Başta su yalıtımı olmak üzere inşaat sektörüne Admixplus, Multiseal, Crystal Spray, Crystalguard, Crystalseal, Hardseal, Flexi, Elastakote, Thermokote vb. birçok ürün grubuyla hizmet veren Supershield, bugüne kadar birçok önemli projeye çözüm sundu. Bu başarısını hiç kuşkusuz ürün ve hizmet kalitesine borçlu olan markanın çalışmalarını, Yönetici Ortak Gökhan Altan ile konuştuk.
Supershield’in Türkiye’deki ve yurt dışındaki faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?
1998 yılında teknolojik kristalize su yalıtımı ürün ve sistemleri üretmek için Amerika’da kurulan Supershield, uzun süre üretim ve satış faaliyetlerini Hindistan’da yürüttükten sonra İtalya merkezli olarak Supershield Avrupa kurulmuş olup, bu oluşumla firmanın global satış faaliyetlerini başlatmıştır. İtalya, Fransa ve İsviçre’den sonra Superhield Afrika ve Ortadoğu pazarlarına açılarak satış ağını dünya ölçeğinde genişletmeye başlamıştır. 2017 yılında ise Supershield Türkiye’nin kurulması ile birlikte ülkemizdeki satış ve pazarlama faaliyetlerine başlamış olduk. İlk etapta inşaat sektörünün ülkemizdeki kalbi olan İstanbul’da faaliyetlerimize başladıktan sonra satış ağımızı bugün itibariyle Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerimize yaymış bulunmaktayız. 2018 yılı sonuna kadar ise ülkemizin dört bir yanına Supershield firmasının ürünlerini ve en yenilikçi çözümlerini ulaştırmak adına gayretle çalışmalarımızı yürütmekteyiz.
İnşaat sektörüne hangi ürünlerinizle çözüm sunuyorsunuz?
Ürün gamı tamamen son jenerasyon kristalize teknolojiye dayalı olan Supershield, başta su yalıtımı olmak üzere inşaat sektörüne ADMİXPLUS, MULTİSEAL, CRYSTAL SPRAY, CRYSTALGUARD, CRYSTALSEAL, HARDSEAL, FLEXİ, ELASTAKOTE, THERMOKOTE vb. birçok ürün grubuyla hizmet vermektedir. Gerek alt yapı gerekse de üst yapı projelerinde su yalıtımı gibi inşaatın en önemli noktalarından birini beton dökümü esnasında belirttiğim ürün gamımız ile kusursuz bir şekilde çözüme kavuşturuyoruz. Bahsi geçen ürünlerimizden kısaca bahsetmek gerekirse: Supershield Admixplus; Firmamızın ana ürünü olmak ile birlikte betonu sızdırmaz hale getiren, koruyan ve ömrünü uzatan kristalin aktif maddeli sıvı bir katkı maddesidir. Hem şantiye sahasında hem de beton üretimi esnasında endüstriyel sisteme entegre şeklinde kullanıma uygundur. Supershield Multiseal; İnşaat sektöründe birebir benzeri bulunmayan Supershield’in eşsiz buluşu olan bu ürünümüz de su bazlı ve kristalin esaslı olup yatay ve dikey de beton yüzeylere püskürtülerek uygulanır. Çimento ve beton içeren tüm alanların yalıtımında kullanıma uygundur. Yüzeyde itici bariyer oluşturmakla beraber düşük viskozitesi nedeniyle beton içerisinde derinlere nüfuz ederek kimyasal reaksiyona girip mükemmel bir koruma sağlar. Supershield Crystalguard-Crystalguard Ultima; Çimento esaslı, tek bileşenli, yüksek konsantrasyonlu kristalize dolgu malzemesidir. Ürün su ile karıştırılarak betonun pozitif veya negatif tarafına sulu harç şeklinde uygulanır. Yüzeyin hızlı bir şekilde su yalıtımını ve yüksek seviyede koruma oluşturmasını sağlar.
Supershield Hardseal: Belirtilen farklı oranlarda seyreltildiğinde ister kür malzemesi ister yüzey sertleştirici olarak kullanılabilen kristalin, tek bileşenli, şeffaf, su bazlı, beton zeminlerde tozlanmayı önleyici sertleştirici bir dolgu malzemesidir. Buharlaşmayı engelleyici özelliği sayesinde betonun kürlenmesini sağlayarak büzülme çatlaklarını engeller. Supershield Flexi; Sıvı polimer ve çimento bazlı tozdan meydana gelen çift bileşenli su yalıtım membranıdır. Yüzey üzerindeki ilk ve nihai yapışma kabiliyeti mükemmel olduğundan hem dikey hem de yatay yüzeylere uygulanabilir. İçme suyuna temas eden yüzeylere uygun ve esnekliği sayesinde çatlama sorunları olan bölgelere uygulanabilir. Supershield Thermokote; Binaların sıcak ve soğuğa karşı yalıtımının sağlanması amacı ile tasarlanmış nano moleküler seviyede işlevsellik gösteren, ısı dağıtma kabiliyeti ve düşük iletkenliği sayesinde binaya giren solar termal enerjinin yüzde 95’ini engelleyen, sadece termal yalıtım değil aynı zamanda geçirimsizlik, yangın dayanımı ve ses yalıtımı sağlayan çok amaçlı sıvı yalıtım kaplamasıdır.
