ÇATIDER yaptığı nitelikli çalışmalarda çatı sektörüne yön vermeye ve sektörü bilinçlendirmeye devam ediyor.

ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal çatılarda yaşanan iş kazalarına dikkat çekerek, “Çatılarda çalışacak kişilerin yüksekte çalışma ve iş güvenliği konularında eğitimleri ve sertifikaları olmalı. Böylece çatı ustalarının yeni teknolojilere uyum sağlamaları, mesleki bilgi ve tecrübelerini geliştirmeleri mümkün olur” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafınca ‘Binaların çatılarında toplanan yağmur sularının arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere bahçe zemini altında bir depoda toplaması amacıyla yağmur suyu toplama sistemi yapılması zorunluluğu” getirildi. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörü nasıl etkiler sizce? 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Ocak 2021’de Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelikle, kuraklık sorununun giderek artması da dikkate alınarak, artık 2 bin metrekareden büyük parsellerde inşa edilecek tüm binaların çatılarında toplanan yağmur sularının, bahçe sulama veya arıtılarak bina ihtiyacında kullanılmak üzere bahçe zemini altında bir depoda toplaması amacıyla "yağmur suyu toplama sistemi" yapılması zorunluluğu getirildi. Ayrıca belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kurumlara, daha küçük parseller için de bu konuda zorunluluk getirebilmeleri yetkisi verildi.

Biz daha önce paylaştığımız demeçlerimizde belirttiğimiz gibi bu süreci destekliyoruz. Bu uygulamanın yapılacağı zorunlu parsellerde kaplama malzemesi seçiminde malzemenin mimari tasarımla uyumlu olması, iklim koşullarına karşı direnci, kullanım ömrü gibi etkenlerin yanı sıra yağış suyu ile etkileşimi de dikkate alınması gerekmektedir. Zira çatı kaplama malzemeleri üretildikleri malzemelerin özelliklerinden dolayı yağış sularının toplanmasına doğrudan etki etmektedir.  Seçilecek ürünlerin su emme ve suyu iletim değerleri sonuca doğrudan etki edecektir. Yasalarla zorunluluk getirilmesi sektörü elbette etkileyecektir ve daha küçük parsellerde de belediye ve yetkili kurumlarca da zorunluluk olması gelişimi sağlayacaktır. Ama bu durumu sektörün hareketlenmesi gibi bir durum olarak düşünmemek gerekir, bu ortalama süreçli bir hareketlilikle sınırlı kalacaktır. Bu daha çok sürdürülebilirlik ve ülkemiz ve dünyamız için bir gerekliliktir. 

Mevcut binalarda çatılarda gerçekleştirilecek renovasyon çalışmalarında malzeme tercihinde ve işçilikte neye dikkat edilmeli sizce?

Kaplama malzemesi seçiminde malzemenin mimari tasarımla uyumlu olması, iklim koşullarına karşı direnci, kullanım ömrü gibi etkenlerin yanı sıra merdiven altı ürün olmaması da önemli bir etken. 
İki yıl önce ikincisini düzenlediğimiz ve pandemi nedeniyle ara verdiğimiz Genç Çatıcılar Yarışması ile ‘Türkiye’de bina çatılarının doğru malzemelerle, yetkin uygulamacılarla, standartlara ve iş güvenliği kurallarına uygun olarak oluşturulmasına dikkat çekmeyi’, ‘Alanında başarılı ve ihtisas sahibi uygulamacıların ödüllendirilmesi yoluyla iyi uygulamaları özendirmek ve yaygınlaştırmayı’ ve ‘Uygulamacı, işveren ve son kullanıcıları bilinçlendirerek, sektöre çok yönlü katkı sağlamayı’ amaçladık ve çalışmalarımız sürüyor. Çatı sektörünün en büyük kuruluşu olarak, sektörün gelişmesi ve eğitimli iş gücümüzün artmasına yönelik çok önemli çalışmalar yürütüyoruz.

