Yurt içi ve yurt dışı pazarındaki önemli projelere çözüm sunan Doka Türkiye, Türkiye inşaat sektöründe yaşanan daralmaya karşılık ihracattaki fırsatlara odaklandı. Kalıp ve iskele sektörünün inşaat sektörünü takip ettiğini hatırlatan Doka Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay, 2018-2019 döneminde farklı büyüklükteki 300 projede yer aldıklarını Kuzey Marmara Otoyolu projesi, Şehir Hastaneleri projesi, İstanbul Havalimanı’nın bunların arasında bulunduğunu söyledi. 

HİZMET VERDİĞİMİZ COĞRAFYA GENİŞLEDİ, İHRACATIMIZ ARTTI

İMSAD verilerinin de desteklediği gibi yeni başlayan projelerin oldukça az ve sınırlı olduğuna vurgu yapan Ender Özatay, “Sektörün yüzde 40 seviyesinde küçülmesine rağmen diğer yandan ihracat çok arttı. İhracat için şanslı bir dönemde olduğumuzu söyleyebilirim. Doka Türkiye’den hizmet alan ülkeler; Irak, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan ve Cezayir. Özellikle Irak ve Azerbaycan’da çok önemli projelere imza attık ve atmaya devam ediyoruz. Satışlarımızın yarısını ihracat oluşturuyor. Şirketimizin merkezi de bunu görerek, Cezayir pazarını da Doka Türkiye’ye verdi. Bu da bizim için çok büyük bir gurur. Böylesi önemli bir projeyi başarı ile sürdüren Doka Türkiye ekibini de ayrıca teşekkür ediyorum” diye konuştu.

IRAK’TA MERKEZ BANKASI, BAKÜ’DE PORT BAKÜ…

Türkiye’ye komşu ülkeler ve Türki Cumhuriyetleri pazarlarının dolar kuru üzerinden şekillenen pazarlar olduğunu, krizlerinin de petrol fiyatları ve kurdaki değişimlerle gerçekleştiğini anlatan Doka Türkiye Genel Müdürü Ender Özatay, “Bu yılki şansımız iç pazarda daralma varken aktif olduğumuz diğer pazarda iyi cirolar yaparak aradaki açığı kapatabilmek oldu. Azerbaycan, Irak, Türkmenistan ve Özbekistan oldukça iyi gidiyor” dedi. Türkiye’den bu bölgelere destek ekipleri yönlendirdikleri bilgisini veren Ender Özatay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Irak’ta halihazırda devam eden Irak Merkez Bankası projesinde yer alıyoruz. Bu proje Ortadoğu’nun en büyük projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Yine Azerbaycan’da Port Bakü Projesi ve La Luna Oteli Proje’sinde yer alıyoruz. Köprü ve konut projelerinde de yer alıyoruz. 

ÇOK KATLI PROJELERDE OTOMATİK TIRMANIR KALIP SİSTEMLERİ TERCİH EDİLİYOR

Ender Özatay, yer aldıkları projelerde, özellikle çok katlı olanlarında Doka’nın otomatik tırmanır kalıp sistemlerinin tercih edildiğini, bu kalıpların zaman ve maliyet açısından avantajları ile oldukça ilgi gördüğünü, yanı sıra klasik sistemlerin de kullanıldığını kaydetti. BIM sistemi hakkında da bilgi veren Özatay, BIM’ın bir platform olduğunu ve bu platformda tüm paydaşların projelerini ortak bir alanda katı bir model üzerinde çalıştıklarını belirtti. Böylece uygulama sırasında çıkabilecek tüm sorunları önceden bu sistem üzerinde görerek çözebildiklerini anlatan Ender Özatay, şöyle devam etti:

“Böylece hem zamandan hem de maliyetten önemli oranda tasarruf edilebiliyor. Eğer bu sistemi yaygınlaştırabilirsek maliyetlerimizi aşağı çekebiliriz ve ürün ve hizmetlerimizi daha ucuza satabiliriz. Türkiye’de kullanılmaya başlandı. Birçok firma tüm ürünlerini BIM’e taşıdı. Bizde örnek 1-2 proje üzerinde çalışıyoruz. Henüz genel kullanıma açmadık. Örnek projeleri tamamladıktan sonra açacağız. Bu yıl sonuna kadar tamamlamış oluruz. BIM teknolojisinin Türkiye için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Çünkü tüm firmaların üzerinde bir maliyet baskısı var. Bu maliyet baskısını aşmak içinde BIM kullanılabilir. Yapılan incelemelere göre inşaat sektöründe verimlilik yüzde 40 seviyelerinde. Bu da şu anlama geliyor. Aslında yaptığımız tüm işlemleri iki defa yapıyoruz. Bu da zaman ve maliyet kaybına yol açıyor. Verimliliği arttıran uygulamaların kullanılması hem inşaat firmaları hem de malzeme tedarik edenler için oldukça değerlidir” diyerek sözlerini tamamladı.