SAPRO Genel Müdür Yardımcısı & İcra Kurulu Başkanı Murat Gönül, fabrikalarında devreye aldıkları otomasyon ve Endüstri 4.0 projeleri ile üretim verimliliğini anlık takip edebildiklerini söyleyerek, “Yapay zeka çalışmalarımızla hatlarımızdaki duruş verilerini topladık ve hattın duruş yaşanmadan uyarı vermesini sağladık. Böylece kayıpları, duruş ve hataları minimum seviyeye indirdik” dedi.
Günlük 120 milyon yaprak üretim kapasitesi ve ıslak mendil üretiminde yüzde 40’lık pazar payı ile Türkiye’de sektöre liderlik eden SAPRO, tesislerinde; bebek ve kişisel bakım, ev temizliği, araç bakım, hasta bakım, evcil hayvan bakımı, endüstriyel kullanım alanları için ıslak mendil üretiyor. Dijitalleşme stratejisi kapsamında hem süreçlerini dijitalleştirdiklerini, hem de tüm hatta bulunan makinaların haberleştiği, veri oluşturduğu yapay zeka çalışmalarına başladıklarını açıklayan SAPRO Genel Müdür Yardımcısı & İcra Kurulu Başkanı Murat Gönül, “Tüm hareketlerin otomasyona bağlı olduğu projemiz devam ediyor” dedi. Murat Bey sorularımız yanıtladı.

Şirketinizin yapılanmasını ve yeni dönem hedeflerinizi kısaca anlatabilir misiniz? 

1997 yılında başladığımız faaliyetlerimize, 45 bin metrekare kapalı alanda günlük 120 milyon yaprak üretim kapasitesiyle 1.000 adet farklı markaya üretim yaparak devam ediyoruz. Islak mendil üretiminde yüzde 40’lık bir pazar payımız bulunuyor. Bu rakam ile Türkiye’de sektöre liderlik ediyoruz. ISO 500 listesinde yer alan ve ürünlerini 60’dan fazla ülkeye ihraç etmekte olan Private label üretimi alanında Avrupa’nın en büyük şirketlerinden olan Sapro, 2000 yılına kadar yalnızca yurtdışı pazarlara yönelik olarak çalıştı. 2000 yılından itibaren Türkiye pazarına da ürünlerimizi sunmaya başladık. Sapro olarak Türkiye’nin dev perakende şirketleri için üretim gerçekleştiriyoruz. Kendi markamız olan Hops’un yanı sıra private label ürünlerimizle de Türkiye pazarının yüzde 40’ını domine ediyoruz. 

Dünya üzerinde 6 kıtaya ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracat oranlarımızda ıslak mendil ile Sapro birinci sırada yer alıyor. Tesislerimizdeki ürün gamımız içerisinde; bebek ve kişisel bakım, ev temizliği, araç bakım, hasta bakım, evcil hayvan bakımı, endüstriyel kullanım alanları için ıslak mendil bulunuyor. Islak mendil kategorisi son 15 yıl içerisinde önemli bir değişim geçirdi. Bu da kullanım alanlarının çeşitlenmesini sağladı. Önceden sadece bebekler için kullanılan ıslak mendiller arabalarımıza, evlerimize hepimizin çantalarına girerek genel amaçlı bir temizlik malzemesine dönüştü. Daha önceki yıllarda ucuz ve isimsiz ürünlere yoğun bir talep varken son 2 yılda tüketiciler daha kaliteli ve sürekliliği olan ürünlere yönelmeyi tercih ediyorlar. Bizim de üretimimiz bu talepler doğrultusunda şekilleniyor. 

Ayrıca çok değişik uygulamaları ortaya çıktı; hayatımıza ıslak tuvalet kâğıdı, otomobiller için torpido parlatma mendili, gözlük temizleme mendili gibi son derece fonksiyonel, günlük hayatı kolaylaştıran ürünler girdi. Teknoloji ve inovasyon alanında pazara yenilikler sunduk. Bu gelişmeler sektörün ilerlemesine önemli katkılar sundu. 

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? 

30 yıldır 6 kıtaya gerçekleştirdiğimiz ihracatla ıslak mendil ihracatında birinci sıradayız. Sapro, grup şirketleri ile birlikte 2019’u toplam 140 milyon Euro ciro ile kapattı. Ciromuzun yüzde 65’i ise ihracattan geliyor. Islak mendil üretiminde, malzeme ve kimyasal üreticileriyle eğitim ve işbirliği içerisindeyiz. Örneğin yıllar önce Türkiye’de ilk defa non alerjen parfüm üretimi için tedarikçilerimizi yönlendirerek bir ilki gerçekleştirdik. Islak tuvalet kâğıdını Türk tüketicisi ile ilk buluşturan; bebek havlu üretiminde annelere kullanım kolaylığı sağlamak amacıyla “interfold” katlamayı ve “inline moisturising” teknolojisini ilk kullanan marka olduk.

