Kalkınma Ajansı’nın inovasyon yarışmasında yaklaşık 4 bin üretici firma arasından 14. olan Soil-ID Yapı Kimyasalları, prestijli projelerin tercihi olmaya devam ediyor. Bugüne kadar birçok önemli projeye çözüm sunan firmanın bu çalışmaları arasında Türkiye’nin en önemli alt yapı projeleri arasında yer alan Avrasya Tüneli de yer alıyor.  Soil-ID olarak ürünlerinin pazarda rakipsiz olduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkanı M. Fatih Önsoy, “Hepsi AR-GE çalışmalarımızın sonucunda ortaya çıktılar ve hepsi konusunda çok iddialı ürünler. Kurulduğu günden bu yana her yıl yüzde 400 büyüyen yerli bir marka olarak geldiğimiz noktayı daha ileriye taşımak ve ihracatımızı artırarak ülke ekonomisine katkımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. Yerli markalara özel teşvikler beklerken, karar vericilerin yerli ürün ön yargılarını yıkacak bilinçlendirme faaliyetlerinin de bir taraftan gerçekleşmesini önemli buluyoruz.” diyor.

Hollandalı bir firmayla izolasyon sektörüne giriş yaptıklarını ifade eden Önsoy, “Üretici olmayan sadece uygulama ve satış alanında faaliyet gösteren şirketimizi, iki yılın sonunda Hollandalı çözüm ortağından ayırdık ve kendi üretimimizi yapmaya karar verdik. Hollanda’dan getirdiğimiz ürünü üretmek için İstanbul’umuzun Kız Kulesi’ ne adadığımız AR-GE çalışmamızı yaptık. Bir senelik bir çalışma sonrasında ürünü ortaya çıkardık. Denedik, başarılı olduk.” diye konuştu. Bu ürünlerinin bir enjeksiyon kimyasalı olduğunu ifade eden Önsoy, betondan sızan suları gidermek için kullanılan bu ürünlerinin tünellerde, yapılarda sızıntıları kesmek için tercih edildiğini ifade etti.

SOİLPOLİMAX İLE SU GEÇİT YOK

Avrasya Tüneli başta olmak üzere birçok önemli projelere çözüm sunduklarını vurgulayan Önsoy, sözlerini şu şekilde devam etti:
“TAI, birçok marka otelde, HES’de Muhsin Ertuğrul Sahnesi -yedinci kattaki su sızıntıları gibi işlerde çalıştık. Bu konuda İran Ahwaz eyaletindeki bir metro tüneli projesindeki tek teknik yeterlilik alan firma olduk. Bu projede birçok Avrupalı ve Uzakdoğulu rakiplerimiz vardı, hepsini geride bıraktık. O ürünü ürettikten sonra piyasada nelere ihtiyaç olduğunu araştırdığımızda, inşaat sırasında kullanılmak üzere su yalıtımında problemsiz bir ürüne ciddi anlamda bir ihtiyaç olduğunu analiz ettik. Adına Polimax dediğimiz ürünümüzü, bir su yalıtım kimyasalında nelere ihtiyaç olabileceği sorularının tümüne cevap verecek şekilde ürettik ve bu ürünümüzü İzmirimizin Efes’ine adadık ve ürün kova üstüne resmini koyduk. Avrasya Tüneli’nde bu ürünle çalıştık. Belli yerlerden içeriye su sızması şeklinde bir problem mevcuttu. Piyasadaki hiçbir rakibimizin bizim ürünümüze yakın bir ürünü yok. SoilPolimax hem yerli bir ürün hem de malzememizin yapısı çok farklı. Rakiplerimizin poliüretan enjeksiyon malzemeleri var. Bizim jelimiz şişmez ve sertleşmez, sürekli esnek kalır. Su gibi düşünün! Suyun geldiği yere enjekte ediyorsunuz. Suyun geldiği yere kadar gidip suyun kaynağında problemi çözüyor. Ürün su gibi hareket ediyor, vermiş olduğumuz süre içerisinde suyun geldiği yer neresiyse orada jelleşiyor. Bu sefer ne oluyor, suyun geldiği bütün damarları tıkamış oluyoruz. Şişmiyor ve sertleşmiyor ve hep o formda kalıyor. Ancak poliüretan enjeksiyon malzemesi sunan rakiplerimizin ürünleri şişecek ve sertleşecektir. Sertleştiğinde hareketli yapı çatlayacak, problem devam edecek. Ürünü geliştirdik, kendimiz, kendi ekiplerimizle uyguladık; çünkü ürünün piyasada çok yayılıp fiyatlarının düşmesini ve uygulama kalitesinin düşmesini istemiyoruz. Yurt dışına ciddi manada ihracatını yapıyoruz.”