polo Otomasyon ne gibi ilkler kazandırdınız sektöre? 

Oral Sertbulut: Schneider Electric ile birlikte servolu remayöz makinası yaptık, çok başarılı olunca da tüm ülkede tutuldu. Bunu daha çok denim'ciler kullanmaya başladı. Sonra ürünün bilinirliği yurt dışına da çıktı ve oradan da talep geldi. Yani 2 – 2.5 senelik bir projeydi. Standarda geçerek, gayet güzel işler ortaya çıkarmaya başladık. 

Projelerde kararlar ve süreçler nasıl gerçekleştiriliyor?

Oral Sertbulut: Aslında, Polo Otomasyon’un yönetim kurulu Elteksmak yönetim kuruluyla birlikte karar alıyor. Ama Polo Otomasyon’un yöneticisi ben olduğum için, aldığımız kararları sonuçlandırıp, işleme, uygulama ve bunun hesabını vermek bana düşüyor. Aldığımız kararların öncesinde iyi bir araştırma yapıyoruz. Sonuç olarak verdiğimiz kararlar da üzerinde çok çalışılmış olduklarından dolayı kötü sonuçlar doğurmuyor. 

Yakın dönemde gerçekleştirilmiş bir yatırım çalışmanızdan biraz bahseder misiniz?

Oral Sertbulut: Bu ay sonunda Özbekistan’da Polo Teknik şirketini faaliyete geçirdik. Özbekistan’ın genel ve ekonomiksel durumundan, oradaki ihtiyaçlar ve makina imalatçılarının sıkıntılarından dolayı Polo Otomasyon’dan ayrı Polo Teknik adıyla bir şirket kurduk. Şu andaki son yatırımımız olan Polo Teknik'i geliştirmek için daha çok efor sarf edeceğiz. Yıl sonuna kadar çalışan sayısını da 8 – 10 kişiye çıkartmayı düşünüyoruz. 

Firmaların zarar etmemeleri için üretim sürecinde makinaların hiç durmaması gerekiyor. Siz hangi noktada devreye giriyorsunuz, hangi yazılımları kullanıyor, ne gibi teknolojilerden yararlanıyorsunuz?

Oral Sertbulut: Bu yolda Schneider’la beraber çalışıyoruz. Schneider’ın bize bu konuyla ilgili büyük bir desteği var. Bizim de tabii önden gelmiş olan projeleri arşivlememiz, geri dönüşleri alıp Schneider’daki arkadaşlarla bunu paylaşıp, onun sonucunda nelerden nasıl faydalanıp nelere dikkat etmemiz gerektiğini konuşuyoruz.  En baştaki hedeflerimize uygun olarak olumsuz sonuçları çok aza indirgediğimizi söyleyebilirim.   

Projede çalışırken proje ekiplerinin ne gibi yetkinliklere sahip olması gerekiyor?

Oral Sertbulut: Tabi ki proje ekibinin teknik olarak çok donanımlı olması gerekiyor. Yeni projeler üzerinde çalışırken veya devreye alımlarda hiç bilmediğimiz durumlarla biz de karşılaşabiliyoruz. Asıl önemlisi ise şu; Schneider Electric global bir şirket ve sadece Türkiye’de değil, yurtdışındaki problemlerimizde de bizim yanımızda yer alıyor. Bu da bizi bir adım öne geçiriyor. 

Özellikle üretim yapan makinaların yüksek enerji verimliliğine sahip olması gerekiyor. Bu sistemlerin kurulumunda ne tür otomasyon ekipmanları kullanılıyor? 

Oral Sertbulut: Öncelikle ne kadar enerji verimliliğine sahip olduğumuzu ölçmemiz gerekiyor. Bunların ölçümlerini yapıp, nerelerde problemler yaşayabildiğimizi, nerelerde daha fazla elektrik ve gaz tüketildiğini görebiliyoruz. İşletmeci de kendi üretim prosesindeki sıkıntıları görebiliyor ve geliştirdiğimiz çözümlerle bu sorunu aşabiliyor. 

Polo Otomasyon ve Schneider Electric ilk hangi projede birlikte çalıştı? Son geliştirdiğiniz proje hakkında detaylı bilgi verir misiniz?