İş gündeminizi ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 

Tüm otomasyon ve endüstri 4.0 çalışmalarımızı gerçekleştirdikten sonra üretim kapasitemizi arttırarak 2023’te şu ankinden tam 2 kat fazla kapasiteye ulaşma hedefimiz var. Bu doğrultuda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Amacımız mevcut pazarlardaki payımızı arttırarak özellikle Amerika kıtasında büyümek. Ancak ihracat konusunda faaliyette olduğumuz tüm ülkelerde büyümeyi hedefliyoruz. Global açılım stratejimiz doğrultusunda Balkanlar’da da büyüme hedefliyoruz. Bu kapsamda Bulgaristan’da ıslak mendil fabrikası açma planımızı 2020 yılı içinde hayata geçireceğiz. Fabrikanın günlük üretim kapasitesi 8 milyon yaprak olacak.

Bebek havlusunda 330 milyon, cep mendilinde 96 milyon, tekli mendilde ise 1 milyar 800 milyon adetlik üretimimizi 2020’de daha da arttıracağız. 2023 yılında kapasitemizi 2 kat artırmayı hedefliyoruz. Bu hedefimize ulaşmak için kapasitemizi artırıyoruz ve otomasyon yatırımı gerçekleştiriyoruz. 2020 yılındaki diğer bir hedefimiz de ihracatta ilk 200’ün, ISO 500’de ise ilk 400’ün içinde yer almak. 

Kapasite artışı ve yeni otomasyon yatırımı için nasıl karar veriyorsunuz? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız?

Türkiye’de Ar-Ge yatırımı yapan ilk 300 firmanın içerisinde yer alıyoruz. Daha iyisini üretmek için teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Grup bünyesinde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar Ar-Ge faaliyetlerimizi daha çok artırmamızı gerekli kılıyor. Sapro bünyesinde 7 farklı laboratuvar bulunuyor. Son teknoloji ürünü cihazlarla donatılmış laboratuvarlarımızda, 100’den fazla parametre, kendi alanında yetkin uzmanlar tarafından ISO 17025 standardına uygun şekilde analiz ediliyor. AB ve uluslararası standartlara uygun ürünler geliştirmemiz önem taşıyor. Alanında uzman bir ekiple birlikte titizlikle bir Ar-Ge felsefesi yürütüyoruz. Ayrıca dijitalleşme stratejimizi uygulamaya başladık. Hem süreçlerimizi dijitalleştiriyoruz hem de tüm hatta bulunan makinaların haberleştiği, veri oluşturduğu yapay zeka çalışmalarına başlıyoruz. Tüm hareketlerin otomasyona bağlı olduğu projemiz devam ediyor. 

Proje geliştirme, Ar-Ge, kimyasal analiz, mikrobiyoloji laboratuvarı, giriş kontrol ve grafik birimlerini kendi bünyemizde bulunduruyoruz. Sapro Temizlik olarak 2017 yılından itibaren dokuma olmayan (nonwoven) ürünleri de kendi tesislerimizde üreterek Avrupa'da hammaddesini kendisi üreten tek firma olduk.

Ayrıca kendi markamızı e-ticaret platformuna da dâhil etmek istiyoruz. Dünyada ve Türkiye’de son iki yıldır özellikle tüketici trendleri değişim gösteriyor. Alışverişte sağlıklı yaşam trendine, çevre ve hayvan dostu ürünlere doğru bir eğilim başladı. Sapro olarak biz de bu değişikliğe ayak uydurmak için Ar-Ge’mizle gerekli çalışmaları yapıyoruz. Yüzde 100 viskon nonwoven kullanıyoruz. 
Plastik kullanımını azaltmaya yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Üretimimizin her aşamasında doğal hayatı olası etkilerden koruyoruz. Bu duyarlılığımız için Operational Clean Sweep (OCS) sertifikası ile ödüllendirildik. Norveç’teki müşterimiz için vegan ürün sertifikası aldık. 

Üretime dönük hangi teşvikler var ve bundan siz nasıl istifade ediyorsunuz?

Turquality programına dahil olduğumuzdan yurtdışı marka geliştirme ve şirketimizin gelişim projelerinde Turqualtiy’den destek almaktayız. 

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız?

Avrupa Komisyonu talimatları doğrultusunda hijyenik üretim için tasarlanmış fabrikamız ‘’akıllı bina’’ teknolojisi ile donatılmıştır. Ürünlerimizi bu yön doğrultusunda son derece hijyenik koşullarla üretmekteyiz. Islak mendil üretimi için gerekli olan hammaddeleri kendi bünyemizdeki grup şirketlerimizden tedarik etmekteyiz. Bu bağlamda tam bir dikey entegrasyon uygulamasını benimsemekteyiz. Kağıt üretimini, plastik kapak üretimini, koli üretimini kendi bünyemizde gerçekleştirmekteyiz.

