İSTANBUL (AA) - Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Yönetim Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, krkedi kartında taksit sınırının, sorunu çözmediğini, alış verişi, senete, veresiyeye mecbur bırakarak, piyasayı kayıt dışı ve faize muhatap kıldığı tespitini yaptı. Gökyıldırım, piyasanın rahatlaması için, kredi kartında taksit konusunun yeniden ele alınmasını istedi.

"Taksit sayısı tekrar artmalı"

Gökyıldırım, organize perakendenin kayıtdışı ile mücadelede önemine değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"Ancak geçtiğimiz aylarda kredi kartlarına taksit sınırlandırmaları geldi. Bu sınırlandırma veresiye veya senetle alışverişi getirdi. Siz normal enstrümanları kullanamazsanız ihtiyacınızı giderme için senetle alacaksınız. Senetle aldığınızda da yüksek faiz ödüyorsunuz. Burada işin bir kısmı kayıtdışına kayıyor ve bu nedenle vergi kaybı oluyor. Sonunda ülkemiz kaybediyor. Kredi kartındaki taksit sınırlandırmasının tekrar gözden geçirilmesi ve rahatlatıcı adımlar atılmasını arzu ediyoruz.

Kirada, dövize değil ciroya bakılmalı

KMD tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen ve 500'e yakın üst düzey yöneticinin katıldığı "Perakende Teknolojileri Konferansı" başladı.

Perakendeye özel teknolojik çözümlerin ve gelişmelerin değerlendirildiği konferansın açılışında konuşan Gökyıldırım, dernek üyelerinin Türkiye çapında yaklaşık 6 bin satış noktasında 165 bin kişilik bir istihdam ve 82,5 milyar TL seviyesinde ciro oluşturduğunu söyledi.

AVM'lerde kiralama işlemlerinde TL'ye dönülmesine ilişkin, Burada, hangi kurdan dönüleceğine dair ucu açık kalan bir kısım vardı. 30 günlük süreden kalan 10 gün içinde kazan-kazan anlayışı içinde bir noktaya varılacağını düşünüyoruz." diyen Gökyıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu işin daha sürdürülebilir olması için bizim talebimiz kiralamaların TL, avro veya dolar üzerinden değil ciro bazlı olması. Çünkü her sektörün kaldırabileceği bir kira-ciro oranı var. Bu da zaten uluslararası olarak biliniyor. Eğer biz bu oranlarda ve kriterlerde anlaşıp kiralarımızı ciro üzerinden ödemeye başlarsak önümüzdeki dönemlerde ne avroyu, ne enflasyonu ne de doları konuşuruz. Bu konu iki tarafı da kazan-kazan anlayışı ile mutlu eder."