Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelikle, kuraklık sorununun giderek artması da dikkate alınarak artık 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek tüm binaların çatılarında toplanan yağmur sularının, bahçe sulama veya arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere bahçe zemini altında bir depoda toplaması amacıyla "yağmur suyu toplama sistemi" yapılması zorunluluğu getirildi. Ayrıca belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kurumlara, daha küçük parseller için de bu konuda zorunluluk getirebilmeleri yetkisi verildi.

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIK GÜNLÜK YAŞAMI ETKİLİYOR

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, alınan kararın çok önemli olduğunu ve desteklediklerini açıkladı. Şenal, küresel iklim değişikliklerinin etkilerinin son dönemde günlük yaşamımızda da görülmeye başladığını, özellikle su kaynaklarının hayati öneme sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ülkemizde geleneksel yapılarda yağış sularının toplanması geçmişte de gördüğümüz uygulamalardan... Toplanan suların sarnıçlarda depolanıp, kullanıldığını biliyoruz. Su kuyuları da yine yağmur sularından besleniyordu. Bu geleneksel yaklaşımı, günümüzde çok daha teknolojik ve verimli yöntemlerle hayata geçirmek mümkün. Yönetmelikle bunun zorunlu hale getirilmesi, çok doğru bir karar oldu.”

ÇATI KAPLAMA MALZEMESİNDE DOĞRU TERCİH ÖNEMLİ

Şenal, yağmur sularının toplanmasında çatıdaki kaplama malzemesinin çok önemli bir etken olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Kaplama malzemeleri üretildikleri ham maddeye göre değişik oranlarda su emme oranına sahip. Çeşitli boyutlarda imal ediliyor ve sızdırmaz özellikteler. Kaplama malzemesi tercih ederken, mimari tasarımla uyumlu olması, iklim koşullarına karşı direnci, kullanım ömrü ve yağış suyuyla etkileşimine de dikkat edilmeli. Çünkü çatı kaplama malzemeleri üretildikleri malzemelerin özelliklerinden dolayı yağış sularının toplanmasına doğrudan etki eder.”

OLASI SEL FELAKETLERİNİN ÖNLENMESİNDE DE ETKİLİ

Şenal, yağmur suyu toplamanın su kaynaklarının verimliliğinin yanı sıra sel oluşumlarının azaltılmasında da rol oynadığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çatılardaki yağış sularının toplanarak kullanılması, aynı zamanda şehir atık su şebekesine verilmekte olan su miktarını da azaltacaktır. Bu da olası sel felaketlerinin önlenmesinde frenleyici etki yaratır. Ayrıca şehrin altyapı bakım ve onarım masraflarında da tasarruf sağlamak mümkün olacaktır. En önemlisi de doğal kaynakların verimli kullanılması sayesinde çevresel sürdürülebilirlik için çok değerli bir adım atmış oluruz.”