Türkiye’nin 2022 yılı dış ticaret verileri incelendiğinde 354 milyar dolarlık bir ithalat ve 254 milyar dolarlık ihracatı bulunuyor. Oluşan 100 milyar dolarlık dış ticaret açığı ise ithalat ve ihracat arasındaki dengenin nasıl sağlanabileceğine ilişkin soru işaretlerini gündeme getiriyor. 

İHRACAT VE İTHALAT ARASINDAKİ MAKASIN KAPANMASI GEREKLİ

HİT Global Kurucusu İbrahim Çevikoğlu bu kapsamda Türkiye’nin ithalat ve ihracatı arasındaki dengenin nasıl sağlanabileceğine ilişkin altın değerinde bilgiler paylaştı. Türkiye’nin ihracatı ve ithalatı arasındaki bu makasın kapatılması için her firmaya sorumluluk düştüğünü dile getiren Çevikoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

Üretim yapmak üzere ithal etmek durumunda olduğumuz girdilerin bugüne kadar alışık olunan kurulu tedarik zinciri yerine yeni alternatif tedarik arayışlarıyla iyileştirilmesi önemli bir nokta.

“Türkiye dış ticaret açığının kapanması adına devletimizin şimdiye kadar gerçekleştirdiği ve yeni dönemde atması gereken bazı kritik adımlar olsa da bu açığın kapanması konusunun tek başına devletimizin yapacağı uygulamalarla neticeye varacak bir durum olmadığını düşünüyorum. Örneğin dış ticaret açığımızın önemli bir kısmı enerji ve bu konuda devletimiz olağanüstü adımlar atıyor. Ancak ithalatın daha iyi alternarifleriyle değiştirilmesi konusunda devletimizden ziyade her firmanın kendisine düşen sorumlulukları var. Tekstil sektörü üzerinden örnek vermek gerekirse; bitmiş tekstil ürünleri üreten bir firma kumaş üretmek için iplik alıyor. İplik Türkiye'de de var ama dışarıdan da geliyor. Türkiye’deki iplik üreticisinin ise üretim için pamuğa ihtiyacı var. İplik üreticisinin yurt içindeki pamuk üretim hacmi veya beklenen kalite ve türde pamuk yeterince mevcut olmadığı için ithalat yapmak durumunda olması anlaşılabilir bir durum ancak ya Özbek pamuğu ya Amerikan pamuğu gibi bir ikilemin arasında kalınıyor. Halbuki Amerikan pamuğu olarak aldığımız keyfiyetli pamuğun azımsanmayacak bir kısmı Afrika'da üretilen kaliteli pamuklar. Amerikan pamuğu diye satın aldığımız pamukların içerisinde aslında Amerika’nın düzgün bir kalite standardı koyduğu fakat Afrika'dan alıp bize sattığı pamuklar mevcut. Halbuki biz doğrudan gidip bunu Afrika'dan kendimiz almak gayreti içerisine girdiğimizde, aradan bir aracı çıkmış olduğu için ciddi anlamda maliyetimiz düşüyor ve kârlılığımız artıyor. Bu tabi ki bizim bizzat şahit olduğumuz örneklerden sadece bir tanesi. Üretim yapmak üzere ithal etmek durumunda olduğumuz girdilerin bugüne kadar alışık olunan kurulu tedarik zinciri yerine yeni alternatif tedarik arayışlarıyla iyileştirilmesi önemli bir nokta. Elbette mevcut tedarik zincirinin değiştirmenin riskleri olabilir, ancak eğer alternatifi çalışılmazsa iyileştirme yapmak da mümkün değil. İthalat yapan her firma üzerine düşen sorumluluğu yerine getirirse ülkemiz dış ticaretindeki açığımız azalacak.” 

ULUSLARARASI YAPAY ZEKA ZİRVESİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI ULUSLARARASI YAPAY ZEKA ZİRVESİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

ALTERNATİF TEDARİĞE ERİŞİMDE TİCARİ İSTİHBARATIN ÖNEMİ

Dünyada tedarik zincirinin her geçen gün değiştiğini, bu nedenle sürekli olarak bir alternatif tedarik arayışı olması gerektiğini belirten İbrahim Çevikoğlu, Amerika’nın kendi ithalatını iyileştirmek amacıya mahrem gümrük belgelerini bile dünya ile paylaştığını dile getirerek şu bilgileri verdi:

İyileşme bazen fiyattır, bazen hız veya kalitedir.

“Amerika, kendi ithalatlarını daha uygun şartlarda yapmak amacıyla 2006 yılından itibaren kendi gümrüklerinde gerçekleşen operasyonların; ithalat-ihracat işlemlerinin konşimento-beyanname gibi belgeleri kamuoyuyla paylaşmaya başladı. Bir ithalat işleminin beyannamesini gördüğünüz zaman, ithalatçının kaç paradan mal aldığını, ithalatçının ismini, sevkiyatın hacmini rahat bir şekilde görebiliyorsunuz. Bu durum tahmin edilenin aksine KVKK’ya da aykırı değil. Amerika’nın bunu yapma nedeni ise dünyadan kendisine sunulan arz çeşitliliğini arttırmak dolayısıyla rekabeti kızıştırarak verimliliği arttırmaktı. Örnek vermek gerekirse İtalya'dan 1500 dolara takım elbise satın alan bir Amerikalı firmanın ismi ve hacmi dünyaya açıklanığı zaman, bu İtalyan firmaya rakip birçok firma gümrükten bu durumu görerek Amerikalı firmayı arayıp takım elbisenin açıklanan birim fiyatından daha düşük bir tutar önerebiliyor. Amerika bu yöntem sayesinde ithalatını yıllar içerisinde ciddi anlamda daha iyi alternatifleriyle iyileştirdi. İyileşme bazen fiyattır, bazen hız veya kalitedir elbette.” 

Türk firmalara düşen kendi tedarik alternatiflerini değerlendirmek. Her firma bunu yaptığında, bizim yüzde altmışı ithalata dayalı olan ihracatımızın kârlılığı ciddi oranda artacaktır ve dış ticaret açığımız da günden güne azalacaktır.

Bugün dış ticaret istihbaratı kavramının temel konusu olan gümrük belgelerinin paylaşılabilir olması uygulamasını başlatan Amerika’nın bu hamlesinden sonra İngiltere, Rusya, Hindistan derken dünya genelinde gümrük belgelerini beyan eden duruma gelen ülkelerin sayısının 55’e çıktığı bilgisini paylaşan Çevikoğlu, son olarak şu önerilerde bulundu: 

“Dünyanın küresel gücü Amerika bile ihracatını ve ithalatını dengelemek, ithalatta daha uygun alternatifleri değerlendirmek için çalışıyor. Dış ticaret açığımızın kapanması için Türk firmalara düşen kendi tedarik alternatiflerini değerlendirmek. Her firma bunu yaptığında, bizim yüzde altmışı ithalata dayalı olan ihracatımızın kârlılığı ciddi oranda artacaktır ve dış ticaret açığımız da günden güne azalacaktır. Bunun gerçekleştirilmesi için ise ticari istihbarat alt yapılarının kullanılması işin temel şifresi”