Dünya genelinde yaklaşık uçuşa açık 45 bin havalimanı bulunuyor ve bu havalimanlarından her gün 100 binden fazla uçuş gerçekleşiyor. Sadece en büyük 50 havalimanın yılda taşıdığı yolcu sayısı 3 milyara yakın. Bu yoğun trafiği yönetmek, sadece havacılık sektörünün değil, küresel ekonominin de sağlıklı bir şekilde işlemesi için hayati öneme sahip. Teknolojinin hızla geliştiği bu dönemde, havalimanları da dijital dönüşümün merkezine yerleşmiş durumda. Bu dönüşümün en kritik bileşenlerinden biri ise dijital ikiz teknolojisi.

DİJİTAL İKİZ TEKNOLOJİLERİYLE OPERASYONEL MÜKEMMELLİK

Dijital ikiz teknolojisi, fiziksel havalimanlarının dijital bir kopyasını oluşturarak, gerçek zamanlı verilerle sürekli olarak güncellenen sanal bir model sunuyor. Bu model sayesinde, havalimanlarındaki tüm operasyonel süreçler optimize ediliyor, güvenlik artırılıyor ve çevresel sürdürülebilirlik sağlanıyor. Özellikle günlük 100 bin uçuşun gerçekleştiği bir dünyada, bu teknolojinin sunduğu imkanları kullanmak operasyonların sorunsuz ve verimli ilerlemesi adına hayati önem taşıyor.
 
Son araştırmalar ve sanal ile karma gerçeklik (VR/MR) teknolojisindeki gelişmeler, insanlara yardımcı olabilecek 3D ortamda etkileşimli dijital ikiz tasarlama potansiyeli sunuyor. Bu bulgular, karma gerçeklik (MR) tabanlı havalimanı dijital kule sisteminin, hava trafiği yönetim operasyonlarında yüksek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.

HAVA TRAFİĞİ YÖNETİMİNDE DİJİTAL İKİZ DEVRİMİ 

Dijital ikiz teknolojisi, hava trafiğinin daha etkin bir şekilde izlenmesine ve yönetilmesine olanak tanıyor. Uçuş güzergahları, hava durumu ve uçak hareketleri gibi veriler, dijital ikiz modelinde anlık olarak işleniyor ve bu sayede trafik yoğunluğu, gecikmeler ve hava durumu gibi değişkenler proaktif bir şekilde yönetiliyor. Bu teknoloji, havaalanlarındaki operasyonel verimliliği artırırken, uçuş güvenliğini de üst seviyeye taşıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVALİMANLARININ ANAHTARI ENERJİ VERİMLİLİĞİNDEN GEÇİYOR

Dijital ikiz teknolojisi, havalimanlarında enerji verimliliğini artırmak için yenilikçi çözümler sunuyor. Akıllı enerji yönetim sistemleri, havalimanlarındaki enerji tüketimini optimize ederken, aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu da kolaylaştırıyor. Bu durum hem maliyetlerin düşürülmesini sağlıyor hem de çevresel etkileri minimuma indiriyor

"Dijital Dönüşüm Süreçlerini Hızlandırmak İçin Oldukça Etkili Çözümler" "Dijital Dönüşüm Süreçlerini Hızlandırmak İçin Oldukça Etkili Çözümler"

GÜVENLİK VE İZLEMEDE HAVALİMANLARINDA YENİ DÖNEM

Günümüzde havalimanlarının güvenliği, sadece yolcular için değil, aynı zamanda küresel güvenlik için de kritik bir öneme sahip. Dijital ikizler, havalimanlarındaki güvenlik kameralarından elde edilen verileri analiz ederek potansiyel tehditleri önceden tespit edebilir. Bu sayede, olası tehlikeler minimize edilerek yolcu güvenliği üst seviyeye çıkarılır.

YOLCU DENEYİMİ ÜST SEVİYEYE ÇIKIYOR

Dijital ikiz teknolojisi, yolcu akışını izleyerek havalimanlarındaki sıkışıklıkları önlemeye yardımcı oluyor ve kişiselleştirilmiş hizmetlerin sunulmasını sağlıyor. Yolcuların havalimanlarındaki deneyimi, dijital ikizler sayesinde daha hızlı, daha güvenli ve daha konforlu hale geliyor.

BAKIM VE OPERASYON YÖNETİMİ İLE ARIZALARI ÖNCEDEN TESPİT ETMEK MÜMKÜN

Havalimanlarında kullanılan ekipmanların ve altyapının durumu, dijital ikizler aracılığıyla sürekli izleniyor. Bu sayede, arızalar oluşmadan önce tespit edilerek önleyici bakım yapılabiliyor. Böylece operasyonel kesintiler en aza indirilirken, havalimanlarının verimliliği de artıyor.
 
Akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için 44 yıldır bilişimin gücünü kullanan SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, “Dijital ikiz teknolojisi, havalimanlarının operasyonel verimliliğini, güvenliğini ve sürdürülebilirliğini artıran devrim niteliğinde bir teknoloji. Bu teknoloji, havalimanlarının küresel ulaşım ağlarında rekabet avantajını korumasını sağlarken, aynı zamanda yolcu deneyimini de iyileştiriyor. Havalimanlarının dijital ikiz teknolojisi ile yenilikçi bir şekilde yönetilmesi, sadece günümüzün değil, geleceğin de ulaşım ihtiyaçlarına yanıt verebilecek bir altyapı sunuyor. Bu dönüşüm, havacılık sektörünün karşılaştığı zorlukları aşmasına ve küresel ölçekte daha etkin bir hizmet sunmasına olanak tanıyor. Dünyada birçok havalimanı bu teknolojiyi kullanarak operasyonları mükemmelleştiriyor. Bu sayede hem verimlilik hem de yolcu memnuniyeti açısından öne çıkıyor. Havacılık sektöründe atılım yapan bir ülke olarak bizim de havalimanlarımızda bu teknolojiyi kullanmaya başlamalı ve rekabette pozitif ayrışmalıyız” dedi.

Editör: Haber Merkezi