Kur şokundan sonra, bazı kurumların konkordato ilan etmesiyle yaşanan kartopu etkisinden çok sayıda kurum etkilendi. Ardından yargıtayın, şahısların da konkordato ilan edebileceğine yönelik hükmü ile “sıkıntıdayım” diyenlerin sayısı arttı. Art niyetli yaklaşımlara karşı, Adalet ve Maliye bakanlıkları, bankalarla istişare yaparak, tüm tarafları koruyacak yeni bir düzenlemeyi tesis etti.

KONKORDATO DÜZENLEMESİ NE GETİRİYOR?


Buna göre, geçici süre verilmesinden, bağlantısız denetçilik müessesesine kadar ki zincire de yeni düzenleme getiriliyor. Borçlarını zamanında ödeyemeyeceğini söyleyen şirket, bu durumu gösteren belgelerle mahkemeye başvuruyor. Mahkemede işçi alacakları dışındaki tüm takipleri belli bir süre için durdurabiliyor.

Mahkemeye sunulan ve sıkıntılı durumu gösteren belgelerle, buna bağlı ödeme planının gerçekçiliğini ise bağlantısız denetçilik mekanizması inceleyip, raporlaştırıyor.
İşte mahkeme, bu bağımsız incelemeye göre karar verebiliyor. KOBİ’ler bu noktada, mali müşavirlerden bu tür raporlar alıyordu. Ancak bundan sonra bu mümkün olmayacak. Kamu Gözetim Kurumu standartlarını sağlayan ve sadece yetkilendirilmiş kuruluşların incelemeleri dikkate alınacak.
Tüm bu şartları yerine getirdiniz ve mahkeme de konkordato kararı verdi. Ancak iş burada bitmiyor. Mevcut yapıda, hukuçu ve mali müşavirlerden seçilen üç konkordato komiserinin kararına bakılıyordu. Şimdi bu komiserlerin seçilmesinde iki bakanlık etkili olacak. Ve bir üyeyi Kamu Gözetim Kurumu’ndan seçecek.


SİSTEM NASIL İŞLİYOR

Son 1,5 yılı aşkın süredir uygulanan konkordato sistemi kolaylaştırılmıştı. Sistemin kötü niyetlilerce bozulması ile denetimler sıkılaştırıldı.
Konkordato, ödeme güçlüğü içine giren işletmelerin, borçulunun üçte ikisi ile yaptığı, hukukun onayı ile yürürlüğe giriyor. Ve borcun bir kısmından vazgeçen alacaklıya yeni bir ödeme takvimiyle ödeme yapılıyor.