Pompa sektörünün öncü firması Masdaf olarak bu zorlu süreci almış oldukları önlemlerle ve 43 yıldır benimsedikleri değerleri ve bilgi birikimleri ışığında oluşturdukları dinamik yapıları ve tüm paydaşlarından aldıkları güçle yönettiklerini belirten Masdaf Yönetim Kurulu Üyesi Denizhan Polatoğlu, şu açıklamalarda bulunuyor:

“Dünya standartlarında, sürdürülebilir, çevreci ve verimli akışkan teknolojilerimizin üretimine, güçlü yarı mamul stoğumuz ve mühendislik çözümlerimizle, herhangi bir aksaklığa mahal vermeden devam ediyoruz. 
COVID-19 virüsünün ülkemizde ilk olarak görülmeye başlandığı 11 Mart 2020 tarihinden itibaren şirket içi faaliyetlerimizi kapsayan bir dizi önlemi hayata geçirdik. Öncelikli olarak Masdaf çalışanlarının sağlığının güvence altına alınması amacıyla idari personelimiz için uzaktan çalışma metodunu devreye soktuk. Şirket içi eğitim ve toplantılarımızı dijital ortama taşıdık. Dijital dönüşüme önem veren bir firma olduğumuz için pandemi süreci öncesinde ERP ve Endüstri 4.0’a yönelik olarak yaptığımız yatırımların uzaktan yönetim süreçlerinde sistemi zora sokmadan başarılı bir şekilde işlediğini gördük. 
Tüm çalışanlarımızı, uzmanlar aracılığıyla “COVID-19 virüsüne karşı kendilerini nasıl koruyacakları” konusunda bilgilendirdik. İdari personelimizin yanı sıra fabrikamızda çalışan üretim personelimizin sağlığını da ön planda tutacak önlemler alarak müşterilerimizin ve diğer tüm paydaşlarımızın iş süreçlerini aksatmadan üretime devam ediyoruz. Pandemi süreci pek çok sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzü de olumsuz yönde etkiledi. İç pazarda halihazırda devam eden inşaat projeleri durduruldu, birçok yatırımcı, yatırımlarını erteleme kararı aldı. Bunun yanı sıra pandemi, küresel ölçekteki ticaret hacmini, ihracat ve ithalat dinamiklerini etkiledi. Ertelenen fuarlar, seminerler ve ziyaretler nedeniyle ihracat pazarlarımızı genişletmeye yönelik faaliyetlerimizi dijital platformlar üzerinden sürdürüyoruz.

“GÜÇLÜ BİR TEDARİK ZİNCİRİNE SAHİP FİRMALAR AVANTAJLI OLACAK”

“Yeni Koronavirüs COVID 19” pandemi süreci kimsenin hazırlıklı olduğu bir durum değildi ve sürecin uzaması gibi bir duruma da kimsenin hazır olabileceğini zannetmiyorum; ancak tüm çabalara rağmen böyle bir durumla karşılaşırsak bizim birinci önceliğimiz müşterilerimize, ürün ve hizmetlerimizi zamanında ulaştırabilmek dolayısıyla tedarik zinciri süreçlerinin sağlıklı işlemesi için gerekli önlemleri almak olacaktır. Bu noktada ürün tedariği konusunda yerli marka olmanın avantajlarını da yaşıyoruz. Pandemi sürecinin uzaması durumunda hem ihracatta hem de yurt içi pazarda güçlü ve sürdürülebilir bir tedarik zincirine sahip firmalar avantajlı olacak. Bu yüzden tedarik zincirimizin sağlıklı işlemesi bizim için büyük önem taşıyor. Bir diğer önemli konu da bu zor dönemde yapılacak fiyat artışlarıdır. Böylesi bir dönemde yapılan fiyat artışları, firmaların, müşteri tarafındaki algısını zayıflatacağı için pandemi sonrası dönemde şirketlerin nasıl davrandığının hatırlanacağını unutmamalıyız. Üreticilerin bu dönemde katma değerli ürün ve hizmet sunmalarına olanak sağlayacak AR-GE çalışmalarına odaklanmaları ve özellikle virüsün olası etkilerini azaltıcı, çalışmalara odaklanmaları önem arz ediyor. 
Pandemi sürecinde ve bu süreçten sonra dijitalleşmeye uyum sağlayan şirketlerin fark yaratacağını düşünüyorum. İşletmelerin, kendi iç süreçlerini ve üretim teknolojilerini Endüstri 4.0 altyapısına uygun hale getirmelerinin yanı sıra ürünlerini de uzaktan yönetilebilir bir şekilde geliştirmeleri gerekiyor. Çünkü virüs ortamı, kişilerin hareket kabiliyetini kısıtlıyor ve ürünü uzaktan kontrol edebilme kabiliyetini zorunlu kılıyor.

Daha önce de belirtmiş olduğum gibi bu süreçte dijitalleşme süreçlerine uyum sağlayan şirketler rekabet avantajı sağlayacak. Masdaf özelinde belirtmem gerekirse pazarlamadan, üretime kadar birçok alanda iş yapış şeklimizi dijitalleşmenin gereklerine uygun olarak kurguladık. 2017 yılında kurduğumuz Mas Academy kapsamında düzenlediğimiz eğitimleri, pandemi süreciyle birlikte dijital ortama taşıdık ve online interaktif eğitimler düzenlemeye başladık. Şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz eğitimler oldukça ilgi gördü. Sosyal izolasyon süreci nedeniyle evde geçirilen bu süreçte teknoloji kullanımı arttı ve sosyal medya kanalları önem kazandı. Biz de Masdaf olarak bu süreçte iş ortaklarımızı bilgilendirme noktasında sosyal medya hesaplarımızı daha aktif olarak kullanmaya başladık. Düzenli olarak bu kanallar üzerinden paydaşlarımızı bilgilendiriyoruz. Kısacası pandemi süreci sonrası artık dijital teknoloji dönemi başlayacak ve markaların bu süreçte izledikleri stratejiler tüketici algısı üzerinde oldukça etkili olacak. 

İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır ve diğer insanlarla iletişim için de kalabilmesi önemlidir ;ancak virüs ortamı bizlerin evlerimizde izole kalmamıza neden oluyor ve bizleri diğer insanlarla yüz yüze iletişimden alıkoyuyor. Dolayısıyla evde kaldığımız süre boyunca teknolojinin imkan verdiği ölçüde ekibimizle, arkadaşlarımızla ve yakınlarımızla dijital ortamlarda iletişim halinde kalmaya devam ediyoruz. Bu durum kendimizi günlük süreçlerden 
soyutlamamıza engel oluyor. Bunun dışında zihnimizi açık tutacak ve fiziksel direncimizi artıracak beslenme alışkanlıkları geliştirmeliyiz. Ayrıca yaşam kalitemizi sündürebilmek adına günlük fiziksel aktivitelerimizi de aksatmamalıyız. Pandemi süreciyle birlikte online eğitim platformlarının içerikleri gelişti ve zenginleşti. Kişisel gelişim, akademik konular, sağlıklı yaşam ve spor dersleri ile ilgili birçok online kaynak ortaya çıktı. Ben de tabii ki boş zamanlarımda bu platformları kullanarak kişisel gelişim ve spor eğitimlerine katılıyorum. Ayrıca pandemi ortamı bizlere günlük hayatın koşuşturması içerisinde elimize alma fırsatı bulamadığımız kitapları okuma fırsatı da sunuyor. Ben şu anda W. Russell Neuman’ın  “Dijital Fark” isimli kitabını okuyorum. Kitap, dijital çağda iletişimin yapısını ve dinamiklerini konu alıyor.