Dünyada ve Türkiye’de ürün güvenliğine ilişkin en son gelişmeler, bugün (26 Mayıs 2021, Çarşamba) Uluslararası Ürün Güvenliği Sempozyumu'nda üreticiler ve tüketici dernekleri ile paylaşıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan ve ürün güvenliği hepimizi ilgilendiriyor diyen Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, “Piyasadaki ürünleri kendimiz ve ailelerimiz için satın alıyoruz. Bu ürünlerin tehlike arz etmemesi son derece önemli. Vatandaşlarımızı bu ürünlerin arz edebileceği risklere karşı korumak da kamu otoritesi olarak bizim en temel görevlerimizden biri” dedi.

Türkiye’de kurulan ürün güvenliği sisteminin, ürün güvenliği alanında dünyada uygulanan temel prensipleri ve kuralları belirleyen Avrupa Birliği’nin ürün güvenliği sistemine denk olduğuna dikkat çeken Tuzcu, “ Şunu açıklıkla söyleyebilirim ki, Avrupa Birliği’nin teknik mevzuatına uyum çalışmaları ülkemizin bugünkü küresel çapta yüksek kalite ve güvenlikte ürün kalitesine ulaşmasında ve sanayi altyapımızın dönüşümünde büyük katkıları oldu. Aynı zamanda bu uyum süreci AB pazarında Gümrük Birliğiyle kaldırılan tarifelerin ötesinde, tarife dışı alanlardaki engellerin kaldırılmasını da sağlayarak AB tek pazarı ile entegrasyonumuzu da derinleştirdi.” açıklamasında bulundu.

Uyum çalışmaları kapsamında yeni bir ürün güvenliği ve teknik düzenlemeler kanunu hazırladıklarını da belirten Tuzcu, bu kanunun mart ayında yürürlüğe girdiğini ve ürün güvenliği alanında adeta reform niteliğinde yenilikler getirdiğini vurguladı.

Tuzcu, “Biz bu kanunla birlikte Türk Malı imajının yabancı pazarlarda da korunmasını, teminen güvensiz ya da tağşişe konu ürün ihracatını yasakladık. Bu tür ürün ihraç eden firmalara da caydırıcı müeyyideler getirdik. İkinci önemli unsur ise e-ticareti kanun kapsamına aldık. Böylelikle uygunsuz ürünün satışına aracılık eden internet, radyo veya televizyon   firmalarına da müeyyideleri uygulanabilir hale getirdik.” dedi.

“DİNAMİK TÜRK SANAYİİ AB TEDARİK ZİNCİRİNİN ÖNEMLİ PARÇASI”

Sempozyumda konuşma yapan, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise şunları söyledi:

“Dinamik Türk sanayii, AB tedarik zincirinin önemli bir parçasıdır. Türk şirketleri, işletmeleri Türk uygunluk değerlendirme kuruluşlarının, AB tarafından tanınmış kuruluşların gözetiminde başarılı üretimler gerçekleştirmektedir. Özellikle yatay politika alanları; akreditasyon standartları, kalite güvencesi gibi alanlar, AB açısından Türkiye’nin önemli ilerleme kaydettiği alanlar arasında yer alıyor.”

Meyer-Landrut, Avrupa Birliği’nin yakın dönemde endüstriyel stratejisini yeniden gözden geçirdiğini hatırlatarak, bu stratejiyle bağlı Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’nın önemine vurgu yaptı. 

Sempozyum açılışında Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Dr. Hakan Ertürk ile Ticaret Bakanlığı Ürün Güvenliği, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Genel Müdürü Veysel Parlak da birer konuşma yaptı.

SEMPOZYUM İKİ GÜN SÜRECEK

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti eş finansmanıyla uygulanan ‘Ürün Güvenliği, Piyasa Gözetimi ve Denetimi ile Uygunluk Değerlendirmesi Alanlarında Farkındalığın Artırılması Teknik Destek Projesi’ kapsamında gerçekleştirilen sempozyum iki gün sürecek. 

Ticaret Bakanlığı’nın ana yararlanıcısı olduğu proje kapsamında bugüne kadar üretici ve tüketicilere yönelik pek çok etkinlik eğitim ve bilgilendirme toplantısı yapıldı. Sempozyum kapsamında ise e-ticarette piyasa gözetimi ve denetimi, tüketici derneklerinin ürün güvenliği alanındaki rolü, sürdürülebilir ürün politikaları ve standardizasyon, akreditasyon ile uygunluk değerlendirme alanlarındaki gelişmeler ayrıntılı biçimde ele alınacak.