Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, Batı'nın enerjide Rusya'ya bağımlılığını azaltma girişimlerinin Türkiye'ye enerji koridorları ve arz zincirleri açılarından birçok yeni imkan sağlayacağını söyleyerek, "Barış tesis edildiğinde belirginleşecek yeni küresel düzende Türkiye'nin elinin bugünkünden daha güçlü olması kuvvetle muhtemel." şeklinde konuştu.

IVECO GROUP’TAN 2028 STRATEJİK PLANI BEYANI IVECO GROUP’TAN 2028 STRATEJİK PLANI BEYANI

Özilhan, 52. TÜSİAD Olağan Genel Kurul Toplantısı'nın açılışı sırasında yapmış olduğu konuşmasında, son 15 senede 2008 krizi, Kovid-19 salgını, iklim krizi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi büyük problemlerle karşı karşıya kaldıklarını, tam "en kötüsünü geride bıraktık artık toparlanma dönemi" denildiğinde yepyeni bir krizle karşı karşıya kalındığını belirtti.

Krizlerin süreğen hale geldiği koşullarda ne yapılması gerektiğine ilişkin sorunun "kesin ve tartışmasız" bir yanıtının olmadığını beilirten Özilhan, şöyle devam etti:

"Farklı birçok kriz görmüş herkesin aklına geleceği gibi cevap ihtiyatlı olmaktan ve değişen koşullara uyum yeteneğini artırmaktan geçiyor. 'Yeni bir krizle karşılaşma ihtimali yok; yakında düzlüğe çıkarız' varsayımıyla hareket etme lüksümüz yok. Elimizdeki imkanları tedbirli kullanmak ve en önemlisi de bünyemizi kuvvetlendirmek zorundayız."

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI HERKESİ OLUMSUZ ETEKİLEYECEK

Tuncay Özilhan, dünya ekonomisinin tam da salgının yol açtığı resesyondan çıkmaya hazırlandığı bir aşamada patlak veren Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle sert bir darbe almasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, "Bu kez karşı karşıya kaldığımız sorun stagflasyon. Çünkü hem üretimin yavaşlaması hem de fiyatların artması kaçınılmaz. Enerji, gıda ve başka temel mallarda fiyat artışı ve tedarik sorunları en çok Avrupa'yı ve bizi olumsuz etkileyecek." dedi.

Savaşın buğday, gübre, nikel, paladyum ve titanyum gibi kritik ürünlerin fiyatlarına etkisinden söz eden Özilhan, bu problemlere Çin'de Kovid-19 ölümlerinin yeniden başlamasıyla tekrar gündeme gelen kısıtlamaların eklendiğini söyledi.

Özilhan, "Bu gelişmeler maalesef küresel üretim zincirlerinde yeniden aksamalara yol açacak. Ukrayna krizinin nihai ekonomik etkisi ise sürecin nasıl geliştiğine bağlı olacak. Bu nedenle etkiyi bugünden sağlıklı biçimde öngörmek kolay değil." şeklinde konuştu.

Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş sebebiyle küresel ekonominin ve Avrupa ülkelerinin büyüme oranındaki aşağı yönlü revizeleri anlatan Özilhan, "Ülkemiz maalesef bu son krize ekonomisinin pek de güçlü olduğu bir ortamda yakalanmadı." şeklinde konuştu.

TL ÜZERİNDEKİ BASKILAR ARTABİLİR

TÜSİAD YİK Başkanı olan Özilhan, ihracatta son dönemde sevindirici artışlar elde ettiklerini hatırlatarak, Avrupa'daki yavaşlama durumunda ihracat artışının devam ettirilemeyeceğini, Rusya ve Ukrayna'dan gelecek turistlerdeki azalmanın turizm gelirlerinde beklenilen rakama ulaşmayı engelleyeceğini, artan petrol ve doğal gaz fiyatlarının ithalat faturasını kabartacağını belirtti.

Özilhan, "Bütün bu kanallar cari açık üzerinde ilave yük oluşturacak ve TL'nin değeri üzerinde baskı yaratacak. TL'nin değer kaybı da ithal girdi fiyatları üzerinden enflasyonist baskıyı güçlendirecek." şeklinde konuştu.

Enflasyonist baskının ortadan kaldırılması ve fiyat istikrarının sağlanmasının her şeyden önce para ve maliye politikalarının fiyat istikrarı doğrultusunda uygulanmasını gerektirdiğini söyleyen Özilhan, enerjide ve üretimde ithalata bağımlılığı azaltmak için doğru bir sanayi stratejisi izlemek ve kıt kaynakları doğru alanlara yönlendirmek gerektiğinin altını çizdi.

