Şu an bu yazımı okuyan herkesten -ki çok teşekkür ediyorum okuduğunuz ve takip ettiğiniz için, harika geri dönüşler alıyorum- okumaya başlamadan önce şöyle sakin bir kafa ile son zamanlarda öncelikle dünya genelinde şimdi ise ülkemizde çokça popüler olan "sürdürülebilirlik" kelimesinin kendilerine göre ne anlama geldiğini bir düşünmelerini rica ediyorum… Nedir bu "sürdürülebilirlik" kavramı, İngilizcesi de “sustainability”.

 Sürdürülebilirlik kelimesinin Türk Dil Kurumu’ndaki lügat karşılığı, “bir durum veya herhangi bir şeyin devam etmesini sağlamak” (TDK, 2022) olarak tanımlanmış. Cambridge Online Sözlük ise sustainability anlamını Türkçeye çevirdiğimizde “belli bir süre boyunca devam edebilme kalitesi” olarak tanımlamış. Devam edebilme “kalitesi” … Kalite, burada anahtar kelimedir. Devam edebilmek ama kaliteli bir şekilde…

                Sonuç olarak sürdürülebilirlik kelime anlamı karşılığı olarak hepimizin aklına devam edebilme, devamlılık, yenilenmek, eskimemek, yeni kalmak, değişime ayak uydurabilmek gibi kavramlar gelmektedir. Sürdürülebilirlik konusunu tabii ki de herkes kendi branşına göre yorumlayacaktır elbette, ancak nihayetinde herkes devamlılık kavramına varacaktır.

 Sürdürülebilirlik, devamlılık, devam edebilmek nasıl bu kadar güçlü bir şeklide gündemimize geldi peki… Dünya’nın devam edememe kaygısı neden? Kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız olması mı? Kesinlikle öyle. Sanayi Devrimi’nden bugüne kadarki süreçte, insanoğlunun dünyaya verdiği etkinin, zararın en üst noktada olduğu bir çağdayız. Dünya nüfusu 8 milyarı geçti, üretimden fazla tüketim var ve bunlarla beraber sınırsız ekonomik büyüme hırsı da kaynakları iyice tüketti… İnsanoğlu böylelikle havayı kirletti, suyu tüketti. Hava ve su olmadan nasıl yaşam devam edebilir ki, nasıl sürdürülebilir olunabilir? Tüketim çılgınlığı insanların yaşam dengesini de bozdu, hoşgörü, saygı, vefa vb. bunları da tüketti. Demek ki işin içinde biraz da sosyoloji var, toplum psikolojisi de var.

İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDE KROMAŞ: "YÜZEY İŞLEMDE LİDER MARKA" İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDE KROMAŞ: "YÜZEY İŞLEMDE LİDER MARKA"

Sürdürülebilir kalkınma metodoloji olarak 3’lü kar hanesine ilk olarak Ekonomiye, ikinci olarak Çevreye, üçüncü olarak Sosyal Sorumluluğa yer veriyor. Ekonomik gelişme, çevreye duyarlılık ve sosyal sorumluluk bilinci oluşmadan aslında sürdürülebilir kalkınma sağlanamıyor. Sürdürülebilirlik kavramını sadece doğa ile ilişkilendirmek sınırlı kalıyor, ekonomiyi ve sosyal yaşamı da entegre etmek gerekiyor. Sürdürülebilir şehirler, sürdürülebilir mahalleler… Sadece yeşil bina değil, kendine münferit sürdürülebilir bina değil.

Dikkat çekmek istediğim nokta aslen şu; yapıya 10 adet solar panel koyduk bu bina yeşil binadır, sürdürülebilir yapıdır oldu, bitti. Hayır, mevzu o kadar da basit değil. Elbette güneş enerjisinden yararlanmak, enerji maliyetlerini düşürmek, karbon salınımını azaltmak hedef, büyük resmin en büyük parçası ama yarın susuzluk, kuraklık, tarımsal kriz yaşandığında evlerimizdeki elektrik ve doğalgaz faturamız düşük, su faturamız yüksek kalacak, çünkü suyu da tükettik, küreyi ısıttığımız gibi… Solar panelleri düşündüğümüz kadar, yağmur hasadına da yoğunlaşmamız, gri suyu arıtıp tekrar kullanabilmemiz, peyzaj alanlarında akıllı sulama sistemleri ile beraber az su isteyen bitkileri tercih etmek, Xeriscaping ile suyun korunmasını sağlamak gibi bilincin de artması gerekmektedir. Atık yönetiminin farkındalığını arttırmak, sıfır atık sosyal bilincini de geliştirmek gerekiyor.

Her yazımda bahsettiğim gibi biz yalıtımı nasıl ısı, su, nem, ses ve yangın yalıtmını bir bütün olarak düşünmeliyiz diyorum aynı şekilde sürdürülebilirlik kavramını da ekonomi, çevre ve sosyal sorumluluğu birbirinden ayırt etmeden çözmemiz gerekiyor. Tek bina kendi kendine yeşil olmuş, sürdürülebilir olmuş, yetmez. Sadece solar paneller yetmez… Mahallerimizin, şehirlerimizin de sürdürülebilir olması gerekiyor. Sürdürülebilir olmak, devamlılık arz etmek için, kullandığımız suyun, attığımız her atığın geleceğe ne gibi etkisinin olduğunun bilincinde olmalıyız.

                                                                                                                                                                                                                                                                                          Devamı Gelecek…