Yıkıcı inovasyon, proses sistemlerinde CO2 emisyonlarının yanı sıra çevre risklerini de önemli ölçüde azaltmaya yardımcı oluyor. SVA R2, yeşil hidrojen üretmek için geleceğin proses sistemlerinde kullanıma,  karbon yakalama ve depolama uygulamalarına da uygun. Bosch Rexroth yeni iş alanlarından sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Fechner, “Söz konusu sürdürülebilirlik olduğunda, inovasyonlar hızlı ilerlemenin elde edilmesinde hayati bir role sahip. SVA R2 ile Bosch Rexroth, proses endüstrisine tamamen yeni bir çözüm sunuyor. Bugüne kadar ilk kez kullanıcılar konvansiyonel hidrolik silindirleri, sahada kanıtlanmış güvenlik sistemlerine sahip olan ve ekstra bir alan kaplamayan elektrikli tahrik sistemleriyle değiştirebiliyor” dedi. 

SVA R2 Su Altı Valf Aktüatörü, proses sistemlerinde valfleri açıyor ve kapatıyor. Su altı fabrikalarında, bu işlem bugüne kadar genellikle kilometrelerce uzunluktaki hidrolik hatlarla beslenmesi gereken hidrolik silindirler tarafından gerçekleştiriliyordu. Daha fazla alana ihtiyaç duymaları, akülü acil durum güç kaynağının çok pahalı olması ve sahada kanıtlanmış güvenlik sistemlerini entegre etmenin mümkün olmaması nedeniyle bunları elektrikli tahrik sistemleri ile değiştirmeye yönelik önceki girişimler başarısız olmuştu.

Bosch Rexroth’tan bir geliştirici ekibi, yıkıcı inovasyon ile bu zorlukların üstesinden geldi. SVA R2 Su Altı Valf Aktüatörü, bir elektrikli tahrik sistemini, sahada kanıtlanmış güvenlik sistemlerini ve bir hareket kontrol sistemini bir araya getiriyor ve normalde hidrolik silindirlerin kullandığından daha fazla alan gerektirmiyor. Modül, 4.000 metreye kadar olan derinliklerde su altında kullanım için tasarlandı.

GELECEĞE YÖNELİK UYGULAMALAR İÇİN ÇEVİK GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ 

Aktüatörlerin elektrifikasyonu, proses sistemlerinin CO2 ayak izini önemli ölçüde iyileştirir. Sonuç olarak, kilometrelerce uzunluğundaki hidrolik hatlara ve merkezi hidrolik güç ünitesine artık ihtiyaç duyulmuyor. Sensörlere yönelik mevcut güç kaynağı, tahrik sistemlerine güç vermek için de kullanılabiliyor. Alandan tasarruf sağlayan bir tasarımla, onlarca yıldır kendilerini hidrolik silindirlerde kanıtlamış olan güvenlik sistemleri, daha önceki tüm yaklaşımlarda mümkün olmayan bir şekilde entegre edilebiliyor. Buna ek olarak, hareket kontrol sistemi de çalışma durumlarının izlenmesini sağlıyor. Bu takip, hassas ekosistemlerin güvenliğini daha da artırıyor. 

Bosch Rexroth’taki Su Altı Valf Aktüatörü ekibi, çevik geliştirme yöntemleri kullanıyor ve operatörler, tedarikçiler ve uluslararası üniversitelerle yakın bir şekilde çalışıyor. Tasarlanan ilk uygulamalardan biri, enerji üretimi için su altı üretim tesislerinin elektrifikasyonudur. Su Altı Valf Aktüatörü SVA R2 sayesinde, bu tesislerin satın alma ve işletim maliyetleri azaltılıyor ve hiç olmadığı kadar enerji verimli ve güvenli hale getiriliyor. Diğer kullanım alanları arasında, açık deniz rüzgar enerjisi santrallerinin daha sonrasında boru hatları aracılığıyla karaya taşınan yenilenebilir enerji ve hidrojen üretmesi gibi yeşil hidrojen üretimine ilişkin geleceğe yönelik proses sistemleri yer alıyor. Tahrik sistemi, atmosferden CO2’nin temizlenmesi için karbon yakalama ve depolama sisteminin kullanılması ve önceki su altı üretim tesislerinde suyun altında depolanmasına ilişkin ilk planlarda da önemli bir role sahip.   

Bosch Rexroth, özel olarak geliştirilen test tezgahında su altı uygulamalarına yönelik en katı uluslararası standartlara göre tam ölçekli prototipleri test ediyor. Diğer uygulamalarla karşılaştırıldığında, kullanılan parçalar ve modüllerin işlevleri ve güvenliği açısından en yüksek gereksinimleri belirliyorlar. İlk pilot testler, 2021’in üçüncü çeyreğinde başlayacak.