SIRADA DÖVİZ GETİRECEK SANAYİ VE TARIM TESİSLERİ VAR

Tuncay Özilhan, temel altyapı alanında geçen dönemde önemli bir atılım yapıldığını belirterek, "Böylece üretim ve ticaret için zemini sağlamlaştırdık. Şimdi sıra, bu zemini kullanarak istihdam yaratacak, döviz getirecek sanayi ve tarım tesislerinde. Ancak üretim derken, altyapı derken sadece geleneksel alanları kastetmiyoruz." dedi.

Ekonomik büyümenin, verimlilik artışının, istihdam yaratmanın lokomotifinin artık dijital teknolojilerin kullanıldığı iş kolları olduğunu söyleyen Özilhan, "Üretim için yatırım, yatırım için de düşük faiz oranları gerekiyor. Ancak, yatırımları canlandırmak amacıyla faiz oranlarının çok düşük tutulması yüksek enflasyon ortamında tasarrufları cezalandırıyor. Negatif reel faizler çok yüksek olunca tasarrufların yatırıma dönüşme mekanizması çalışmıyor." dedi.

GIDA VE TARIMDAKİ PORTANSİYELİMİZ ÇOK YÜKSEK

TÜSİAD YİK Başkanı Özilhan, tarımda uzun vadeli politikaya duyulan gereksinimden söz ederek, küresel salgın ile Rusya-Ukrayna savaşının tarımın önemini gösterdiğini belirtti.

Tarımsal üretimin düştüğünü, girdilerde dışa bağımlılığın yükseldiğini, girdi fiyatlarının arttığını anlatan Özilhan, "Türkiye, uygun iklimi, biyoçeşitliliği, geniş tarım alanları, zengin ürün deseni ve bütün bu imkanların hakkını layıkıyla verebilecek olan çiftçisiyle tarım ve gıdada muazzam potansiyeli olan bir ülke. Yeter ki doğru politikaları iyi bir planlamayla uygulayalım." dedi.

Özilhan, Batı'nın başta enerji olmak üzere Rusya'ya bağımlılığını azaltmaya çalıştığından söz ederek, bu durumun Türkiye'ye enerji koridorları ve arz zincirleri açılarından birçok yeni imkan sağlayacağını belirtti.

KÜRESEL EKONOMİ TÜRKİYE'YE ÖNEMLİ FIRSATLAR SUNUYOR

Tuncay Özilhan, barış tesis edildiğinde belirginleşecek yeni küresel düzende Türkiye'nin elinin bugünkünden daha güçlü olmasının kuvvetle muhtemel olduğundan bahsederek, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Türkiye, Ukrayna krizinin başlangıcından beri denge politikası izliyor ve yumuşak gücünü kullanarak krizin sonlanması için ciddi bir çaba gösteriyor. Bu da Batı bloku içinde Türkiye'ye dönük olarak son yıllarda gözlemlediğimiz tutumda değişikliğe yol açıyor. Türkiye'nin oynadığı kilit rol batı ile ilişkilerin daha yapıcı bir zeminde ilerlemesi için de bir fırsat yaratıyor. Bu da kriz geride kaldıktan sonra ortaya çıkacak küresel ekonomi politikte Türkiye'ye önemli fırsatlar açıyor."

İstanbul'da yaşanması muhtemel depremin ekonomik ve toplumsal boyutlarıyla gündemlerinin hep en tepesinde yer işgal etmeyi sürdürdüğünü söyleyen Özilhan, toplumsal ve ekonomik kayıpları azaltmak için hazırlık çalışmalarının tüm ilgili kurum ve kuruluşlar arasında etkin bir koordinasyonla en kısa sürede tamamlanmasını istediklerini söyledi.

TÜSİAD YİK'TEN ORHAN TURAN TEKLİFİ

TÜSİAD YİK Başkanı olan Özilhan, Başkanlar Konseyi'nin yönetim kurulu başkan adayı olarak TÜSİAD üyesi Orhan Turan'ı önerdiğini söyleyrek, Turan ile ilgili görüşlerini paylaştı.

Özilhan, son dönem yönetim kurulu başkanı Simone Kaslowski'ye de verdiği emekler sebebiyle teşekkür etti.

TÜSİAD olarak 50 senedir  olduğu gibi bundan sonra da demokratik hukuk devleti, laiklik ve piyasa ekonomisi ilkeleri temelinde yaptıkları tespitleri ve önerileri yöneticiler ve kamuoyu ile paylaşmayı sürdüreceklerini belirten Özilhan, "Çünkü ülkemizin potansiyeline yürekten inanıyoruz. Tüm sorunlarımızın toplumsal uzlaşmayla meclis çatısı altında çözülebileceğini biliyoruz." dedi. (AA)