Uzun Yalıtım’ın geçmişten bugüne başarısı hakkında bilgi verir misiniz? 

1987 yılında inşaat mühendisi olarak başladığım meslek hayatıma çeşitli büyük projelerde yönetici olarak çalıştıktan sonra 2004 yılında, izolasyon sektöründe çeşitli yönetim kademelerinde 2017 yılına kadar çalıştım. Bu süreçte ülkemizin yeni tanıştığı izolasyon sektörü içerisinde kendimi geliştirirken bir yandan inşaat mühendisi olmam nedeniyle uygulamacı yetiştirmeye, diğer yandan da özellikle ısı yalıtımının ülkemize ve hane halkına olan faydalarını tek tek bina ve proje yönetimlerini dolaşarak anlatmaya çalıştım. Ülkemizde bilinen neredeyse en büyük projelerinde çözüm ortağı olarak milyonlarca metrekare işlere imza attık. 2017 yılında genel müdür olarak çalıştığım firmamdan emekli olarak bu dönemden sonra Uzun Yalıtım ve İnş. Malz. Ltd. Şti.’yi kurdum. Ağırlıklı olarak ısı ve su yalıtımı uygulamaları yaptığımız firmamızda bunların yanı sıra zemin kaplamaları ve ince işler uygulamalarını da gerçekleştirmekteyiz. İşimizi yaparken doğru ürünlerin doğru yerlerde ve doğru şekilde uygulamasını ve müşteri memnuniyetini hedef olarak belirledik, bundan hiç taviz vermemekte kararlıyız. Genellikle yaptığımız işler, bir önceki müşterilerimizin yeni işleri ya da onların referans gösterdiği yeni müşteriler olmaktadır. Şunu önemle belirtmek isterim ki yalıtım binalara değer kazandıran teknik bir konu olup, bir kez yapılan önemli bir uygulamadır. O nedenle geri dönüşü olmayan bu uygulamalarda, doğru malzeme seçimi ve doğru uygulama binanın ömrünü ve değerini kat kat arttırmaktadır. 
Hangi ürün ve hizmetlerinizle inşaat sektörüne çözüm sunuyorsunuz?
Yukarıda da belirttiğim üzere ağırlıklı olarak cephe, ısı yalıtımı, su yalıtımı ve zemin kaplamaları uygulamaları yapmaktayız. Alternatif çözümlerimizle ekonomik ve görsel açıdan yeni uygulamalar yaparak binalara değer katmaktayız.

Isı yalıtımın enerji verimliliğine sağladığı katkı nedir? 

Bilindiği üzere enerji ve çevre tüm dünyada en önemli konuların başında gelmektedir. Enerji üretiminin çok maliyetli olması, fosil yakıtlardan elde edilen enerjinin çevreye verdiği zararlardan dolayı küresel çapta alarm veren çevre kirliliğinin artması nedeniyle son yıllarda yenilenebilir çözümler ve alternatif çözümler hızla tercih edilmektedir. Yapılan bir araştırmada en ucuz enerjinin tasarruf edilen enerji olduğu rakamlarla kanıtlanmıştır. Bugün ülkemizde kullanılan enerjinin yüzde 40’ın üzerinde binalarda kullanıldığı düşünüldüğünde, aslında ısı yalıtımının önemi bir kez daha ön plana çıkmaktadır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, ülkemizde bulunan yalıtımsız binaların tümü doğru olarak yalıtılsa 7-9 milyar$/yıl tasarruf edebilecek bir potansiyel mevcuttur. Bunun anlamı tasarruf edilecek bu rakamla her yıl birçok hastane, okul, havaalanı, fabrika vb. yatırım yapabilecek bir bütçe oluşturmak demektir.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu düşünürsek su yalıtımının bina sağlığı, güvenliği ve konforu açısından önemi nedir? 

Bilindiği üzere ülkemiz önemli bir deprem kuşağı üzerinde bulunmaktadır.1999 yılında depremi yaşamış ve inşaat mühendisi olarak şunu belirtmek isterim ki, maalesef halkımızda hala deprem olmayacakmış gibi düşünen büyük bir kesim mevcut bulunmaktadır. Çok klişe olarak deprem değil alınmayan önlemler bizlere zarar vermektedir. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, mevcut bina stoğumuzun önemli bir bölümü hala depreme dayanıksız olup maalesef riskli yapı durumundadır. Deprem için alınacak önlemlerin başında kentsel dönüşüm gelmektedir. Evet yeni yönetmeliklerle yapılmış binalar eski yapılara göre çok daha güvenilir olmaktadır. Ancak, binanın yeni olmasının yanında binanın dış etkenlere karşı dayanıklı olması da çok önemli bir konudur. Şöyle ki, yeni bir binada eğer su yalıtımı doğru yapılmamışsa, bina konstrüksiyonuna nüfuz eden su donatıda ve betonda korozyona sebep olacak ve taşıma gücü hesaplarında alınan değerlerin altına kısa sürede düşülecektir. Aynı konu binaların dış cephelerinde de geçerli olacaktır. O nedenle sadece su yalıtımı değil ısı yalıtımı da binanın ömrünü ve depreme karşı dayanımını artıran bir husustur. İşimiz gereği birçok binayı ziyaret etmekte ve inceleme yapmaktayız. Özellikle eski binaların bodrumlarında, cephelerinde maalesef içler acısı durumlarla karşılaşmaktayız. Üzücü olan, hane halkı ile görüştüğümüzde herhangi bir güçlendirme için bütçelerinin olmadığı o nedenle sadece yalıtım yaparak bu durumdan kurtulmak istediklerini belirtmeleridir. Eğer ciddi bir deprem seferberliğine başlanacaksa, başta güçlendirme ve yalıtım olmak üzere ucuz faizli uzun vadeli finansman kaynaklarının geliştirilmesi şarttır.