Corona virüs sürecinin firmalara olan yansımalarını değerlendiren Sima Cephe Genel Koordinatörü Kadir Karakoç, firmaların her daim B planının olması gerektiğini hatırlatarak şu açıklamalarda bulunuyor:

“Aslında insanların ve şirketlerin serüvenlerinde her daim planları vardır. Bu planları sizlere bazen piyasa şartları bazen bir virüs bazen de içinde bulunduğunuz durumlar tetikler.
Dijitalleşme ve teknolojiyi yakın takip ediyoruz. Sektörün gerisinde kalmamak adına ciddi planlar yapıyoruz, gerek insan gücü ve zekası gerekse teknolojik akıllı makinalar ile her daim gelişmekte olan çağın uzağında değiliz. Gelecekte karanlık fabrikaların planlarının yapıldığı zamanın çok uzağında olmadığımızı bilmek tabi ki hedefleri büyük olan firmaların yol haritasında birkaç planı vardır. Bunlardan biri de Sima Cephe ailesidir. 

FİRMALAR TEKNOLOJİYİ, DİJİTALLEŞMEYİ VE YENİLİKCİLİĞİ HER DAİM MUTFAĞINDA HAZIR TUTMALIDIR

İş dünyasının kendini bir noktada check edeceği durumlar vardır tabii ki. Gelecekle ilgili planları olmayan insan gücü ile yola devam etmemeliyiz. Global olarak gelişen dünyayı ve teknolojiyi yakından takip etmeyen firmaların yolları çok kısa olacaktır. Bu bilgiler dahilinde firmalar teknolojiyi, dijitalleşmeyi ve yenilikciliği her daim mutfağında hazır tutmalıdır. Gelecekle ilgili kaygılarımızın ortadan kalkması adına akıllı makinalar ile yola devam etmeliyiz ki, 50 ve 100 yıllık planlarımızı hayal ettiğimiz şekilde gerçekleştirmiş olalım.

“CORONA İNSANLARA TÜM CANLILARLA ORTAK YAŞAMAYI ÖĞRETTİ”

Corona günleri bizlere ne kadar plan yaparsak yapalım, müdahale dahi edemeyeceğimiz bir durumla karşı karşıya bıraktı. Bu zaman diliminde gerek iş temposu gerek ise piyasa şartları sebebiyle vakit ayıramadığımız insanlığımız gereği asıl yapmamız gereken asli vazifelerimizi hatırladık. Çocuklarımız ve aile bireylerimiz ile hoş sohbetler ve güzel vakit geçirmeyi, vaktim yok diye ötelediğimiz insanların dertleri ile dertlenmeyi, henüz yaşımız genç daha vakit var diyerek yapmadığımız ibadetlerimizi, raflara hiç inmeyecek gibi dizdiğimiz kitaplarımızı okumanın zaman sorunu olmadığını ve bunlar gibi yapmayı arzu etmediğimiz güzel şeyleri hatırladık. Buna paralel olarak evde temposu düşük sporlar yaparak ve çiftliğimde at binerek zamanı değerlendiriyorum.  Ayrıca kitap okuyor ve bu günleri gelecek nesillere hatırlatmak adına not defterimi meşgul ediyorum. Aslında boş zamanımız değil çok zamanımız var güzel şeyler yapmak için… Ayrıca çocuk esirgeme yurtlarında ve yaşlı bakımevlerinde kalan insanlara, bu süreçte yalnız olmadıklarını ve her daim gönlümüzde olduklarını unutmamaları için küçük makaleler kaleme alıyor, onların anlayacağı dilden mektuplar yazarak adreslerine yolluyorum. Bu süreçte doğada bakıma muhtaç Allah’ın dilsiz kullarım dediği canlılarla hal oluyorum. Bu vesile ile kısa da olsa doğa ile iç içe yaşama fırsatı buluyorum. Bu corona biz insanlara, tüm yerkürede yaşayan canlılarla ortak yaşamayı ve paylaşmayı öğretti, dünya sadece bizim değil!”