Anıl Bozkurt: Elteksmak'ta daha önce 3 yıl kadar çalıştım. Yaklaşık bir yıldır Schneider Electric'te çalışıyorum. Aslında Elteksmak'ın Schneider Electric ile tanışması benim Elteksmak'ta çalıştığım zamana denk geldi. O süreçte hem üretim hem de tüketim kısmındaydım. Elteksmak'ın patentli Elmego-X adlı makinasının otomasyon kısmını Polo Otomasyon üstlendi. Schneider Electric ve Polo Otomasyon, ilk olarak bu makinada buluştu. 

Polo Otomasyon ekibinin konuyla ilgili çok fazla bilgisi yoktu ve Schneider Electric firmasından arkadaşların çok büyük desteği oldu. İzmir’de bölgesinden yaklaşık 4 – 5 teknik arkadaş bize gayet güzel destek verdi. Böylece Schneider Electric’e bir adım daha yaklaşmış olduk. Şu an destek veren Schneider Electric tarafında görev alıyorum.  

Uskan Uskaner: Polo Otomasyon’la ilk defa çalışma fırsatı buluyorum. Schneider Electric’e Anıl Bey ile aynı gün başladık. Daha önce tekstil sektöründe makinalar imal eden ve otomasyon hizmeti veren bir firmada çalışıyordum. Şunu söyleyebilirim ki Schneider Electric’in partnerlerine en büyük katkılarından birisi teknik ekibi ve uygulama mühendislerinin, makinacıya verdiği destek. Gerek mekanik gerekse elektrik / yazılım noktasında teknik kadro makinacıların arkasında duruyor ve onları ileriye taşımaya çalışıyor. Bende şimdi Schneider Electric ailesine katıldım ve bu desteği elimizden geldiğince vermeye çalışıyoruz.

Tekstil sektörüne yönelik geliştirilen makina projesini ve sağlanan verimlilikleri anlatır mısınız?

Anıl Bozkurt: IOT (Internet of Things) alanındaki gelişmeler, Schneider Electric’in getirmiş olduğu Ecostruxure yapısı ile birlikte sektör artık donanımdan çok yazılıma yönelmiş durumda. Hâlihazırda şu anda ve daha önce kullanılan sistemleri değiştirmeye, geliştirmeye başladılar. Hem üretici hem de tüketicilerin, firmalardan beklentisi; "bir arıza olduğunda hemen oturduğum yerden görebileyim ve uzaktan müdahale edebileyim" şeklinde gelişiyor. 

Bu aşamalarda geçiş için yavaş yavaş Polo Otomasyon’un sistemlerini, sürücüler ve PLC’ler vb. kullandığımız donanımlarını değiştirmeye başladık. 

İlerleyen süreçlerde bizimle beraber Schneider Electric’in de biraz tecrübe kazanması gerekiyor.  Tekstilde en önemli olan problem üretimin durmasıdır,  çünkü tekstilde durmak milyon dolarlık zararlarla belirtilir. En azından Kestirimci/Uyarıcı Bakım dediğimiz, sistem ile ilgili öngörülü tahminleri yapabilmemiz için Schneider Electric’in Ecostruxure yapısını kullanacağız. Bunun için donanımsal hazırlıklarımıza başladık, yakın bir süreçte yazılımsal kısmına da geçeceğiz. Öyle tahmin ediyorum ki bir iki sene içerisinde tamamen bu uygulamaya geçmiş olacağız.

Yakın dönemde yapabileceğiniz yeni projeler var mı?

Oral Sertbulut: İlerleyen zamanda yapacağımız Schneider Electric ile de paylaştığımız birkaç proje var. Ramöz makinaların hepsini servo kontrolünü yapmak için yürüttüğümüz çalışmalar var. Yeni yaptığımız konsept makinada da olduğu gibi bundan sonraki tüm makinalarımızı servo ile kontrol edilebilir şekilde yapmak istiyoruz. Bu sayede daha hassas ve daha verimli, daha arızasız makinalar üretmek hedefindeyiz.

Yurtdışına da makina gönderiyorsunuz. Bunlar için uzaktan bakım teknikleri noktasında neler geliştiriyorsunuz?

Oral Sertbulut: Şu anda otomasyonunu yaptığımız tüm makinalara uzaktan erişim mevcut. Tabii bir de bunun ikinci aşaması var, Anıl Bey’in de söylediği gibi, verileri toparlayıp, bir istatistik verisi elde ederek, makinaların ne zaman bakıma girmesi gerektiğini müşteriye yansıtacağız. Schneider Electric ile birlikte Endonezya’dan Arjantin’e üretip, satışını gerçekleştirdiğimiz tüm makinalarımızda uzaktan erişim mevcut.