Bugün üçüncü kuşağında da çalışmalara dahil olduğu Cem Botanik’in geldiği nokta ve verdiği hizmetleri öğrenebilir miyiz?

Cem Botanik, bu sene 47 senesini dolduruyor. Şirketin içinde aktif olarak üçüncü kuşak çalışmakta. Babamızdan aldığımız bayrağı biz karı koca işimize aşkla sarılarak sürdürdük. Her yaptığımız projeyi, dünyanın en güzel projesi olsun diye tasarladık ve uyguladık. Bizim dışımızdaki başarılı projeleri de her zaman örnek aldık. Cem Bey girişimci ruhu, analiz yeteneği, hızlı ve genelde doğru karar verme becerisi ile bize hep önder oldu. Her zaman araştırarak dünya genelinde örnekler bularak şirketi vizyoner bir şirket haline getirdi. Çocuklar ise okullarından sonra şirkette çalışmayı tercih etti. Üç kuşak hem temkinli hem cesur. Her zaman bir B planları mutlaka vardır. Ekip çalışmasına çok yatkın, öğrenmeye açık, yüksek iş ahlakı olan çocuklar. Şimdiki gençlerden çok şey bekliyoruz. Hepsi son derece akıllı ve başarılı. Memleketimizi yukarlara taşıyacak genç nesile çok güveniyoruz. Cem Bey yurt dışında projelerde çalışmakta, biz iç piyasada üretim, ihracat ayağındayız. Ödemişte 60 dönümlük bir üretim tesisimiz bulunuyor. Bu tesiste her hafta en az üç tır iç piyasaya; yılda 40 tır civarı ise ihracata ürün göndermekteyiz. Özel bir ekiple son teknolojiye ait makinalarla, toprak olarak torf kullanarak açık ve kapalı alanlarda üretimimiz devam etmekte. Özellikle 200 üzerinde su bitkisi üretmekteyiz. Su bitkisi tohumları dünyanın pek çok yerinden özel olarak geldi ve üretime koyduk. Biyolojik göletlerden dolayı su bitkisi şu anda son derece kıymetli. Ayrıca kadın istihdamını çok önemsiyorum. Mevsimlik olarak ve firmanın üretiminde çoğunlukla kadın personel çalıştırıyor, bundan da gurur duyuyoruz. Kadınların girişimci zekası, çalışkan ve öngörülü olması şirketin her köşesine katma değer kazandırıyor. 

Biyolojik göletlerin avantajı hakkında bilgi verir misiniz?

Biyolojik göletler; içinde yüzülebilen, kimyasal bir temizlik yapmaya gerek kalmadan suyun bitkiler, ortamdaki bakteriler ve planktonlar yoluyla temizlenmesiyle ortaya çıkan ekolojik oluşumlardır. Biyolojik göleti oluştururken amaç doğadaki dengeyi bozmadan sudaki yosun konsantrasyonunu mikro organizmalar yoluyla azaltmak ve fosforu su içinde dengelemektir. Yani sıfır klor -%100 natural - %100 sağlık olarak tarif edebiliriz. Türkiye’de 15 yıldır biyolojik gölet uygulamaları yapıyoruz. Bu 15 yıl içinde 220.000 m2 üzerinde gölet yaptık. Sistemimiz, dünyadaki biyolojik sistemlerin arasındaki en son teknoloji ile çalışan sistemdir. En büyük özelliklerinden biri dünyanın herhangi bir yerinde farklı iklim şartlarında da rahatlıkla çalışabilmesidir. İşletim maliyetleri diğer sistemlere göre en az 4-6 kat düşmektedir. Ömür boyu kullanıma elverişli olan kuvarz filtreleri de işletim maliyetlerini önemli oranda düşürmekte. Kuru pompa kullanımı sayesinde mekanik arızalarda sistemi hiçbir şekilde durdurmadan pompa değişimi yapılabilmekte ve pompalar sudan uzakta yerleştirildiklerinden herhangi bir elektrik akım tehlikesi yaşanmamaktadır. Sadece görselliği ön planda olan içinde bitki, balık ve benzeri canlıların yer alabildiği diğerlerinden farklı göletlerdir. Biyolojik göletlerin sayısı her geçen gün artmakta. Bu talep bir moda olgusundan çok toplumun çevre konusunda duyarlılığının artmasından kaynaklandığı görülmekte. Türkiye’de 2018 yılında 26.000 m2’den oluşan dünyanın en büyük biyolojik yüzme havuzu imalatını tamamladık. Bu 4 bin kişinin aynı anda yüzebileceği bir sistem. Doğada olduğu gibi su, bir çağlayan bir dere çağlayanı veya dağ seli şeklinde kaya yığınları üzerinden akıp giden bir kaynak şeklinde akabilir. Daha karmaşık kentsel uygulamalarda ince tabakalar, turnikeler, duvar kaynakları gibi daha sıra dışı fıskiyeler tercih edilir. Su fışkırmasının mutlaka çok güçlü olması gerekmez. Kaynama bile yeterli olacaktır. Su derinliği iklime göre değişmektedir. En az su derinliği 1.5 metre ve üstü olmalıdır. Sonuç olarak kurulumu, sistem içinde kimyasal kullanılmaması, bakım kolaylığı işletme maliyetlerinin kimyasal havuzlara göre düşük olması biyolojik gölet ve havuzlara ilgiyi artırıyor. Klor ve diğer kimyasalların kullanılmaması, ters yıkamada kaybedilen suyun çok düşük seviyede kalması, hijyen kolaylığı, dekoratif özelliği sağlık açısından tercihte ön sırada olması biyolojik sistemleri öne çıkartmaktadır. 

