Üretim süreçlerinde Yalın ve Six Sigma yaklaşımı üzerinden ilerlediklerini kaydeden Sözal Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Eren Sözal, ilk seferde doğru yapmanın (FTR First Time Right) sadece üretim için değil tüm süreçlerde önemli bir performans göstergesi olduğunu vurguladı. 

Tekstil terbiye sektöründe suyun farklı yöntemlerle arıtılarak doğaya zararsız hale getirilmesi ve tekrar kullanılabilmesi için çalıştıklarını söyleyen Sözal Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Eren Sözal, “Alanımızda su tüketimini azaltarak, deniz suyu gibi farklı su kaynaklarının kullanılabilmesi için araştırmalar yapıyoruz. Geri dönüşüm katkısıyla kullandığımız suyu arıtıp tekrar kullanarak doğaya daha az zararlı bir şekilde bırakıyoruz.” dedi.

Öncelikle okuyucularımız için kısaca şirketinizin yapılanmasını anlatmanızı rica ediyoruz. 

Sözal Kimya olarak; 2007 yılından bu yana tüm Türkiye’de tekstil kimyasalları ve Masterbatch dahil olmak üzere birçok ürün çeşidiyle hizmet vermekteyiz.  Yıllar önce başladığımız meşakkatli yolculuk bugün, daha fazla çalışan ve daha fazla paydaşla birlikte günden güne gelişerek devam ediyor. Bursa’da yer alan üretim tesislerimizde tekstil alanında 8 bin 111 metrekare, plastik bölümünde ise 11 bin metrekarelik alanda faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz.

2016 yılında ise plastik sektörüne giriş yaparak faaliyet alanlarımızı genişlettik. Bu süre içinde masterbatch (plastikleri renklendirmek veya plastiğe başka özellikler kazandırmak için kullanılan, plastik için katı bir katkı maddesi) üretimi ile plastik sektörüne boyar madde üretimi sağlıyoruz.  2020 yılından bu yana ise üretimimize su kimyasalları ile hijyen grubunu dâhil ettik ve ana ürün segmentimizi oluşturduk. Kimya alanında yıllık 72 bin ton, plastik alanında ise 12 bin 500 ton üretim kapasitemiz bulunuyor. 

İş gündeminizi öğrenebilir miyiz? 2021 yılını nasıl tamamladınız, değerlendirir misiniz? 2022 yılı için varsa yeni yatırım planlarınızı ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 

Ülkemiz sanayisi için lokomotif sektörlerden biri olan ve öncelikli sanayi dalı olarak belirlenen Türk Kimya Sektörü, 2021 yılında rekor düzeyde artan hammadde fiyatları, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile sınırda karbon düzenlemesi ve ithalat gibi sorunlarla baş etmek durumunda kaldı. Tüm sektörler gibi kimya sektörü de zorlu bir dönemden geçiyor. Sözal Kimya olarak, bu zor koşullara rağmen üretimimize kesintisiz devam ettik. Geçtiğimiz yıl üretim kapasitemizi korumak ve artırmak için fiziki ve dijital çalışmalarımız aralıksız sürdü. Pandemi dönemiyle birlikte faaliyet alanlarımızı genişleterek, dezenfektan ve kolonya üretimine başladık. 2022 yılında da üretim kapasitemizi koruma hedefimizle birlikte ‘su stresi’ni azaltmaya yönelik çevre çözümleri ile de öne çıkacağız.

Önümüzdeki dönemde Avrupa Yeşil Mutabakatı normlarına en üst düzeyde uyum sağlamayan sektörler ağır bir maliyeti yüklenecek. Biz bu kapsamda hazırlıklarımıza şimdiden başlayarak atık su arıtma kimyasallarının doğru yerlerde ve doğru miktarlarda kullanılması için teknik destek verecek ekiplere yatırım yapmaya karar verdik. 2022 gündemimizde bu konular olmaya devam edecek.

Yeni üretim ve dolum hattı, Ar-Ge, tesis ya da teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız? Sonuçlarını/katkılarını anlatır mısınız?