Uygulama konusuna değinirsek hammadde girişlerimiz kalite kontrol ekibimizce kontrol edilerek uygun spektler koşullarına göre depomuza kabul edilmektedir. Siparişler doğrultusunda üretilecek iş emirlerine kalite kontrol uygunluğu verilmiş hammaddeler üretim için kullanılmaktadır. Üretimi tamamlanmış ürünlerin kalite spektlerine uygunluğu kontrol edilmektedir ve müşterilere sevkleri gerçekleştirilmektedir. Fiziksel olarak gerçekleştirilen tüm uygulamalar, ERP programında da gerçekleştirilmektedir. 

Yararlandığınız otomasyon, donanım ve yazılım teknolojilerinizi anlatabilir misiniz? 

Dünya pazarı ve Türkiye pazarındaki yerimizin farkındayız. Bu doğrultuda müşteri memnuniyetine son derece önem vermekteyiz. Kaliteli üretim adına yetkin, nitelikli personellerle çalışmakla birlikte otomasyon programlarına yatırımlar yapmaktayız. Birçok danışmanla birlikte çalışarak üretimimizde verimliliği artırmak adına çalışmalarımız sürekli devam etmektedir. 5S çalışmalarını, Kaizen metodlarını benimseyerek üretimimizde iyileştirmeler yapmakta ve Sapro ailesi olarak çalışmalara uyum sağlayarak sürekliliğini sağlamaktayız. Otomasyonu da artırarak, bir dijitalleşme projesi ve Endüstri 4.0 çalışmalara başladık. Bu sayede üretim verimliliğini anlık takip edebilmekteyiz. Yapay zeka çalışmalarımız ile hatlarımızda duruş yaşanmaması adına duruş verilerini topladık ve hattın duruş yaşanmadan uyarı vermesini sağladık. Bu sayede kayıplarımızı, duruşlarımızı, hatalarımızı minimum seviyeye indirdik. 

Bünyenizde otomasyon ile IT'nin entegrasyonunu nasıl sağlıyorsunuz? Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz? 

Dijital dönüşümü sadece teknolojik yatırımlar olarak ele almayıp yeni iş yapış şekillerimizin adaptasyonunu da içeren bir süreç olarak benimsemekteyiz. Tüm süreçlerimizi ve iş akışlarımızı otomasyon ile sistemleştirerek IT yapımıza entegre etmekteyiz. Bu sayede hem ERP hem üretim otomasyon programları, hem iş süreçlerimiz hem de iş akışlarımızı birbiri ile entegre olmuş ve IT entegrasyonları ile tek bir yapı haline gelmiştir.

Son dönemde hayata geçirdiğiniz makina yatırımları hakkında bilgi verebilir misiniz? Nasıl avantajlar sağladınız? 

Toplam 34 üretim hattı ile yaklaşık 300 müşteriye 1000’e yakın SKU her çeşit ıslak mendil üretmekteyiz. Yatırımlarımız yukarıda bahsettiğimiz üzere endüstri 4.0 kapsamında otomasyon ve süreç yatırımlarıdır. 

Üretim süreçlerinizde robot kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız robot yatırımının getirdiği   avantajlar nelerdir?

Sapro olarak otomasyon yatırımlarına oldukça önem vermekteyiz.  Aynı zamanda firmamızda otomasyon ve proje departmanımız bulunmaktadır. Bu departmanımızda yetkin mühendisler iyileştirmeye yönelik birçok projeye imza atarak fabrikamıza katkıda bulunmuş, üretim verimliliğini artırmışlardır. Robot yatırımları ile kalite üretim, hızlı üretim, hatasız üretimler gerçekleştirilmektedir. 

Enerji tüketiminizi ve maliyetlerinizi izliyor musunuz? Kendi enerjinizi üretmeye yönelik bir hedefiniz var mı? 

Fabrikamıza yeşil bina projesi için çalışmalara başladık. İlk aşamada Enerji Kimlik belgesi alacağız. Örnek vermek gerekirse, makinalarımızdaki tüm motorları analiz ettik ve servo motor kullanımını arttırdık.  Yaklaşık 3000 metrekare olan sosyal tesis ve depolarımızın bulunduğu üst katımızın aydınlatmasını sky light ve gün ışığı sistemi kullandık.  

Depolarınızda operasyon süreçlerini hızlandırmak ve doğru sevkiyatı sağlamak adına ne tür donanım ve yazılımlardan yararlanıyorsunuz?  

Depomuzda da üretimde yaptığımız gibi 5S çalışmaları yaptık. Tüm sistem ERP ile uyumlu barkod sistemi adreslenerek çalışmaktadır. Ayrıca RFID konusunda analizlerimiz devam etmektedir.