SICK Türkiye Güvenlik Sistemleri Ürün Yöneticisi Mustafa Sezer, endüstrinin hızla geliştiği çağda haberleşme teknolojilerinin yoğun olarak kullanılması gerektiğini vurgulayarak, “İşiniz insan güvenliği ise bu haberleşmenin de mutlaka gerekli güvenlik standartlarını karşılaması gerekiyor” dedi. Mustafa Sezer sorularımızı şöyle yanıtladı.

SICK FİRMASININ AR-GE’DE GELDİĞİ SON NOKTA NEDİR?

SICK firması her sene gelirinin yüzde 10’ununu Ar-Ge ve yeni ürün çalışmalarına ayırıyor. Bu nedenle her sene algılama teknolojilerine devrim niteliğinde değişiklikler getiren ürünleri piyasaya çıkarabiliyor. Son olarak safeHDDM algılama teknolojisine sahip microScan3 güvenli lazer alan tarayıcımızı sunduk. Bugüne kadar bilinen bütün güvenli lazer alan tarayıcılar bir tarama boyunca 500 pals üretirken, microScan3 güvenli alan tarayıcılar aynı süre içerisinde 88000 pals üreterek algılamasını gerçekleştiriyor. Aynı süre içerisinde çok daha fazla örnek alması ve bu örnekleri değerlendiren safeHDDM algoritması sayesinde çok daha kararlı algılama gerçekleştirebiliyor. Bu da kullancılara tozdan, dumandan ve ışıktan neredeyse hiç etkilenmeden sağlıklı bir çalışmayı sunuyor. Bu bahsetmiş olduğum konu SICK firmasının bu sektöre kazandırdığı yeniliklerden sadece bir tanesi. Bu ve bunun gibi bir çok yenilik firmamızın Ar-Ge çalışmalarına verdiği önem sayesinde kullanıcılarımız ile buluşabiliyor.

SEKTÖRÜNÜZÜN GÜNDEMİNDE NE TİP VE ÖZELLİKTEKİ ÜRÜNLERİNİZ VAR?

Elbette ki en önemli gündem maddelerimizden biri Endüstri 4.0. Endüstrinin hızla geliştiği bu çağda haberleşme teknolojilerinin yoğun olarak kullanılmasını gerektiriyor. İşiniz insan güvenliği ise bu haberleşmenin de mutlaka gerekli güvenlik standartlarını karşılaması gerekiyor. Bu anlamda firmamız Endüstri 4.0 yeniliklerini güvenlik ürünlerinde bir araya getirerek gerçekleştiriyor. Bunu nasıl gerçekleştirdiğimizi yine güvenli alan tarayıcı ürün ailesinden örnek vererek açıklamam yerinde olur. Uzun senelerdir S3000 Profisafe alan tarayıcımız kullanıcılarımız tarafından kullanılıyor. Şimdi de microScan3 serisi güvenli lazer alan tarayıcılarımızı güvenli ethernet/IP haberleşmesi ile birlikte kullanacılarla buluşturmaya hazırlanıyoruz. Bu güvenli haberleşme teknojolileri sayesinde sadece dijital sinyal taşımıyorsunuz, kullanılan ürün ile ilgili birçok bilgiyi taşıyor ve sisteme istediğiniz noktadan da erişebiliyorsunuz. Bu da size Endüstri 4.0’ ın getirdiği hızlı ve fazla sayıda data transferini, işletmelerde minimum duruş zamanını, kolay teşhis ve hızlı müdahale imkani ile maksimum verimliği getiriyor.

Ayrıca, Endüstri 4.0 ile ilgili temel konulardan biri iş süreçlerinin esneklik kazanmasıdır. Günümüze kadar, insan ve robotun birlikte var olma ve iş birliğine ilişkin iki etkileşim senaryosu var olmuş ve Endüstri 4.0 ile bu senaryolar oldukça önem kazanmıştır. Birlikte var olma, insan ve makinaların etkileşim içindeyken aynı zamanda komşu bölgelerde bulunmasına tekabül eder. Tipik bir örnek olarak, robot hücresindeki dönen masalı yerleştirme istasyonunu verebiliriz. İnsanlar ve makinalar aynı anda komşu işyerlerinde çalışır ve ikisi arasındaki alan deTec4 Prime güvenlik ışık perdesince izlenir. Diğer yandan, iş birliği, insan ve makinaların ortak işyerinde, farklı zamanlarda çalışmasıdır. Bunun bir örneği de montaj robotlarının aktarım istasyonudur. Bir işçi bir işi yerleştirirken, aynı zamanda işçiyi algılayan, çoklu koruma alanları olan bir S3000 güvenlik lazer tarayıcısı robot hızının azalmasını veya robotun güvenlik izleme noktasına getirilmesini sağlar. Endüstri 4.0, İnsanlar ve robotlar arasında iş birliği olarak ele alınan üçüncü bir etkileşim formu üzerinde çalışıyor. Bu, hem insanların hem de robotların aynı işyerinde aynı zamanda bulunmasını öngörür.

ENDÜSTRİ 4.0, MAKİNA-İNSAN İLETİŞİMİNİ NASIL ARTIRACAK?

Robot uygulamalarından örnek verebiliriz. Endüstri 4.0’ a kadar bu uygulamalar robotların ve insanların ayrı çalışma alanlarının olduğu uygulamalardı ve standartlar ( EN ISO 10218 ) buna göre tanımlanmıştı. Artık standart robotlar, yerlerini insanlar ile aynı alanı paylaşan ve insanlarla iletişim içerisine girebilen Cobot’lara ( colloborative robots ) bırakıyor. Buna göre de gerekli güvenlik standartları ( ISO TS 15066 ) değişiyor. Robot sistemlerini geliştirenler ve entegrasyonunu yapanlar, sadece robot üreticilerinin aldığı yapısal güvenlik tedbirlerini işlevlerine ve belirtilen standartlara göre düzgün şekilde kontrol etmek zorunda değildir. Aynı zamanda, meydana gelebilecek tehlike ve riskleri göz önünde bulundurmaları gerekir. Bu, ISO/TS 15066'da tanımlanan uygun iş birliği türlerinin uygulanması gibi, hangi güvenlik tedbirlerinin uygun olduğunu anlamak amacıyla, EN ISO 12100'a göre robot sistemi, hareket sekansları ve planlı iş birliği alanı için bir risk değerlendirmesi yapılması anlamına gelir.

Uygulamada kullanılan güvenlik ürünlerinin de bu standartları karşılaması gerekli. Yeni çıkarmış olduğumuz Microscan3 güvenli lazer alan tarayıcımız ve MOC hız kontrol modülümüz bu tür uygulamalarda bu gereklilikleri tam olarak yerine getirebilmektedir.