Covid- 19 salgını sürecinde evlerimizde daha çok vakit geçirmek zorunda kalmamız, hem kentlerde yeşil alanların önemini ve özlemini artırdı hem de evlerimizde en küçük alanlarda dahi bitki yetiştirmeye bizleri yöneltti. Pandemi süreci sizce sektörünüzü nasıl etkiledi ya da etkileyecek, hangi yenilikleri doğuracak?

Tabii bizde tüm dünyanın etkilendiği pandemi sürecinden etkilendik. En önemlisi tüm ekibin sağlık problemi olmadan, kendimizi fazlasıyla koruyarak ve tüm kurallara uyarak geçirmekteyiz bu dönemi. Haftalık PCR testlerimiz, özel maskelerimiz ve kesin şirket içi kurallarımızla hatta mesai saatleri dışında ekibin ev harici hiçbir şekilde sosyalleşmemesi için sık uyarılarımızla bugüne geldik. Bu süreçte insanlar evlerinde daha fazla vakit geçirdikleri için konfor alanlarını en iyi şekle getirebilmek için bizden de destek aldılar. Bahçeler, balkon ve teraslar son derece kıymetli oldu bu dönemde... Ne olursa olsun bir an önce bu kaos günlerini atlatıp dostlarımızla özgürce sohbet edebileceğimiz günleri çok özledik.

Konut projelerinin peyzajında nasıl bir yol izlenmeli sizce?

Eğer mekan sahibi iseniz peyzaj konusunda beklentilerinizi ve ihtiyaçlarınızı tam olarak belirlemeli, ekolojik düzene saygılı, bitki haklarından haberdar bir kurguyla işe başlamalısınız. Hayal ettiğiniz cennete hangi malzemeleri kullanmak istiyorsanız piyasadaki çeşitlerini, üretim ve kullanım şartlarını bilerek işe başlamanız güçlü ve bilinçli bir tüketici olmanızı sağlayacaktır. Fidanlıkları dolaşın, örnek bahçelere bakın, beğendiklerinizi not alın, yayınları takip edin yani kendinize bir bahçe ajandası oluşturun. Fotoğraflarla beğendiğiniz bitkileri arşivleyin. Yaşadığınız yerin mimari yapısı, toprak, rüzgar, ısı şartları ailenizin yaşam şekli, bahçede geçirmeyi planladığınız saatler gibi bilgilerin hepsi sizin için önemli bilgiler. Tasarım ve uygulamada sizinle paralel fikirlerde giden, sizi anlayan peyzaj mimarıyla çalışın. Nitekim sizi anlamazsa tasarımın sonu hüsran olur. Sabır, sevgi, gayretle ve mutlaka siz de toprağa elinizi sokarak, ekip içinde bizzat bitkilere vakıf olarak uygulamayı takip etmeniz kötü sürprizlerden sizi korur. Ve tabii uygulama sonrası bahçenin bakımı için hazırlık ve anlaşma yapmayı ihmal etmeyin. Birisi ile anlaşsanız dahi unutmayın ki o bitkiler sizin çocuklarınız ve her gün beş dakikanızı ayırıp bahçenizi bitkilerinizi şöyle bir dolaşıp herhangi bir değişiklik aksaklık var mı diye kontrol edin. Unutmayın ki erken teşhis hayat kurtarır…

Önümüzdeki süreçte neyi hedefliyorsunuz, planlarınız neler?

Hedefimiz, her zaman bir önceki seneden daha başarılı bir yıl geçirmek. Kendimizle yarışıyoruz aslında. Yurt dışı fuarlarına katılarak buralarda şirketimizi ve Türkiye’yi en güzel şekilde temsil etmek bizi heyecanlandırıyor. Bu yüzden 2021 senesinde Afrika dahil Ortadoğu ve Avrupa’da en az 10 fuarla anlaşma imzaladık. Fuarlar bize çok şey katıyor. Bu arada sadece ziyaretçi olarak katıldığımız ve kendimizi şirketimizi zenginleştirdiğimiz fuarları da sayabilirim. Tabii şirketin başındayız ve başında da olacağız ama artık üç kuşağın yetkin kimliği, zeki, girişimci ruhu, akıllı stratejik kuralları ile biraz daha arka plana geçebiliriz. Belki üretimin başında daha sakin bir hayat yaşayarak olabilir mi, bilemiyorum. Ama bayrağı emin ellere teslim edeceğimi biliyorum.