Polaris Peyzaj’ın çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? 

1996 yılında faaliyete başlayan firmamız; peyzaj planlaması ve tasarımıyla her türlü çevre düzenleme hizmetleri kapsamında, çeşitli ölçekte proje ve uygulamaya imza atmıştır. Mini bahçeler ve teraslardan başlayarak çok geniş alanlı çevre düzenleme projelerine kadar gerek tasarım gerekse uygulama aşamalarında sert zeminler, yüzme ve süs havuzları, bitkisel tasarım ve düzenlemeler, aydınlatma ve sulama sistemleri kurulması gibi çevre düzenlemesinin her aşamasında hizmetlerimize devam etmekteyiz. Uygulamalarımızda yapılan çalışmanın estetik, görsel tasarımının yanında doğal gelişimini sürdüren, doğayla yarışmayan hatta doğaya her alanda katkıları olan tasarımlar yapabilmek önceliğimizdir. 20-25 yıl önce uygulamasını yaptığımız projelerin gelişim ve değişimi, kullanıcıları tarafından sıkılmadan kullanılmaya devam etmesi bizi de mutlu etmektedir. Ayrıca peyzajın yaşayan bir sistem olduğunun bilinciyle tasarım ve uygulamalarımızı yaparken, uygulama bitiminde bakım, kontrol ve danışmanlık hizmetleri de vererek hayata geçen güzelliklerin uzun yıllar sağlıklı ve bakımlı kalmasını sağlamaya çalışıyoruz. 

Pandemi ile birlikte insanlar yeşil alanlara daha çok özlem içerisinde kaldı. Bu süreçte peyzaj alanlarına ilginin arttığını gözlemliyoruz. Bu durum sektörünüze nasıl yansıdı, gözlemleriniz nedir?

Yaşam içerisinde insanın ve yaşam konforu oluşturmanın doğaya verdiği zararları ve bunun sonucunda doğal çevrenin insana yarattığı stresin (hava kirliliği, gürültü, betonlaşma, yeşil alanların azalması ve kalitesinin düşmesi vb.), insanın pandemi döneminde iç mekanlara kapanması ile nasıl pozitif yönde geliştiğini, doğanın nasıl kendini onardığı ve çeşitlilik kazandığını görüyoruz. Bu olumlu gelişmeyle, insan ve doğanın nasıl birbirine bağlı olduğunu ve birbirlerine zarar vermeden gelişip yaşamasının ne kadar önemli ve temelinde kolay olduğunu görmüş olduk. Özellikle içerisinde olduğumuz bu pandemi ortamında insanların doğal alanlara koşmaları, küçük bahçelerini ve hatta balkonlarını daha yeşil, yaşanabilir ve faydalanılabilir alanlara çevirme çabaları bizimde gözlemlediğimiz bir gelişme olarak karşımızdadır. Ortak kullanılan yeşil alanların artış gerekliliği, bu alanlara ulaşımın zor olduğu günlerde bahçesini, terasını, balkonunu hatta evinin içini daha yeşil ve kullanılabilir hale getirme çabası; bu alanlarda kullanılabilecek bitki türlerinin çeşitlenmesi ve üretiminden başlamak üzere bu alanlar için gerekli objeler, teknik malzemeler ve uygulamalarda da değişiklik ve yenilik gerekliliklerini ortaya koymuştur. Sektörümüzde de bu gelişmeler doğrultusunda üretim, malzeme ve uygulama çeşitliliğinde de gelişmeler görülmektedir. Dünya çapında birçok tanınmış firmanın küçük alanlarda (balkon – teras) bitkilendirme sistemleri tasarlamasından, mini tarım uygulama setleri dizayn çalışmalarına kadar evlerin içine girme çabaları takip ettiğimiz konular içerisindedir. Bunun yanında hem özel hem kamusal geniş yeşil alanların ülkemizde de etkisini göstermekte olan su tüketiminde koruyucu politikalar gibi çevreci kurallara uyularak kullanım şeklinin belirlenmesi, buna uygun projelendirilerek uygulanması ve hizmete açılması gibi çevreyi koruyup destekleyerek insanın kullanımına sunmada pandemi ile birlikte önceliğimiz olan konular arasına girmiştir.