Dünya da hava kirliliğinden kaynaklı hastalıklardan kaybedilen insan sayısı her geçen gün artıyor. Bu da bize gösteriyor ki ekonomik güç savaşlarının sonu gelmediği sürece dünya yaşanılır olmaktan iyice uzaklaşacak. Doğaya ve atmosfere verilen zararı fark eden hükümetler yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermeye başlasa da şu an ki süreçte fosil yakıtlardan enerji üretimini tam olarak durdurmak şimdilik mümkün gözükmüyor. Ki artan nüfusun ve teknolojinin gelişmesiyle hayatlarımızın her noktasında enerji ihtiyacımız daha da artmış durumda. Bu da bize gösteriyor ki hem yenilenebilir enerji hem de doğru ve teknolojik uygunlukla nükleer enerji kullanımına devam edilebilir veya edilebilir mi?

Nükleer enerji nedir: Atom çekirdeğinden ayrılan radyoaktif enerjidir. Dolayısıyla dünya üzerinde elde edilebilecek en büyük enerji türü olarak nitelendirilir. Bu nedenle mutlaka kontrollü reaksiyonlar vasıtasıyla elde edilmesi önemlidir.

Yenilenebilir enerji nedir: Güneş ışığı, rüzgâr, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr doğal kaynaklardan elde edilen insan ve zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilen enerjidir.

NÜKLEER ENERJİ DE YANLIŞ BİLİNENLER

Nükleer enerji; ihtiyacımız olan elektriği üretmek için fosil yakıtlara olan bağlılığı azaltmanın en iyi yollarından biri olarak gösteriliyordu. Fakat sonradan yapılan araştırmalar bu algıyı değiştirdi ve şunu gösterdi; rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerjilerin emisyonların azaltılmasında en önemli elektrik üretim kaynağı olduğunu gösterdi.  Yapılan çalışmaya göre; yenilenebilir enerjiyi, nükleer enerjiye karşı kullanan ülkeler arasında karbon emisyonlarının azaltılmasındaki farklılıkları ortaya koydu.  Şöyle ki Nature Energy’de yayımlanan ve 123 ülkenin verilerinin analiz edildiği çalışmada, nükleer enerjinin emisyonların azaltılmasında istenen hedeflere ulaşamadığı, yenilenebilir enerjinin ise emisyonların azaltılmasında önemli katkılar sağladığı belirtildi.

Sektör Profesyoneli Emre Nadar: Doğru teknolojiyle doğru yönetimle, nükleer enerjiye olumlu bakabilir miyiz?

Nükleer enerjiyi doğru yönetebilirseniz eğer gerçekten çok verimli ve sağlıklı bir enerjiye sahip olabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse; Amerika ‘da şu an 99 tane faal durumda nükleer santral var. Avrupa’da, Fransa, İngiltere, Almanya enerjisini nükleer enerjiden karşılıyor. Ama aynı zamanda Almanya’nın yenilenebilir enerjide çevresel faktörleri de göz önünde bulundurmak suretiyle ülkenin   bertarafında çok önemli yol kat ediyorlar. Bu süreçte yavaş yavaş nükleer enerjiye olan bağımlılıklarını azaltıyorlar. Türkiye’nin enerji politikalarına baktığımızda tabi ki nükleer enerjiye ihtiyacımız var. Ama doğru teknolojiyle doğru bir şekilde yönetmeli ve kullanmalıyız. Bu şartlar yerine getirilirse nükleere destek olmanın bir sakıncası olduğunu düşünmüyorum.

 Peki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik ürettik nasıl kullanacağız?

Bu konuda ilk olarak kanuna bakmalıyız. Kanun şunu söylüyor, elektriği ürettiğinde önce dağıtıcıya vereceksin. Dağıtım sonrası ilk elde toplandıktan sonra devlet ancak elektriğin hanelere dağıtılmasına izin veriyor. Hali hazırdaki kanun maalesef üreticilerin güvenilirliğini tam olarak devletin kabul etmediğini gösteriyor. Ama bu durumda devletin politikasını çokta suçlamamak gerekiyor. Çünkü zamanında bu işin lisanslandırılmasında çok ciddi problemler yaşadı. Devlet firmalara güvenerek lisansları verdi fakat sonrasında firmalar bu konuda çokta doğru hareket etmediler. İşletmeler üretime geçmeden bu lisansı daha doğrusu lisanslamaların ticaretini yapmaya başladılar. Bu durumda da devlet birtakım tedbirler almak zorunda kaldı. Yalnız bir kanunumuz daha var; 1 megavat altı elektrik enerjisi üretebilen firmalar kendi tesislerine ait enerjiyi lisanssız olarak kullanabilir ve satabilirler. Bu oldukça medeni bir kanundur.

Güneş enerjisi çok sık gündeme geliyor bu konuyla ilgili bildiğimiz yanlışlar var mı?

Bu konuda şunu söyleyebilirim. Güneş ışığını enerjiye çevirme konusu göründüğü kadar kolay değil. Bunu yapmak istediğimizde işin içine kriterler giriyor. Peki nedir bu kriterler öncelikle ışıma dediğimiz bir referans var bunu da uluslararası arenada takip eden bir kuruluş var.  Ülke olarak bizim ışıma durumumuz 1500 seviyelerinde ama aslında makul olan 1850- 1900’ler civarındadır. Türkiye bu seviyelerin çok altında kalıyor. Diğer kriterler neler; ışımayla birlikte tozlanma ve rüzgârın durumu çok önemlidir. Bunlara ek olarak artı arazinin durumu da önemli. Maalesef bu kriterlere uyan 3-4 yerimiz var. Şöyle sayabilirim bu bölgeleri; Maraş ve Şanlı Urfa’nın bir kısmı Trakya Bölgesi ve İzmir’in belirli bir civarı ayrıca Antalya ve Konya Ovası’nda birkaç bölge var. Son olarak şunu söyleyebilirim; eğer biz ülkemizi güneş enerjisi açısından şanslı bir ülke olarak görüyorsak bu konuda yanılıyoruz.  Türkiye maalesef enerji üretmek adına bir güneş ülkesidir diyemeyiz.

ENERJİ SEKTÖRÜNDE TEKNOLOJİK YATIRIMLAR ENERJİ SEKTÖRÜNDE TEKNOLOJİK YATIRIMLAR