Geberit Türkiye Genel Müdürü Ufuk Algıer, Coronaya karşı aldıkları önlemleri ve B planları hakkında şu açıklamalarda bulunuyor:

“Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen ve tüm dünyada etkisini gösteren koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle maalesef ülke olarak bu salgına odaklanmış durumdayız.  Bir yandan kişisel ve toplumsal olarak sağlıkla ilgili kritik bir süreç yaşarken, bir yandan da Geberit olarak bu zorlu sürecin içerisinde yeni bir düzen oluşturmaya çalışıyoruz. Koronavirüs ile etkin mücadele kapsamında dünya genelinde çok sayıda kurum ve kuruluş evden çalışma kararı aldı. Biz de alınması gereken önlemlerin geleceğimizi şekillendireceğinin farkındalığıyla ve yetkililerimizin önerilerini dikkate alarak 16 Mart itibariyle evden çalışma sistemine geçiş yaptık.  Elbette ki bu süreçte önceliğimizin sağlık; fakat ülke ekonomisinin akışını sürdürebilmesi için kurumsal sorumluluklarımız gereği iş süreçlerimizi titizlikle, aksatmadan yönetmeye devam ediyoruz. İş akışımız ofisteki şekliyle devam ediyor. Telefonlarımız sürekli açık bulunuyor. Toplantılar belirli periyotlarla online olarak gerçekleştiriyor. 

“ÜRETİMİNİN ŞU SÜREÇTE DURMASI SÖZ KONUSU DEĞİL”

Öte yandan her departmanda online eğitimler yürütülerek iç iletişimi kuvvetlendiriyoruz. Geberit global bir marka ve finansal gücünün avantajıyla üretiminin şu süreçte durması söz konusu değildir. Üretim faaliyetlerimizin akışında bir değişim yok. Yalnızca pandeminin insan sağlığı üzerindeki risklerini bertaraf etmek üzere iş yapış modellerimizde birtakım değişiklikler oldu. Daha dijital bir platform üzerinden organize oluyoruz. Satış sonrası hizmetlerimiz bu süreçte devam ediyor ve çalışanlarımızın sağlığını göz ardı etmemek üzere taleplere minimum düzeyde cevap veriyoruz. Onarım için gidilemeyen yerlere bilgi veriyor, ilgili arıza veya sorun hakkında müşterilerimizi bilinçlendiriyoruz. Onarıma gidildiği taktirde ise sağlık risklerini göz önünde bulundurarak önlemlerimizi maksimum düzeyde tutuyoruz. Öncelikle şunu söylemek isteriz ki çalışanlarımız tedbirler konusunda bilgilendiriliyor, gelişmeler takip edilerek güncellemelerle tedbirler revize ediliyor. Çağrı merkezi yönlendirmelerinde ve direk arayan müşterilerimizden 14 gün içerisinde yurtdışı seyahati yapıp yapmadıklarını öğreniyoruz. Müşterilere gidildiğinde maske ve eldiven gibi koruyucu ekipmanlar çalışanlarımızın yanında bulunduruluyor ve kullanılması sağlanıyor. Süreci en kısa sürede atlatmak için tedbirleri kurallara uygun bir şekilde uygulamanın bu sureci kısaltacağını düşüyorum.

Daha önce de belirttiğim gibi kısa ya da uzun vadede Geberit’in ekonomik anlamda süreçten negatif etkilenmesini öngörmüyoruz. Bununla birlikte, sosyal mesafe kuralları ve sosyal izolasyon gereği Türkiye’de sektör genel anlamda süreçten etkilenecektir. Çalışan sağlığı önceliktir zira kaybedilen insan kaynağını tekrar elde etmek oldukça zordur. Bu anlamda tüm firmaların bu öncelikle operasyonel kararlarını alacağını biliyoruz. Bunun getirisi olarak da daralmaların meydana gelmesini sürecin akışı içerisinde olağan görüyoruz. Elbette en az hasarla sürecin sona ermesi ve ekonomik refahın en kısa sürede elde edilmesi en büyük temennimiz. 

Geberit, Ar-Ge’den üretime, iletişimden inovasyona kadar her alanda sürdürülebilir stratejiler belirleyen bir marka. 2020 yılında 5G geçişi için deneme çalışmaları da yürütülüyor böylece 50 milyar nesnenin birbirini aynı anda gördüğü bir dünyada yaşıyor olacağız. Artırılmış gerçeklikle pek çok şeyi gerçekleştirebileceğiz. Daha az insan gücüne ihtiyaç duyan, dışarıdan müdahale edilebilen, hijyen noktasında zirvede olan ürünler olacak hayatımızda. Teknolojinin hızla gelişmesinin hayatımızı kolaylaştırdığı yadsınamaz bir gerçek. Bu baş döndüren hıza, son dönemlerde banyo mekanlarının da ayak uydurduğunu gözlemliyoruz. Dijitalleşmeden nasibini alan bu tasarımlar sayesinde ise banyolar ve genel mekanlar artık daha konforlu ve hijyenik. Öte yandan teknolojinin sağlamış olduğu bu faydalar sayesinde, akıllı klozetlerden kumanda kapaklarına kadar her şey sensörlerle buluştu. Kullanıcıların yaşamını kolaylaştırmak adına yapılan bu yenilikler, markaların da Ar-Ge çalışmalarını önemli ölçüde artırdı. Geberit, otomasyon sistemlerine yatırım yapan, küresel ekonominin prensiplerinin takibiyle kendi iş planını en üstün düzeyde geliştirip uygulayan, akılla büyüyen bir şirket.  Dolayısıyla aklın ve inovasyonun çağı aynı zamanda Geberit’in çağıdır. Bu bağlamda Ar-Ge destekli inovasyonun, sürdürülebilir büyümenin en önemli parçası olduğuna inanıyoruz. Geberit olarak her yıl ciromuzun yaklaşık yüzde 3’ünün Ar-Ge çalışmalarına ayırıyor ve sürdürülebilir bir şekilde müşterilerinin yaşam kalitesini artırmak için gelişmiş teknolojileri kapsamlı teknik bilgi birikimimiz ile birleştiriyoruz. Öte yandan Geberit olarak simülasyon teknolojileri noktasında sektör lideri olduğumuzu söylemek mümkün. Simülasyon teknolojilerimiz sayesinde gerekli tüm veriler kaydediliyor. Bu, 10 yılı aşkın bir süredir zaten kullandığımız bir teknoloji. Aynı zamanda Avrupa’daki üniversiteler ile yakın iş birliği içinde yeni teknolojilerimizle ilgili araştırma projeleri üzerinde çalışıyoruz. 

Bu süreçte bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için, beslenme, spor, stres yönetimi gibi temel esaslara dikkat ediyorum.  Yüksek proteinli meyve ve sebzeler tüketiyorum. Kişisel hijyen detaylarına hassasiyet gösteriyorum ve düzenli egzersiz yapıyorum. Yanı sıra uyku düzenimi bozmamaya gayret ediyorum. Ayrıca kendimizi geliştirdiğimiz, kendimize vakit ayırdığımız bir dönem olsun bu dönem. Olumlu yanlarını görelim, bol bol kitap okuyarak kişisel gelişimimize katkı sağlayacak detaylarla vaktimizi değerlendirelim. Psikolojik olarak rehabilite olmak üzere resim, müzik gibi sanatsal hobilere de zaman ayırabiliriz.”