Kimya sektörü dijital inovasyonun etkisiyle, siparişten itibaren tedarik, planlama, üretim, depolama ve süreç yönetimleri, verimliliğin artmasına varana kadar birçok alanda değişim gösteriyor. Yapay zeka, bulut sistemleri, bileşim teknolojileri ile dijital otomasyon sistemleri her geçen gün var olan geleneksel yapıyı değiştiriyor. Bu gelişmelerden hareketle; Sözal Kimya olarak, inovasyon ve girişimciliği şirket kültürümüzün odağında tutuyoruz.  Kaliteli ürünü,  zamanında, doğru miktarda ve doğru maliyetle müşterimize teslim etmek için müşteri odaklı çalışıyoruz. Bu gereklerin biri veya birden fazlasını iyileştirmek için “yenilik” fikri gelen her ilgili departmanı dikkate alıyoruz. Fikir ortaya çıktığında ise ilgili departmanların bir veya birden fazlasının birlikte çalışarak çözüm geliştirmesine imkan tanıyoruz. Çözümler yeni bir ürün, yeni bir teknoloji veya yeni bir tesis yeni bir yatırım olabileceği gibi mevcutlarda iyileştirme de olabiliyor. Projenin bütçesel ihtiyaçlarına göre kurumsal yapının fonksiyonları devreye giriyor ve kararlar alınıyor. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl Ar-Ge alanına 10 milyon dolarlık bütçe ayırmıştık, gelecek yılda Ar-Ge yatırımlarımız gündemimizde olacak. 

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız? 

Yakın zamanda Tedarik Zinciri Bölümümüzde dünyadaki yeni yaklaşıma uygun bir yaklaşım uygulanmaya başladı. Planlama, Lojistik Satınalma, Direkt Satınalma, Tekstil Yardımcı Kimyasalları ve Boyar Maddeler Üretim Operasyonu, Ar-Ge, Depolama ve Lojistik Operasyon bölümlerimiz birbirleriyle entegre olarak doğru hammaddenin doğru maliyet ve zamanda üretime kazandırılmasından bitmiş ürünün sevkiyatına kadar tüm süreçlerinde ERP/MRP iş akışları ile gerçekleşiyor. 

SEMAVİ YORGANCILAR, YORGLASS'IN DİJİTAL DÖNÜŞÜM VİZYONUNU ANLATTI SEMAVİ YORGANCILAR, YORGLASS'IN DİJİTAL DÖNÜŞÜM VİZYONUNU ANLATTI
Sıfır duruş / sıfır hata ile kaliteli üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Ölçüm-kontrol-emniyet gibi konularda hangi otomasyon teknolojilerinden yararlanıyorsunuz? Bu teknolojiler üretime, kaliteye ve verimliliğe ne tür katkılar sunuyor?

Şirketimizde Yalın ve Six Sigma yaklaşımı üzerinden ilerliyoruz. Bu çerçevede tüm bölüm ve personelimizin eğitimine çok önem veriyoruz. Çeşitli süreçlerimizi KAIZEN (Sürekli iyileştirme) takımları ile inceliyoruz. İlk seferde doğru yapmak (FTR First Time Right) sadece üretim için değil tüm süreçlerimizde önemli bir performans göstergemiz. Özellikle sektörümüzdeki küresel sürdürülebilirliğe katkısı ise tartışılmaz. Elbette bu çalışmalar planlama aşamasından başlayarak zamanla verimlerini OEE’de (Toplam Ekipman Verimliliği) yaşanan olumlu gelişmelere bağlı olarak hacimsel artışları da beraberinde getiriyor.  Kaliteli üretim hacmine olan pozitif etkisi yönünden katkısını ölçebiliyoruz.  

Çevreyi ve insan sağlığını korumaya yönelik ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? 

