İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi ve TİCEM Grup Müdürü Doç. Dr. Bekir Pekmezci, ST Endüstri Radyo’da yayınlanan “Depreme Dayanıklı Binalar” programına konuk oldu. Pekmezci, yapıların neden ve ne zaman güçlendirilmesi gerektiğinden kullanılan tekniklere, tarihi eserlerin korunmasından kalite kontrol süreçlerine kadar pek çok kritik başlıkta önemli değerlendirmelerde bulundu.

Depremlere Karşı Çözüm: Çelik Yapılarla Güvenli Gelecek
Depremlere Karşı Çözüm: Çelik Yapılarla Güvenli Gelecek
İçeriği Görüntüle

FOTO: İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi ve TİCEM Grup Müdürü Doç. Dr. Bekir Pekmezci

Güçlendirme Ne Zaman Gerekir?

Doç. Dr. Pekmezci, yapı güçlendirme ihtiyacının yalnızca fiziksel hasar sonrası değil, yönetmelik değişiklikleri, kullanım amacının dönüşmesi ya da yapıya gelen yüklerin artması gibi çeşitli nedenlerle de ortaya çıkabileceğini belirtti. “Yapının artık beklenen performansı sağlayamaması güçlendirme ihtiyacını doğurur,” diyen Pekmezci, güçlendirme kararının profesyonel analizler sonrası verilmesi gerektiğini vurguladı.

Güçlendirme ile Onarım Arasındaki Temel Fark

Güçlendirme ile onarımı net bir biçimde ayıran Pekmezci, “Onarım, hasarlı yapının ilk haline getirilmesidir. Güçlendirme ise, yapının mevcut performansının üstüne çıkartılmasıdır,” diyerek bu iki kavramın karıştırılmaması gerektiğini ifade etti.

Farklı Yapılar İçin Farklı Güçlendirme Yöntemleri

Yapı türüne göre farklı güçlendirme yöntemlerinin uygulanması gerektiğini belirten Pekmezci, karbon fiber, çelik plakalar, harç enjeksiyonu ve ileri kompozit malzemelerin ihtiyaca göre seçilmesi gerektiğini söyledi. “Her yapıya aynı çözümle yaklaşamayız. Güçlendirme, mühendislik analizleri sonucunda şekillenen bir uygulamadır,” dedi.

Tarihi ve Ahşap Yapılarda Güçlendirme

Tarihi yapılar söz konusu olduğunda güçlendirmenin “sökülebilir” olması gerektiğine dikkat çeken Pekmezci, bu yapıların özgünlüğünün korunmasının da en az dayanıklılığı kadar önemli olduğunu vurguladı. Ahşap yapılarda ise önce onarım, ardından güçlendirme gerektiğini ifade eden Pekmezci, “Çiviler paslanmış, kesitler zayıflamış olabiliyor. Bu tür yapılarda korozyon ve haşere etkisiyle ciddi mukavemet kayıpları oluşuyor.” diye konuştu.

Performans Değerlendirmesi ve Risk Analizi

Deprem sonrası yapı performansını değerlendirmek için sahada mühendis gözleminin önemli olduğunu belirten Pekmezci, yapıların kolon-kiriş birleşim bölgelerinde ciddi eksikliklerin oluşabileceğine de dikkat çekti. Ayrıca tipik bir risk analizinde malzeme kalitesi, donatı yerleşimi, zemin özellikleri ve yönetmelik uyumunun bütüncül olarak değerlendirildiğini anlattı.

Saha Uygulamalarında Kalite Kontrol Hayati

Uygulama aşamasında yapılan en küçük ihmalin, tüm güçlendirme çalışmasını boşa çıkarabileceğini ifade eden Pekmezci, “Karbon fiberi tozlu yüzeye uygularsanız yapıştırıcı tutmaz. Her aşamanın kontrol edilmesi şart,” diyerek sahada kalite kontrol sürecinin altını çizdi.

Pekmezci, güçlendirme mi yoksa yeniden yapım mı sorusunun her yapı için farklı cevaplanması gerektiğini belirtti. “Bazen bir binayı yıkıp yapmak daha ekonomik olabilir. Ama içindeki donanım, üretim hatları ya da tarihi değeri göz önünde bulundurduğunuzda güçlendirme daha akılcı hale gelebilir,” dedi.

Geri Dönüş Süresi: Paradan Çok Hayat Meselesi

Güçlendirme projelerinin yatırım geri dönüş süresinin sadece mali olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Pekmezci, “Bu müdahaleler çocuklarımızın hayatını koruyor. Finansal değil, yaşamsal geri dönüşten söz ediyoruz,” şeklinde konuştu.

“Kurallara Uyarsak, Yıkım Kaçınılmaz Değil”

Programın sonunda Pekmezci, mühendislik bilgilerinin ve yapı malzemelerinin yılların deneyimiyle şekillendiğini hatırlatarak, “Her şey aslında çok net. Kurallara uyduğumuz sürece dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Sadece doğruyu doğru şekilde uygulamamız gerekiyor,” diyerek sözlerini tamamladı.