DPC Kristalin Teknolojisinin sağladığı avantaj ve kullanım alanı hakkında bilgi verir misiniz?
DPC (Deep Penetrating Capillary) kristalin teknolojisi beton karışımına katkı maddesi olarak eklendiğinde veya kaplama olarak kullanıldığında, gözenekler, kapiler boşluklar ve mikro çatlakları, çözünmeyen ve son derece dayanıklı olan iğne benzeri kristalin oluşumu ile kapatarak betonun dayanımını artıran, su yalıtımına yönelik bir kimyasal işlemdir. Bu sistemin sağladığı avantajları şöyle sıralayabiliriz: Sadece yüzeyde veya yapay bir tabaka olarak değil beton kütlesinin tamamında su yalıtımı sağlar, sınırlı kullanım ömrü olan diğer sistemlerin aksine kalıcıdır, zaman içinde meydana gelebilecek 0,4 mm’ye kadar olan çatlakları kendi kendine kapatır. Ayrıca gözenek ve kapiler boşlukları doldurarak, betonu korur ve böylece dışarıdan gelen donatı demirlerinde paslanmaya neden olabilecek kimyasalların (CO2, klor, sülfat, vs.) nüfuz etmesini engeller. Sahada harcanan zamanı azaltır, betonda kalıplar çıkarıldığı anda su yalıtımı sağlanmış olur ve diğer su yalıtımı sistemlerinde olduğu gibi kürlenmenin beklenmesine gerek kalmaz. Maliyeti diğer sistemlerden daha azdır. Betonun kimyasından faydalandığı ve çevre kirliliğine neden olmadığı için ekolojiktir.
Çözüm sunduğunuz projelere örnek verir misiniz?
Başta da belirttiğim gibi; Türkiye’deki faaliyetlerimize İstanbul’dan başladık. Bugün itibariyle birçok irili ufaklı projede kullanılmaya başlanan Supershield ürünlerinin ilk olması nedeniyle bizim için önemli olan referanslarında örnek vermek gerekirse; İstanbul Proje Yapı firmasının Kartal’daki Belife projesinde bulunan iki adet kulenin temel ve perde betonlarının yalıtımı DPC teknolojimiz ile gerçekleştirildi. Pendik’de bulunan GMS inşaat firmasının 5 blokluk projesinin temel ve perde betonu su yalıtımı işlemleri de aynı şekilde Admixplus ürünümüz ile DPC sistemimiz ile yapıldı. Ayrıca İzmir Çeşme’de Folkart İnşaat’ın son projesinin havuz yalıtımları da yine DPC sistemimiz ile yapıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yayınladığı Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliğine göre hastane, okul, yurt, kamu binaları ve yüksekliği 50 metreyi geçen binalarda su yalıtımı zorunlu kılındı. Söz konusu Yönetmeliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce sektörü nasıl etkiler?
Genel olarak yalıtım inşaatın en önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır. Özellikle su yalıtımı başlangıçta yapılan yanlış ve yetersiz uygulamalar sonucunda geri dönüşü çok maliyetli olan ve projelerin değerini ve servis ömrünü direkt etkileyen çok önemli bir unsurdur. Bu bağlamda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yayınladığı yönetmelikle yaptığı düzenlemeyi özellikle kamu projelerinin uzun ömürlü olması ve servis süresi boyunca sağlıklı kullanılabilmesi adına çok yerinde buluyorum. Ayrıca 1 Haziran 2018 tarihinden geçerli olmak kaydı ile kristalize su yalıtım ürünlerinin şantiyeler yerine beton santrallerinde üretim esnasında betona karıştırılmasının mecbur kılınması konusunda geçtiğimiz aylarda yayınlanan yönetmelik de kristalize ürünlerin hazır betona çok daha sağlıklı karışması ve günümüzde yapılan birçok yanlış uygulamanın önüne geçilmesi adına oldukça önemlidir. Bu yönetmelikler inşaat sektöründe yapılan imalatların bugünü ve yarını için çok büyük önem arz etmektedir.
Önümüzdeki süreçte hangi başlıkları gündeminize taşıyacaksınız? Hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Türkiye’deki pazara yayılma hedefimizi başarılı bir şekilde tamamlamak için gerekli olan tüm teknik eğitimlerle paydaşlarımızı bilinçlendirmeye katkı sağlamak, kamu projelerinde de yer almak adına gerekli alt yapıyı sağlamak öncelikli hedefimizdir. Bu noktada Kiptaş’ın yürüttüğü oldukça detaylı çalışmalara da katılmış bulunuyoruz. Önümüzdeki aylarda bu çalışmaların tamamlanmasını takiben kamu projelerinde de kullanılmak üzere rüştünü ispat etmiş bir Supershield firmasını ülkemize adapte etmiş olacağız. Ardından 2019 yılında ihracat da yapan bir firma konumuna gelme hedefimiz doğrultusunda yoğun çalışmalar yürütmeye başlayacağız. Nihai amacımız firmamızın teknik anlamda oldukça iddialı olan ürün ve sistemlerini ülkemizin genelindeki inşaat projelerinde ve komşu ülkelerdeki büyük projelerde katma değer sağlayarak kullanılabilmesi için gerekli alt yapıyı en sağlam ve en hızlı şekilde oluşturmaktır.