Son yıllarda temiz üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması ve atık su miktarının azaltılmasına odaklandık.  Kimya sanayicisi olarak su ayak izini küçültmek gündemimizde.  Endüstriyel üretimde su kullanım miktarının azaltılması ve atık suyun yeniden değerlendirilebilmesi için projeler geliştiriyoruz.  Su miktarının minimum seviyelerde kullanılması için kararlı çalışmalar yürütüyoruz. Bugün, tekstil terbiye sektöründe suyun farklı yöntemlerle arıtılarak doğaya zararsız hale getirilmesi ve tekrar kullanılabilmesi için çalışıyoruz.  Alanımızda su tüketimini azaltarak, deniz suyu gibi farklı su kaynaklarının kullanılabilmesi için araştırmalar yapıyoruz. Geri dönüşüm katkısıyla kullandığımız suyu arıtıp tekrar kullanarak doğaya daha az zararlı bir şekilde bırakıyoruz. Son olarak devrim niteliği taşıyan bir malzeme geliştiriyoruz. Öncü ürünümüz ile deniz suyunun tuzlu olma özelliğinden yararlanarak pamuklu kumaşları yıkayacağız. Aynı zamanda da reaktif boyama sonrası yıkamaların kısaltılmasını sağlayacağız. Ar-Ge ve Ür-Ge departmanlarımız ürünü piyasaya çıkarmak için çalışmalarına hız vermiş durumda. Ar-Ge, tasarım, inovasyon gibi uygulamalarda özellikle verimliliği, farklılıkları oluşturan trendler ve çevreye duyarlı üretimlere dikkat çekiyoruz.

Depolarınızda operasyon süreçlerini hızlandırmak ve doğru sevkiyatı sağlamak adına ne tür donanım ve yazılımlardan yararlanıyorsunuz?  

Müşteri Hizmetlerinden başlayan MRP/ERP iş akışlarıyla sürdürülen süreçler OTIF (Tam zamanında eksiksiz üretim ve/veya teslimat yüzdesini gösteren bir anahtar performans göstergesi) performans göstergemizin yüksek standartta olmasını destekliyor. Sözal Kimya’nın bir parçası olan çalışma arkadaşlarımız bu sistemin merkezinde olmaya devam ediyor. BARKOD sistemi ile adreslenmiş depolarımız, operasyonel olarak sistemi daha da güvenilir ve hızlı hale getiriyor. 

Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz?

Son yıllarda sıklıkla duyduğumuz endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm Türk Kimya Sektörünü değiştirip, dönüştürüyor. Bununla birlikte günümüzde önceliklerini belirleme noktasında bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Karşılaştığımız örneklerin çoğunda; eskiden kağıt formlar ile yapılan işlerin dijital kağıtlara dönüşmesi olarak algılandığını görüyoruz. Bugün şirket iş akışlarında ortaya çıkan müthiş büyüklükte bir veri var. Dijitalleşme vizyonumuzu ifade etmek gerekirse; bu veriyi bilgiye dönüştürmek ve yine yaygın tanım “big data” yı çevre, insan, müşteri ve şirket yararları doğrultusunda kullanabilmek olduğunu söyleyebiliriz. Sözal Kimya olarak; bu vizyonla birlikte yüksek teknolojiye dayalı katma değerli ürün üreterek, bu ürünleri ihraç etmeye odaklanmak gerektiğine inanıyoruz. 

Tesisinizde enerji maliyetlerinizi düşürmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Kendi enerjinizi üretmek için bir yatırım planınız var mı? Yakın dönemde böyle yatırım yaptıysanız sonuçlarını paylaşır mısınız?  

Enerji tasarrufu sadece maliyet değil, 2030 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda da değerlendirilmesi gereken çok önemli bir konu. Enerji tasarrufu zaman zaman işletmelerde örneğin sadece eski teknoloji elektrik motorunu yeni bir motor ile değiştirmek gibi görülebiliyor.  Bu elbette bir yöntem ancak yatırım isteyen bir yöntem. Enerji tasarrufu maliyetin azaltılması planlama aşamasında başlıyor. Eğer planlamaya dikkat edilmezse aynı hacimsel üretimi birkaç kat fazla enerji ile üretmek gibi sonuçlar da ortaya çıkabiliyor.