Nisan ayında gerek perakendedeki düşüşün gerekse bazı şantiyelerin çalışmayı tercih etmemesi talepte daralma ve düşüşe neden olduğunu açıklayan Knauf Türkiye Genel Müdürü Ali Türker, şunları söyledi:

“Bu durum özellikle Marmara Bölgesi ve İstanbul’u etkiledi. Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görülmesiyle beraber, olası senaryoları göz önünde bulundurarak çalışma modelimiz ile ilgili nasıl düzenlemeler yapabileceğimizi yöneticilerimiz ile birlikte değerlendirmeye başladık. Sonraki birkaç günde virüsün yayılma hızı ve vakalar ile ilgili haberlerin ivme kazanmasıyla birlikte de üretim ve lojistik operasyonlarımız haricindeki tüm departmanlarımız evden çalışma modeline geçti. Bu süreçte merkez ofisimiz yüzde 95 oranında uzaktan çalışma biçimine döndü. Fabrikalarımızda şu anda üretime devam ediyoruz ancak güvenlik ve hijyen kurallarını maksimuma çıkardık. Gerekli tüm önlemleri alarak vardiyalarımızı tamamen birbirinden bağımsız şekilde yeniden düzenledik. Vardiyalar birbirleriyle kesinlikle karşılaşmıyor. Ancak elbette çalışanlarımızın güvenliği ve sağlığının yanı sıra müşterilere alıştıkları şekilde hizmet vermeye devam etmek önceliğimiz olmaya devam ediyor. Çok sağlam ve esnek bir tedarik zincirine güvenebildiğimiz için mutluyuz. Şimdiye kadar üretimde ve teslimat süreçlerimizde herhangi bir eksiklik yaşamadık. Knauf Türkiye olarak işinizi ve işimizi korumak için mümkün olan tüm önlemleri alıyoruz.

Sürecin belirsizliği devam ediyor. Vaka sayıları iyiye gittiğimizi gösterse de önümüzdeki haftalarda durumun ne şekilde seyredeceğini hiçbirimiz kesin olarak öngöremiyoruz. Bununla birlikte büyük bir aile şirketi olarak, yakın zamanda karşılaşabileceğimiz global zorluklara göğüs gerebilecek esnekliğe ve finansal yapıya sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Zorlu durumların nasıl etkili bir şekilde ele alınabileceği konusunda gerekli durumlarda tüm ilgililer ile yakın temas içerindeyiz. Ve tabii ki farklı öngörüler için oluşturduğumuz farklı senoryalarımız var. Ama şu da bir gerçek ki hiçbirimiz virüsün nasıl davranacağını bilemiyor ve öngöremiyoruz. Her ne kadar çok sayıda önlem, senaryo ve aksiyon planına sahip olsak da bu durum bizi bir belirsizliğe sürüklüyor. Tüm bunların sonucunda sektörümüzü doğrudan ve dolaylı etkileyen pek çok değişken söz konusu. Bir örnek verecek olursam; 2020 yazı için turizmin beklentilerin çok altında kalacak olması, 2021 yılında nasıl olacağının öngörülememesi hem turizm yatırımcılarını hem de sektörümüzü olumsuz etkiliyor.

“EĞİTİMLER İÇİN BU DÖNEMİ FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ”"

Aslında bu kriz şirketlerin teknolojik altyapılarını test edebilmeleri için bir fırsat yarattı. Biz global bir firma olmanın da verdiği avantajla bu geçişi kolay sağlayabilen şirketlerden biri olduk diyebilirim. Global olarak şirketimizin dijital altyapı yatırımlarına verdiği önem ve beyaz yakalı çalışanlarımızın yüksek dijital okuryazarlığı sayesinde uzaktan çalışma konusunda herhangi bir problem yaşamıyor, hatta bu dönemi dijital altyapımızı daha da güçlendirmek ve dijital okuryazarlığımızı daha da arttırmak için bir fırsat olarak görüyoruz. İç ve dış toplantılarımızın neredeyse tamamını online programlar üzerinden gerçekleştiriyoruz. Aynı şekilde yurt içi ve yurtdışı seyahatlerimizi de durdurduk fakat bu durum işlerimizde ve süreçlerimizde bir aksamaya neden olmuyor. Bu dönemde şirket içi planlanmış tüm iç eğitimlerimize online olarak devam ediyor; hatta eğitimler için bu dönemi fırsat olarak görüyoruz. Bu kapsamda 2020 yılı için pazarlama ve satış ekibimizin en önemli projelerinden olan etkinlik, aktivite ve proje yönetimi gibi konularda planlamalarını dijital olarak yapabildiğimiz yeni CRM projemizin tüm süreçlerini ve eğitimlerini online olarak tamamlayarak projemizi canlıya aldık. Aynı zamanda bayi ve üniversite eğitimlerimize de hız kesmeden online olarak devam ediyoruz. 

Çalışma saatlerimde bir değişiklik olmadı. Evde çalışma odamda çalışmaya devam ediyorum. Çok öncelikli durumlar dışında ofise gitmiyorum. Çalışmadığım zamanlarda ailem ile zaman geçiriyorum. Bence sevdiklerinizle olmak motivasyonu ve bağışıklığı kesinlikle arttırıyor. Bu dönemde gündemi takip etmek elbette çok önemli ama çok fazla bilgi kirliliğinin içinde de kaybolmamak ve umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor. Rutini korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Her sabah saat 06.00 gibi henüz kimsenin dışarıda olmadığı zamanlarda yürüyüş yapmaya devam ediyorum. İyi bir futbol izleyicisi olarak her ne kadar bu dönemde maç izleme keyfinden uzak kalacak olsam da liglerin ertelenmesini çok doğru bir karar olarak görüyorum. Diğer taraftan okumak istediğim kitaplara başlamak için güzel bir fırsat yakaladığımı düşünüyorum.”