YELİZ YİRMİBEŞ LALE - Türkiye bir deprem ülkesi, özellikle İstanbul başta olmak üzere birçok şehirdeki konutlar depreme karşı güçlü değil. Konutların güçlendirilmesi can güvenliği açısından önemli. Konut binalarının güçlendirilmesinde nasıl bir yol izliyorsunuz?

Vatandaşların firmamıza yaptıkları müracaat üzerine binalarının depreme karşı güçlü olup olmadığını test ediyoruz. Beton, demir numunelerini test ediyor, zemin etüdü yapıyor ve en önemlisi binayı sistem olarak çözümleyerek depreme karşı davranışlarını ölçüyoruz. Bu test çalışmalarının sonucunda bir rapor hazırlıyoruz. Ayakta durması dahi mucize olan binalarla karşılaştığımız gibi sağlam raporu verdiğimiz binalar da oluyor. Rapora göre vatandaş binasının 6306 sayılı “Kentsel Dönüşüm Yasası” kapsamında yeniden yıkılıp yapılması ya da güçlendirilmesi kararını alıyor. Önemli olan bir binanın depremde hizmet edebilir nitelikte olması. Buradan hareketle, bina ayakta kalacak ya da az hasar görecek şekilde depremi atlatabilecek ise güçlendirilmesini öneriyoruz.  

Çalışmalarınızda hangi yapı teknolojilerini kullanıyorsunuz? 

Çalışmalarımızda dünyadaki en son teknolojileri kullanarak yapıları güçlendiriyoruz. Yapının ihtiyacına göre hangi yöntemi kullanacağımızı belirliyoruz. Perde ilavesi klasik yöntemlerin yanı sıra 2000 yılından itibaren kolon ve kirişlerde karbon fiber uygulamasını da gerekli gördüğümüzde gerçekleştiriyoruz.  Son yıllarda hastanelerde uygulanan sismik izolatörler, gerek duyulduğunda konutlarda da uygulanabilir.  Bu teknolojinin kullanılması teşvik edilmeli. Sanayi yapılarının depreme karşı güçlendirilmesi önemli. Neticede bu tesislerde binlerce insan çalışıyor. Olası bir depremde bu sanayi yapıların hasar görmesi demek, ülke ekonomisinin de olumsuz etkilenmesi anlamına geliyor. Sanayi yapılarının depreme karşı dayanıklı olması konusunda devletin risk raporları istemesi, birtakım adımlar atması gerekiyor. Sanayi yapılarında güçlendirme çalışmalarının işletmelerin faaliyetlerini durdurmadan yapabilmek önemli. Çünkü faaliyetlerin durması demek, işletmenin maddi kaybı demek. Sanayi yapılarındaki birleşim noktalarına damperler uygulayarak yapıyı güçlendiriyoruz. Zaman gittikçe daralıyor. Bir an önce yapılarımızı depreme karşı güçlendirmeliyiz. 

Son günlerde art arda deprem yaşanıyor, ancak çok fazla nitelikli olmayan konut var. Binaların daha hızlı bir şekilde güçlendirilebilmesi için hangi adımlar atılmalı?

6306 sayılı “Kentsel Dönüşüm Yasası” kapsamında riskli yapıların yıkımı konusunda 2/3 çoğunluğunun karar alması yeterli iken, güçlendirme kararı için 4/5 çoğunluk sağlanması gerekiyor. Bu oran binaların güçlendirilmesini zorlaştırıyor. İstanbul’da 40 yaş üstü, yani 1980 ve öncesinde inşa edilmiş bina sayısı 262 bin. Bu, İstanbul’da şu anda 3,5 milyon insanın riskli binalarda yaşadığı anlamına geliyor. İBB’nin yaptığı araştırmaya göre 7,5 şiddetindeki bir depremde 490 bin binanın hasar göreceği, 52 bin binanın ise ağır hasar göreceği belirtiliyor. Bu kadar binayı yıkıp yeniden yapmak 10 yılda dahi mümkün değil; ancak güçlendirme çalışmaları ile çok kısa sürede bu binalar depreme karşı dayanıklı kılınabilir. Bu sürecinin hızlanması için binaların güçlendirilmesinde 2/3 çoğunluğunun kararı alınmalı. Daha fazla beklemek için zamanımız yok… Çok hızlı bir şekilde karar verip harekete geçilmeli. Öte yandan binayı yıkıp yaptığınızda KDV yüzde 1 iken, güçlendirdiğinizde KDV yüzde 18. Aynı şekilde bina güçlendirmesinde de KDV yüzde 1 olmalı. Bununla birlikte, kira desteği verilmesi gerekiyor. Bankalar konut kredisi veriyor, bu konut kredisi faiz oranında düşük faizli konut güçlendirme kredisi verilmeli. Bir binanın yıkılıp yeniden yapılması yaklaşık 2 yıl sürerken, 6 aylık bir güçlendirme çalışması ile insanlar çok daha kısa sürede güvenli yapılara sahip olabilir.