Zebra Yapı’nın başarı hikâyesini öğrenebilir miyiz?

Ülkenin en iyi kuruluşlarında yaklaşık 22 yıllık saha tecrübemizi tamamladıktan sonra 2013 yıllında Zebra Yapı ve 2020 yılında Eko Yalıtım firmalarını kurarak taahhüt işlerinde hizmet vermeye başladık. Faaliyet alanlarımız özelikle proje ve proje sonrası uygulama işleri ile teknik çözümler sunmak. Aynı anda projelerde birbirinden farklı sıralı imalatların uygulanmasında, takım çalışmasına uyumlu uzman teknik kadrolarımız ile hizmet vermekteyiz. Faaliyet alanlarımızda geçmiş tecrübelerimizden kazandığımız deneyimleri ve bilgi birikimini gelişen teknoloji ile yasal mevzuatlara göre güncelleyerek, bu potansiyelimizle yapı ve sanayi tesislerinde tek bir kurumsal yapı altında geniş isteklerden en küçük ihtiyaçlara kadar hizmet verecek şekilde faaliyet göstermekteyiz. Zebra Yapı ile müşterilerimize anahtar teslimi projelerde çözüm ortağı olmanın yanı sıra dış cephe mantolama, su ve ses izolasyonu, çatı kaplama işlerinde uzun süre hizmet vermemizin ardından yalıtım sektöründeki gelişmeleri göz önünde bulundurarak daha çevreci çözümlere odaklandık. Bu kapsamda çevreci yalıtım malzemeleri üretmek üzere 2020 yılında Eko Yalıtım firmamızı da kurduk. Eko Yalıtım’ın isim patentini aldık. Amacımız bu markamızla geri dönüştürülebilir, çevre sağlığına saygılı yalıtım ve dekor malzemeleriyle müşterilerimize hizmet vermek. Zebra Yapı uygulama işlerinde faaliyet gösterirken, Eko Yalıtım olarak iki adet su izolasyon malzemesini üreterek müşterilerimize hizmet vermekteyiz.

Isı yalıtımın enerji verimliliğinin sağlanmasında önemi nedir?

Gelişmiş ülkelerdeki yapılarda temelden çatıya kadar ısı yalıtımın uygulandığını gözlemliyoruz. En az girdiyle maksimum çıktı elde edilerek verimlilik sağlanmaya çalışılıyor. Mevcut yapılarını, gelişen yeni teknolojiyle yenileyerek daha verimli hale getiriyorlar. Ülkemizde ise hala ısı yalıtım kalınlığının ne kadar olması gerektiği konuşuluyor. Tüketici nezdinde ürünün kalitesinden çok fiyatına, firma açısından ise işin karına odaklanılıyor. Halbuki ısı yalıtım enerji tasarrufu, çevre sağlığı ve özellikle fosil yakıtlara maruz kalmamak için tercih edilmesi gerekiliyor. Fosil yakıt ne kadar az kullanılırsa o kadar çok bağımsız bir politikamız olur. Bu sebeple çevreci çözümlere daha fazla önem vermeliyiz.

Isı yalıtım uygulamalarınızda hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz?

Çalışmalarımızda yalnızca ülkemizdeki standartları değil uluslararası standartları da dikkate alıyoruz. İZODER gibi sektöre bileşenlerini bir arada tutan kurumların önemsediği değerleri de baz alıyoruz. Çalışmalarımızda uluslararası standartlara sahip, yangın güvenliğine uygun, çevreci malzemeleri kullanmayı tercih ediyoruz. Projenin ihtiyacına uygun doğru malzeme ile en doğru uygulamayı gerçekleştirerek projeye fayda sağlıyoruz. Ülkenin geleceğinin tasarrufta; çevrenin geleceğinin ise
yalıtım kullanılmasında ve fosil yakıt kullanımının minimize edilmesinde olduğunu bildiğimiz için sektöre gönül vermiş bir firmayız.

Mevcut binalarda Enerji Kimlik Belgesi olmayan bina ve dairelerin alım-satım ve kiralama işlemleri yapılamayacağı gündeme getirilmişti. Bu durum sektörü nasıl etkiler?

Mevcut binaların alım, satım ve kiralama işlemlerinde başlangıçta zorunlu kılınan bu Enerji Kimlik Belgesi, daha sonra ev sahibi ile müşteri arasında gönüllülük esasına bırakıldı. Ülkemizde ulusal güvenlikten sonra en önemli sorunun enerji verimliliği olduğunu düşünürsek bu gelişmeyi çok da doğru bulmuyorum.

Isı yalıtımı konusunda bilincin artması, sürecin hızlanması için daha fazla neler yapılmalı sizce?

Özelikle ülkeyi yönetenler bilinçli bir nesil, toplum ve anlayış oluşturmalılar. Daha ilkokuldan itibaren birey çevre sağlığının korunması için su, enerji tüketimi konusunda bilinçlendirilmeli. Ülkemizde acilen alternatif enerji kaynakları, enerjinin verimli kullanılması ve çevre bilicinin artırılması ile tüketim konusunda bilinçli bir toplum ve güçlü bir ülke olmamız için ulusal eylem planını oluşturulmalı. Unutmayalım dünyamız çok hızlı bir şekilde tükeniyor.