Kaliteye, sadece doğru malzeme ve doğru işçilikle ulaşılabilir. Kaliteli ürün, ancak doğru bir işçilikle birleştiği zaman anlamlı hale gelir. Doğru bir işçilik ise doğru eğitimin işçiye aktarılmasıyla mümkün olur. İş kazalarının olmaması için doğru eğitim almış bu eğitimi pratikle desteklemiş belgeli elemanlar olmalı. 

Sektörünüz açısından iş güvenliğini nasıl değerlendiriyor, iş güvenliğinin artması için neleri öneriyorsunuz?

İş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlere büyük görev düşüyor. 6331 Sayılı Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu, bünyesinde sadece bir çalışanı dahi olsa tüm işverenleri ilgilendiriyor, işverene birçok yükümlülük getiriyor ve ağır cezai yaptırımlar öngörüyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 25/05/2015 tarihinde yayımlamış olduğu ilk tebliğ ile 40 meslekte, 24/03/2016 tarihinde yayımlamış olduğu ikinci tebliğ ile 8 meslekte, 26/09/2017 tarihinde yayımlamış olduğu üçüncü tebliğ ile 33 meslekte, 11/11/2018 tarihinde yayımlamış olduğu dördüncü tebliğ ile 36 meslekte, 03/10/2019 tarihinde yayımlamış olduğu beşinci tebliğ ile 26 meslekte ve 9/4/2021 tarihinde yayımlamış olduğu altıncı tebliğde ise 40 meslekte olmak üzere toplam 183 meslekte belge zorunluluğu bulunmaktadır.

2012 yılında yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile iş kazaları hakkında kapsamlı bir düzenleme getirilmiştir. Bununla birlikte şantiyelerde İSG uzmanları vasıtasıyla kazaları önlemeye yönelik eğitim çalışmaları da devreye girmiştir. Ancak maalesef iş kazalarında önemli bir azalmanın olmaması, ölüm ve ciddi yaralanma ile sonuçlanan kazaların devam etmesi, uygulanan kanun ve düzenlemelerin, şantiyede alınan tedbirlerin yeterli olamadığını göstermektedir. Bu doğrultuda, uygulanan yasal tedbirlerin ötesinde daha kapsamlı teorik ve pratik eğitimlerle, sektörde yer alan tüm tarafları kapsayacak şekilde farkındalık artırıcı uygulamalara geçilmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Çatılarda çalışacak kişilerin yüksekte çalışma ve iş güvenliği konularında eğitimleri ve sertifikaları olmalı. Böylece çatı ustalarının yeni teknolojilere uyum sağlamaları, mesleki bilgi ve tecrübelerini geliştirmeleri mümkün olur. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin meslek içine yayılması ve bu konudaki bilinç düzeyinin, işverenler ve çalışanlarla sınırlı kalmayıp sektöre hizmet veren tüm taraflar ve çalışan ailelerini de içerecek biçimde artırılması sağlanmalıdır.

Sektör açısından bu yıla yönelik öngörülerinizi öğrenebilir miyiz?

İnşaat sektörü faaliyetleri ile çatı malzemeleri yurt içi satışları arasında doğal bir ilişki bulunuyor. İnşaat sektörü faaliyetleri genişlediğinde iç pazarda malzeme satışları da yükselme gösteriyor. Sektöründe devam eden işler, ağırlıklı olarak süren faaliyetler çatı malzemeleri sanayisini de olumlu etkilemeye devam etti. Faaliyetlerdeki büyüme ivmesinin, kademeli açılma ve mevsimsellik ile önümüzdeki aylarda devam etmesi bekleyebiliriz. Çatı malzeme sektörü olarak ihracat pazarlarına ağırlık verildiği ve iç pazara yönelik yenilenme pazarının ön plana çıktığı bir süreç yaşamamız muhtemel. Özellikle yaz mevsimi, çatı yenileme, tadilat ve yalıtım çalışmalarını hareketlendirecektir.